Sık Kullanılanlara Ekle |  Reklam  |  İletişim
  Gündem 
  Mutlu: Ne yazık ki geçim korkusu, ölüm korkusunun önüne geçiyor!
Mutlu: Ne yazık ki geçim korkusu, ölüm korkusunun önüne geçiyor!
 
   

     Genç kadınların eşsiz, çocukların çok küçük yaşta babasız kalmalarının kelimelerle tarifi olamayacak biçimde zor bir durum olduğunu anlatan Mutlu, “Biz ne zaman ki toplu ölümler yaşanıyor, -ki buna toplu ölüm değil toplu katliam demek daha doğru olur, ancak o zaman madenler ya da diğer iş kollarındaki işgüvenliği konusunu konuşuyoruz. Bunu hayretle karşılıyorum.” dedi. Maden şehitlerinin yalnızca grizu patlamalarında yaşamlarını yitirenlerle de sınırlı olmadığını ifade eden Mutlu, grizu sonucu ölen insanların sayıca kat be kat fazlasının diğer maden kazalarında, hatta basit denilebilecek ve işveren tarafından alınabilecek küçük önlemlerle önüne geçilebilecek iş kazalarında yaşamlarını yitirdiklerini söyledi. Ancak bunların, toplu ölümlere kıyasla çok dikkate alınmamasına sitem eden Mutlu, son olarak Soma faciasında da tanık olunduğu gibi, devlet yetkililerinin bu yaşananlarda hiç payları yokmuşçasına konuşmalarına da tepki gösterdi: “Bu facialar son derece büyüktür ama bu faciaların daha da büyüğü, bunlara zemin hazırlayan insanların kendilerini topluma sütten çıkmış ak kaşık gibi lanse etmeleri ve toplum tarafından kabul görmesi oluyor.”
     7 Mart 1983’te yaşanan grizuda babalarını yitiren çocukların, ancak birkaçının yükseköğrenimine devam edebildiğine dikkat çeken Mutlu, maden şehitlerinin çocuklarının en başta eğitim haklarından yoksun kaldıklarının altını çiziyor. Babasız yetişmenin beraberinde getirdiği sorun, sorumluluk ve eziklik duygusunun olanca büyüklüğüyle, maden şehitlerinin çocuklarının omzunda kaldığını anlatan Mutlu, yörede maden dışında başka bir iş alanı olmaması nedeniyle, maden şehidi çocuklarının da tıpkı babaları gibi, madende çalışmak durumunda kaldıklarını ifade etti. Yöredeki istihdam sorununun, işkazaları sonucu yaşamını yitiren madencilerin ailelerini ve çocuklarını, devletten kendilerine ‘madende iş’ konusunda öncelik isteyecekleri duruma getirdiğini dile getiren Mutlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Söyleyecek çok fazla şey de kalmıyor. Bir insan, babasının hayatını kaybettiği madende, neden aynı şekilde hayatını idame ettirmek ister ve buna gönüllü olur? Bir insanı böylesine zorlayan şartlar nedir? Devletin bu insanlara istihdam alanı oluşturamaması, ülkemizdeki işsizliğin had safhaya ulaşmış olmasıdır. Babası madende şehit olmuş, özel sektörde asgari ücretin çok az üstünde madencilik yapmayı sürdüren arkadaşlarımız var. Madenlere alım olduğunda, yakınlarını-babasını madende kaybeden arkadaşlarımızın kuyrukta beklediklerini görüyoruz. Burada ne yazık ki geçim korkusu, ölüm korkusunun önüne geçiyor. İnsanlar evinde tenceresini kaynatmak, çocuklarını okutmak zorundalar… Ne yapacaklar? Babalarını orada kaybetmiş dahi olsalar, evlerine ekmek götürmek için çalışmaya mecbur kalıyorlar. Bizde, TTK’da çalışan arkadaşlarımız da var. Onların o yaşadıkları travmayı, o olumsuzluğu üzerlerinden atamadıklarını görüyoruz. Madende eşini kaybetmiş, ailesine kol-kanat germiş, ancak oğlunu da her sabah madene işe gönderen, hatta hem eşini hem de oğlunu madende yitiren annelerimiz var. Bu yaşananlar, ‘Bu işin kaderinde var, fıtratında var’ diyerek anlaşılabilecek durumlar değil. Bizim devletten beklentimiz, burada eşini-babasını kaybeden insanlara maddi-manevi, psikolojik destek verilmesidir. Yaşadıkları acıyı, karşılaştıkları zorlukları yok edemeyiz ama, ancak bu şekilde bir nebze de olsa hafifletebiliriz. Bugüne kadar ne yazık ki bunların yapılmadığını gördük.”
     Yaşanan toplu faciaların ardından, madenlerin gündemde bir süre yer tuttuğunu ve insanların yardımcı olmaya çalıştıklarını, ancak bu toplu ölümler dışında yaşanan kazalarda yitirilen madenciler için aynı sorumluluk duygusuyla bakılmadığını da anlatan Mutlu, 5 binin üzerinde maden şehidi olduğunu söylüyor. Yıllardan bu yana sendika olarak dile getirdikleri taşeron sisteminin gerçeklerine, devlet yetkililerinin kulaklarını tıkadığını ifade eden Mutlu, kazaların ardından başlayan soruşturma ve adalet arayışı sürecinin de oldukça sıkıntılı işlediğini belirtiyor: “Ya bu kazalarda sorumluluğu olanlar daha üst kademelere getirildi, ya da devlet tarafından bunun önü kesilmeye çalışıldı. Karadon’da yaşanan facianın ardından oradaki görevlilerin bugün hangi görevlere getirildiklerini görüyoruz.”



(ereglibulteni)
 
 
Yorumlarınız
 » madenci ölümleri, cinayetlerinde bir de meslek hastalıkları var. kitlesel olarak ölmediği, öldürülmediğinde haber değeri taşımayan madenci (emekçi) ölümlerinde meslek hastalıkları ciddi bir yer tutmaktadır oysa... yazıda değinilen ölenlerin eşleri ve çocuklarının durumları sosyolojik-psikolojik araştırma konusu olacak denli derindi yara ve izlerle doludur. ölen madenciler ölüp gittiğiyle kalırken eşler, çocuklar, ana babalar bir ömür boyu ölümleri belleklerinde taşımaktadırlar. öldüğünde hakkında güzellemeler yapılan madencilerin eş ve çocukları ve aileleri o güzellemelerden payına düşeni alamamakta, dolayısıyla yönetenlerin içtenliğinin, sözlerinin tartışılır duruma gelmesine, belki de gerçek yüzlerinin, düşüncelerinin görülmesine kapı aralamaktadır... -   salim çalık / 27 Mayıs 2014- 21:15
 
IP   18.224.21.26  
Ad Soyad*
Yorum*
Güvenlik Kodu:
Güvenlik Kodu  
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.  
 
 Günün Diğer Gelişmeleri
17 Mayıs 2024
Türkiye’nin en büyük entegre yassı çelik üreticisi Erdemir, üretimi, yatırımları ve yarattığı istihd..
17 Mayıs 2024
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessesesi’ne bağlı ocakta eksi 540 kodunda, hazırlık çalışma..
15 Mayıs 2024
OYAK Maden Metalürji Şirketleri bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye’nin küresel çelik gücü Erdemir,..
15 Mayıs 2024
Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı müesseselerde çalışan maden işçileri, Genel Maden İşçileri S..
13 Mayıs 2024
Geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren önceki dönem İmar Müdürü ve Başkan Danışmanı Mustafa Kı..
13 Mayıs 2024
Kdz. Ereğli Dijital Medya ve Gazeteciler Derneği (ERMED) tarafından, Doç. Dr. Vildan Hilal Akçay ile..





 
Anasayfa | Sık Kullanılanlara Ekle | Yayın İlkeleri | Künye | Reklam | Facebook | Twitter | İletişim
ereglibulteni© 2012-2024 Tüm Hakları Saklıdır