AK Parti Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candan düzenlendiği basın toplantısında bazı açıklamalarda bulundu.
19 Kasım 2012 14:52
Candan partisinin Ereğli İlçe Teşkilatı’nda düzenlediği basın toplantısında, iki haftadır yoğun olan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemi nedeniyle Ereğli’ye gelemediklerini belirtti. Büyükşehir Yasası’nın Meclis’ten geçtiğini anımsatan Candan, “Zonguldak evet belki büyükşehir olamadı ama Meclis’teki diğer arkadaşlarımızın söylediği güzel bir şey var, bu işten en karlı Zonguldak çıktı. Çünkü iki ilçe ile çıktı deniliyor. Önümüzdeki günlerde yeni bir çalışma başlatılırsa, şu anda Kütahya ve Uşak birleşme çalışmaları yapıyor. Ordu ile Giresun birleşme çalışmaları yapıyor. Böyle bir şey söz konusu olursa, bizim de belki Bartın ile bir yakınlaşmamız olabilir.” dedi.
“ÖĞRETMENEVİ YAPMAK BELEDİYE’NİN GÖREVİ DEĞİLDİR” Son iki hafta içerisinde yaşanan gelişmeleri değerlendirmek ve bazıları konusunda bilgi vermek üzere toplantıyı düzenlediklerini dile getiren Candan, şöyle dedi: “Ereğli’de bir Öğretmenevi meselesi aldı gidiyor. Türkiye’de yüzün üzerinde öğretmenevi performans kriterleri yüzde 30’un altında kaldığı için kapatıldı. Ereğli’de değil yüzde 30, yüzde 1 bile yoktu. Öğretmenevi kâğıt üzerinde açılmıştı, vardı. Ama fiiliyatta böyle bir öğretmenevi yoktu. Yaptığımız görüşmeler sonucunda, yalnızca Ereğli’ye mahsus olmak üzere iki tır dolusu malzeme gönderdiler. Buranın tefrişatını yaptık. Bitmedi ama büyük oranda tamamlandı. Yönetici arkadaşlar 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne yetiştirmek için bir takım şeyler yapmışlar. Benim bunların hiçbirinden haberim yok. Sonra da iş bildiğiniz gibi döndü dolaştı ve bir yerde patladı. Öğretmenevi yapmak Belediye’nin işi değildir. Herkesin görev ve sorumlulukları, görev ve yetki alanları vardır. Destek verilir, elbette… Ama işi siyasi polemiğe getirmek doğru değildir. Biz Ereğli’de iş yapmaya çalışıyoruz. Eğer iş yapmaya çalışmasaydık, limanı 49 yıllığına Belediye’ye vermezdik. AKM’yi Hazine’den alabilmek için koşturmaz, yapım masraflarının yarısının devlet tarafından karşılanmasını sağlamazdık. Bunların hepsini biz, siyasi düşünmediğimiz ve Ereğli’nin menfaatine olduğu için yaptık. Şimdi, daha çok yeni Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nden terminalin yeni yerinin yapılması iznini çıkarttık. Siyasi düşünsek erteleyebilirdik. Ama böyle düşünmedik. Bizim için önemli olan Ereğli’ye, Zonguldak’a gelecek yatırımlardır. Bir tarafta Öğretmenevi nedeniyle çıkan kargaşa dururken, biz terminal için yardımcı oluyoruz. Ereğli zor günler yaşarken, tutup da bir problem daha araya katarak gerginlik yaratmak taraftarı değiliz. Bunu yapacak lüksümüz yok. Esnaflar bu kadar zordayken, bizim gündemi değiştirecek farklı şeylerle uğraşma vaktimiz yok.”
“YOL ÇALIŞMASI İÇİN DEPLASE GEREKİYOR” Gülüç Köprüsü’nden itibaren Kepez Tepesi’ne kadar olan yolda yapılması gereken asfaltlama ve yol düzenleme çalışmaları konusundaki yaşanan sıkıntılarla ilgili olarak da değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Candan, şöyle devam etti: “Daha önce de söyledik, buranın altının deplase edilmesi gerekiyor. Buranın altındaki altyapı, kanalizasyon ve su boruları kaldırılmadığı müddetçe biz ancak göz boyayacak, kısa süre kullanılabilecek asfalt dökebiliriz. 3-5 aylık asfalt döküldüğünde de sonra yine çatlamalar, bozulmalar meydana gelecek. Biz AK Parti olarak, göz boyama geleneğini bıraktık. Eğer böyle yapmamış olsaydık, Gülüç bölgesindeki yolun şimdiye kadar on kez bozulması gerekirdi. Ama bozulmadı. Çünkü artık göz boyama geleneği bitti.
Biz o yolun altını deplase edeceğiz ve o yolu adam gibi yapacağız. Bunun için ısrar ediyoruz. Bunu siyasete çekmenin, gerginliğe getirmenin gereği de yok. Burayı deplase edelim, bir kez adam gibi yapalım ve bir daha da orayı konuşmayalım. Bu iş bitmiş olsun, kalıcı olsun.”
“BİRLİK-BERABERLİĞE HER ZAMANKİNDEN FAZLA İHTİYAÇ VAR” İlçede, gerginlik ortamının kimseye fayda sağlamayacağının altını çizen Candan, şu şekilde konuştu: “Bir Öğretmenevi bahane edilerek, Kışla yolu bahane edilerek, bir başka şey bahane edilerek, bir kentte sürekli gerginlik varsa, buraya yatırımcı gelmez. Hiç kimse kavganın, gürültünün olduğu yere gitmek istemez. Şehrin birlik ve beraberliğe hiç olmadığından daha fazla ihtiyacı var. Şu anda bu kentte bir durgunluk var, kent göç veriyor. Bize düşen her zamankinden daha fazla birlikte olmak. Üç kuruşluk siyasi menfaatlerimiz için koskoca bir kenti yakamayız. Ben yakamam. Eğer Ercan Candan olarak, benim gitmemle kent düzelecekse, bir saniye durmam istifamı basarım. Bu kentte 109 bin insan yaşıyor ve 109 bin kişinin içerisinden sadece birinin şeyi yüzünden kenti gerdiremeyiz. Böyle bir lüksümüz yok. Birlik beraberlik içerisinde bu kenti bir yerlere getirmek durumundayız. Bunun için de yatırımcıyı çekmemiz gerekiyor. Yatırımcıyı çekmenin yolu da, kentte normalleşmeyi sağlamaktır.”
“TERSANELERDE 2015’E KADAR HAREKET BEKLENMİYOR” Candan, ilçedeki tersanelerin kriz nedeniyle faaliyetlerini durdurdukları bu dönemde yeniden harekete geçebilmeleri için bir süredir üzerinde durdukları, taka ve gırgır tekneleri yapılabilmesi konusunda girişimlerini sürdürdüklerini de dile getirirken, “Bilimsel veriler ve yayınların ışığında yaptığım araştırmalar, yalnızca Ereğli’de değil, tersanecilik sektörünün tamamında, bütün dünyada 2-3 yıl daha bir hareket olmayacağını ortaya koyuyor. 2015’e kadar bir hareketlenme beklenmiyor. Bu da bizim düşündüğümüz alternatif projenin ne kadar isabetli olduğunu ortaya koyuyor. Tersaneler bir KİT değildir. Bunlar bir bakkal ile aynı sisteme tabidirler. Devletin cebinden bir şey çıkarıp verme şansı yoktur. Öncelikle tersane sahiplerinin kendilerinin iş kovuşturması gerekiyor.” dedi.
POLİS OKULU VE MARİNA PROJESİ Özellikle kırsal kesimde önlerine çıkan en büyük sorunun, köylerin su sıkıntısı olduğunu vurgulayan Candan, Ereğli’de iki büyük gölet yapılacağını açıkladı. Candan, ilçede bir polis okulu kurulmasına yönelik olarak da bazı girişimlerde bulunduklarını ifade ederek, “Bu amaçla yer bulduk ve avam projeyi hazırladık. Ancak önümüze bu noktada çıkan sıkıntı, polis okullarında yaşanan öğretim elemanı eksikliği oldu. Bu nedenle bir duraksamaya girdik ancak çabalarımız sürecek. Ereğli’nin kavgacı olmayan, yaşanabilir bir kent olduğu imajını vererek öğretim görevlilerinden birkaçını ikna edebilirsek, bu iş yeniden rayına girecektir.” şeklinde konuştu.
Önümüzdeki günlerde sorumlu müsteşar yardımcısı ile Ereğli’de bir marina yapılması yönünde bir inceleme gezisi yapacaklarını anlatan Candan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ereğli’de bir marina yapılması projemiz var. Düşündüğümüz yeri gördüklerinde hayır diyeceklerini sanmıyorum. Birçok işadamı İstanbul’da yatlarını koyacak yer bulamadıkları için Ege ve Akdeniz kıyılarına bırakmak durumunda kalıyor. Gelir seviyesi yüksek bir kesim olan bu işadamlarının marina yoluyla Ereğli ile bağlantısını kurup, buraya ayaklarının alışmasını sağlamak, ilçeye yatırım çekmenin başka bir yoludur. Bunu önemsiyoruz.”
Devrek Yol Ayrımı Mevkii’nde yapılacak üst geçit için de önümüzdeki günlerde ihaleye çıkılacağını anımsatan Candan, “O Devrek Yol Ayrımı projesini halledeceğiz.” dedi.
“ERDEMİR’E LİSTE BİLE TESLİM EDİLEMEDİ” AK Parti Zonguldak Milletvekili Ercan Candan, Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (ERDEMİR) Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Tar ile bir araya geldiklerini ve bazı konuları görüştüklerini dile getirerek, şunları kaydetti: “Eğer Ereğli’de, ERDEMİR ürünlerine dayalı bir yatırım yapılırsa, bu konuda destek vereceklerini söylediler. Artık Ereğli’nin, alıp-satma ticaretini unutması gerekiyor. Artık üretmeden para kazanamayacağımızı anlamak zorundayız. Başka şans yok. O nedenle yatırımcıların OSB’yi doldurmasını bekliyoruz. Eğer yatırımcı OSB’ye gelir ve ERDEMİR yardımcı olmazsa, o zaman vekil olarak ben devreye girerim. Çünkü bize böyle bir söz verildi, yerine de getirilecektir.
Yine ERDEMİR yönetimiyle 5-6 ay öncesinde yaptığımız görüşmede, kenti konuştuk. Bu konuşmadaki hususlardan birisi de, ERDEMİR daha önce küçük boyutlu ihalelerini kente çıkarıyordu. Yani bir kutu boyayı bile İstanbul’dan almıyordu. İç alımların bir prosedürü vardı. Bu bir sosyal sorumluluktu. Bunun aynısının geri getirilmesini teklif ettim. Onlar da bu işe ‘Tamam’ dediler. Ve ‘Ereğli’deki esnaflar bize neler satabileceklerini listeler halinde TSO aracılığıyla versinler, biz de bu işi böyle yapalım’ dediler. 5-6 ay geçmesine rağmen herhangi bir hareket olmadı. Herkes dönüp biraz da kendisine baksın. Herkes sorumluluğunu yerine getirmek zorunda.”
