Zonguldak’ta koruyucu aile sayısını artırmak amacıyla düzenlenen toplantıda, koruyucu aileler tecrübelerini anlattı. Koruyucu annelerden biri, 2 çocuğundan sonra yurttan aldığı üçüncü çocuğunu öz çocuklarından ayırmadığını, kendi çocuklarıyla beraber dershaneye gönderdiğini söyledi. Diğer koruyucu anne ise evlatlık aldığı çocuk engelli çıkmasına rağmen geri vermeyi asla aklından geçirmediğini, şimdi ise onsuz bir hayat düşünemediğini ifade etti.
18 Ocak 2013 16:05
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in yürüttüğü ‘Gönül Elçileri Projesi’nin tanıtımı, Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız’ın eşi Dr. Dilek Didem Ayyıldız’ın himayesinde yapıldı. Emirgan Oteli’nde düzenlenen etkinliğe, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Kemal Gümrükçü, kadın daire müdürleri, kentin iş dünyası ve sivil toplum kuruluşunda yönetici kademesinde bulunan kadınlar ve koruyucu aileler katıldı. Davetlilere ilk olarak gönül elçileri tabiriyle ifade edilen koruyucu aile sayısının artırılmasına yönelik tanıtım filmi izletildi.
Programda konuşan Dilek Didem Ayyıldız, “İçimizi burkan büyük sorunlardan bir tanesi de kimsesiz çocuklarımız. Sevgi evlerinde yaklaşık 100 çocuk kalıyor. Bu yavrularımızı ilk 6 ay boyunca koruyucu ailelere yerleştirerek sıcak aile ortamı sağlamak istiyoruz.” dedi.
“KÜLTÜRÜMÜZDE KORUYUCU AİLE ÖRNEĞİ VAR” Proje hakkında bilgi veren Ayyıldız, şunları söyledi: “Devletimiz kimsesiz yavrularımız için son yıllarda devrim niteliğinde sevgi evleri hazırladı. Ancak devlet ne kadar maddi destekte bulunursa bulunsun çocuklarımızın içindeki aile duygusunu karşılayamıyoruz. Asıl bu yavrularımızı sıcak bir aile ortamına kazandırırsak büyük bir iş başarmış olacağız. Hem bilinmelidir ki bizim kültürümüzde, özellikle Peygamber Efendimiz, Osmanlı tarihi ve Cumhuriyet tarihinde bunun çok güzel örnekleri var.”
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Kemal Gümrükçü ise koruyucu aile şartları ve kimsesiz çocukların sıcak aile ortamına olan ihtiyacına değindi.
ÖRNEK AİLELER TECRÜBELERİNİ ANLATTI Şu ana kadar 12 koruyucu ailenin bulunduğu Zonguldak’ta bu sayının artırılması hedefleniyor. Koruyucu ailelerden Emine (48)-Mustafa (48) Günay çifti kürsüye çıkarak, tecrübelerini anlattı. İki çocuğundan sonra yurttan aldığı üçüncü çocuğunu da öz çocuklarından ayırmadığını ifade eden gönüllü anne Emine Günay, şunları söyledi: “Onu aldım, ilkokula giderken dersleriyle ilgilendim, kendi çocuklarımla beraber dershaneye gönderdim. Zaten eşim köyün imamı olduğu için köyde her şey doğal ve ücretsizdi; ben niye bir yavruya bakmayayım ki? Şimdi benim oğlum dört dörtlük bir genç oldu. Geçenlerde ameliyat oldum. Ona tarifini yaptım. Öyle bir ıspanak yemeği yaptı ki parmaklarınızı ısırırsınız. Şimdi o kadar duygulandım ki neredeyse bir çocuk daha isteyeceğim.”
Diğer koruyucu aile 68 yaşındaki Durmuş Sezer ise, “1979 yılında evlatlık aldığım çocuk engelli çıktı. Ama onu asla geri vermeyi düşünmedim. Şimdi o benim her şeyim. Onsuz hayat düşünemiyorum. Bu öyle bir duygu ki bunu yaşamayan bilmez.” şeklindeki sözleri, salondakileri duygulandırdı.
