World Steel’in Dünya Çelik Rakamları raporunda, Türkiye 35.9 milyon ton ile 8. sırada yer buldu. Şirketler sıralamasında Erdemir, 7.9 milyon ton üretimle 35. sırada yer aldı. Raporu değerlendiren Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, “Erdemir’in 35. sırada yer alması hatırı sayılır bir durumdur.” dedi.
02 Haziran 2013 01:34
World Steel’in açıkladığı 2012 yılı Dünya Çelik Üretim rakamlarına ilişkin görüşlerini açıklayan Yayan, söz konusu raporda 1. sırada yer alan Arcelor Mittal’in başarı grafiğinde eskiye oranla gerileme olduğunu ifade ederek, “Büyük olmak her zaman başarılı olmak anlamına gelmez.” dedi. World Steel’in Dünya Çelik Rakamları raporunun 2013 baskısına göre, 2012 yılında dünyanın en büyük çelik üreticisi yine Çin oldu. 2012 yılında Çin 716.5 milyon ton çelik üretirken, onu 107.2 milyon ton ile Japonya, 88.7 milyon ton ile ABD yer izledi. Türkiye 35.9 milyon ton ile 8. sırada yer buldu. Aynı yıl dünyanın en büyük çelik şirketi yine Arcelor Mittal oldu. Erdemir, 7.9 milyon ton üretimle 35. sırada yer aldı.
“BÜYÜK OLMAK HER ZAMAN BAŞARILI OLMAK DEĞİLDİR” Yayan, “Global alanda çelik üretiminde Arcelor Mittal’i çıkardığınızda ilk 3’te her zaman Çin firmalarını görürsünüz.” dedi. World Steel’in yayınladığı Dünya Çelik Rakamları raporunun 2013 baskısına göre 2012´de dünyanın en büyük çelik şirketinin yine Arcelor Mittal olduğunu ifade eden Yayan, bu liderliği, şirketin kaynakları birleştirme konusunda başarılı adımlar atmasına bağladı. Firmanın AR-GE çalışmalarının da aktif olduğunu ifade eden Yayan, “Mittal’in geçmişten itibaren bu denli büyümesi aslında tesadüf değildir. Firma, kaynaklarını çok doğru birleştirdi, Ar-ge çalışmalarına çok önem verdi ve potansiyellerini doğru değerlendirdi. İstihdamda etkinliği sağlamada bir irade çıktı.” dedi.
Söz konusu rapora göre global ölçekte çelik üretiminde en büyük firma olarak gösterilen Arcelor Mittal´in son zamanlarda bazı tesislerini kapattığını da söyleyen Yayan: "Mittal son zamanlarda bazı tesislerini kapatıyor. Karlılık durumunda da epey zayıflama var. Mittal’i büyük bir çelik üreticisi olarak kabul edebiliriz ama başarılı olduğunu söylemek konusunda tereddüt edebilirim. Bazen büyük olmak hantal bürokrasiye yol açabiliyor. Hantal bürokrasi maliyetlerin büyümesine neden olabiliyor. Başlangıçta Mittal’in uyguladığı dikey bütünleşme sorgulanmaya başlandı. Şirkettin büyük olması, küçüklere kıyasla maliyetler açısında dezavantajlı olabiliyor. Büyük olmak başarılı olmak anlamına gelmiyor her zaman.” diye konuştu.
“ERDEMİR, HIZLI KARAR ALMANIN ÖNEMİNİN FARKINDA” Dünya Çelik Rakamları Raporu’nda 2012’de 7.9 tonluk üretimi ile 35. sırada olan Erdemir’de işlenen bürokrasinin Mittal’deki kadar agresif olmadığını düşündüğünü söyleyen Yayan, “Erdemir Mittal’in büyüklüğünün 15/1’i seviyesinde. Erdemir’de bürokrasi Mittal’deki kadar değil. Erdemir, süratli karar almanın ne kadar önemli olduğunun farkında.” dedi. Haddecilik ve inşaat demiri alanlarında dünya genelinde başarılı çalışmalara nazaran çelik üretiminde Türkiye’nin 35. sırada yer alması ile ilgili de görüşlerini paylaşan Veysel Yayan şunları söyledi: “Demir-çelik sektörünün bazı alanlarında çok iyi olmamıza rağmen dünya genelinde üretim söz konusu olduğunda 35. olmamızın belli başlı nedenleri elbette var. Dünya çelik sektörünün yapılanmasından kaynaklanan bir durum bu. Demir çelik sektörü Çin’de yoğunlaşmış durumda. Bu çelik sektörü son on yıllık gelişimini göstermeden önce, dünya çelik üretimi 700-800 bin civarındayken, Erdemir’in rakamı bu olsaydı Türk Çelik sektörü bu yapı içerisinde ilk 100’de çok fazla şirket bulunurdu. Ama o hızla gelişmenin ağırlıklı bir şekilde Çin’de faaliyet bulması Avrupa´da da şirketlerin birleşmesi yönündeki eğilimlerinin hız kazanması bu tabloyu tetiklemiştir.” şeklinde konuştu. Erdemir’in yıllık üretiminin dünya genelinde küçümsenmeyecek rakamlarda olduğunu söyleyen, Demir Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, “Erdemir’in 35. sırada yer alması hatırı sayılır bir durumdur.” dedi.
Arcelor Mittal olduğunu ifade eden Yayan, bu liderliği, şirketin kaynakları birleştirme konusunda başarılı adımlar atmasına bağladı. Firmanın AR-GE çalışmalarının da aktif olduğunu ifade eden Yayan, “Mittal’in geçmişten itibaren bu denli büyümesi aslında tesadüf değildir. Firma, kaynaklarını çok doğru birleştirdi, Ar-ge çalışmalarına çok önem verdi ve potansiyellerini doğru değerlendirdi. İstihdamda etkinliği sağlamada bir irade çıktı.” dedi.
