Eski TSO Yönetim Kurulu Üyesi ve İşadamı Muhammet Likoğlu, 5 Mayıs’ta yapılan seçimlerle göreve gelen yeni TSO yönetimini eleştirdi. Likoğlu, “Hiç kimse kusura bakmasın, TSO ağlama duvarı, şikayet etme yeri değildir. Hiç bir sorun çözümsüz değildir. Sorunların çözümü için gerekli projeler vardır. Teslim olmak söz konusu olamaz.” dedi.
19 Eylül 2013 09:33
Likoğlu yaptığı açıklamada, yeni TSO yönetiminin düzenlediği basın toplantısında ortaya konan tablo ve dile getirilen söylemlerle, yeni yönetimin havlu attığını belirtti. TSO Başkanı Yaşar Tetiker’in seçimler öncesinde açıkladığı ‘can suyu projesi’nin, ‘cam suyu’na dönüştüğünü ve fiyasko ile sonuçlandığını ifade eden Likoğlu, şöyle dedi: “TSO yönetiminin basına yapmış olduğu değerlendirme toplantısında, TSO yönetiminin Ereğli’de yaşanan sosyal ve ekonomik çöküşten çıkış noktasında yapılması gerekenler hakkında, TSO yönetimi olarak herhangi bir çalışmalarının olmadığını bu konuda havlu attıklarını bizzat ifade ettiler. Seçim vaatlerinde tek proje olarak sundukları can suyu projelerinin cam suyuna dönüşerek fiyaskoyla sonuçlandığı bizzat TSO Başkanı Yaşar Tetiker tarafından kabul edilerek açıklanmıştır. Bankalardan faizle para ve sermaye edinmenin can suyu olmadığını belirtmek isterim. Ayrıca, Ereğli’de ekonomik olarak lokomotif sektör olan sac tüccarları ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, Ereğli’de sac ticaretinin bittiğini, sektör hakkında herhangi bir projelerinin olmadığını, artık bu işin Ereğli’de yapılamayacağını, sektörü en iyi bilen sektörün içinde olan, sayın başkan tarafından ifade edildi.”
“TSO ŞİKAYET ETME YERİ DEĞİL” TSO Başkanı Tetiker’in seçim vaatlerine atıfta bulunan Likoğlu, şöyle devam etti: “TSO seçimlerinde vaat olarak OSB’ye üç tane otomotiv sektöründen baba firmanın geleceğini söylemişlerdi. OSB hakkında yapılan değerlendirmede bu baba yatırımcılar hakkında da herhangi bir gelişme olmadığı gibi yavru yatırımcıların da olmadığını anlıyoruz. Yönetim olarak başkaca bir projelerinin olmadığını, piyasaların durumunun da malum olduğunu belirterek beklemeye geçtiklerini, dolayısı ile bir teslimiyetin olduğunu anlamaktayız. Oysa TSO seçim sürecinde sorunların çözümü için çok iddialı olduklarını, sorunları ve çözümlerini çok iyi bildiklerini, üyelerden sabırsızlıkla görev beklediklerini belirterek destek istemişlerdir. Dolayısı ile TSO’dan taleplerin yükselmesine neden olmuşlardır. Dünyamız baş döndürücü bir hızla değişiyor ve gelişiyor. Türkiye on yıl önceki Türkiye değil, Ereğli hiç değil. Manüel sistemin bittiğini defalarca söyledim. Hiç kimse kusura bakmasın, TSO ağlama duvarı, şikayet etme yeri değildir. Yaşanan tüm olumsuzluklar Ereğli’nin kaderi olamaz. Gelinen nokta kabul edilebilir bir durum değildir. Amacım asla kimseyi eleştirmek suçlamak değildir. Mesele şahsi değil, yaklaşık nüfusu köyleri ile birlikte iki yüz bine yaklaşan bir şehrin geldiği durum ve istikbalidir.”
ÇÖZÜM KURULU ÖNERİSİ Ticaret ve Sanayi Odası’nın, üyelerine hizmet etmek, sorunlarına çare bulmak, hak ve menfaatlerini korumak için var olduğunu vurgulayan Likoğlu, şunları kaydetti: “Mevcut yönetimin ve Ereğli’nin durumu da göz önüne alındığında gelinen noktada zayıf ve yetersizdir. TSO yönetiminin yapması gereken, kendi üyeleri arasından, yaşanan olumsuz duruma katkı yapabilecek kişilerden bir kurul oluşturmalı, öncelikle kendi arasında birlik ve beraberliği sağlamalı, bu şekilde herkes kucaklanmalı, birlikte rasyonel projeler oluşturularak önceliklerimiz belirlenmeli, gereği hep birlikte vakit kaybetmeden yapılmalıdır. Hiç bir sorun çözümsüz değildir. Sorunların çözümü için gerekli projeler vardır. Yeter ki samimi olarak birlikteliğimizi ve irademizi ortaya koyalım. Diken battığı yerden yiğit düştüğü yerden kalkar. Teslim olmak söz konusu olamaz. Tüm üyelerinin desteği istenmeli ve üyeler de yönetime destek olmalıdırlar. Ereğli’nin sosyal ve ekonomik olarak geldiği bu olumsuz çöküşten çıkışı için, ilgili kişi, kurum ve kuruluşlar bir araya gelerek sorumluluklarının gereğini acil olarak yapmalı ve harekete geçmelidirler. Bu konuda başta TSO’ya büyük görev düşmektedir. Bölgenin en büyük meslek odası, ilçenin en büyük sivil toplum kuruluşu, ekonomiye yön vermesi gereken örgüt, aktif bir şekilde toparlayıcı olarak platformun oluşumunun sağlanmasında gereken yönlendirmeyi yapmalıdır.”
