Tat Metal Genel Koordinatörü Asuman Gürsoy, “Aralık sonu, Ocak ayı başı gibi boyalı sac üretimiyle de piyasalarda olacağız. Boya hattının bir özelliği var: Türkiye’de henüz bu tür üretim yapan bir hat yok. Ayrıca, ikinci galvaniz hattını kuracağız. Bununla ilgili çalışmalarımızı da yapıyoruz.” dedi.
11 Aralık 2013 05:20
Kdz. Ereğli Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Tat Metal’in Genel Koordinatörü Asuman Gürsoy, bu yıl 350.000 ton/yıl kapasiteli İkinci Soğuk Hadde ve 400.000 ton/yıl kapasiteli Temper Hadde hatlarının ardından, Türkiye’de ilk kez beyaz eşya sektörüne yönelik de boyama yapabilecek olan 120.000 ton kapasiteli Boyama Hattı’nı devreye almaya hazırlandıklarını belirtti. Gürsoy yaptığı açıklamada, şirketin yeni yatırımlarına ilişkin bilgi verirken, Boyama Hattı’nın ardından İkinci Galvaniz Hattı yatırımına başlayacaklarını dile getirdi. Gürsoy, şöyle dedi: “2013’te işletmeye aldığımız ikinci soğuk haddemiz ve temper haddemizden sonra, bir de alkali yıkamamız devreye girdi. Ama devam eden, önümüzdeki ay sonuçlanacak olan bir boya hattı yatırımımız var. Birkaç aylık sarkmamız oldu, yoksa bu aylarda üretime başlamış olacaktık. Ancak bu tür yatırımlarda da bu tür sarkmalar doğaldır. İnşallah Aralık sonu, Ocak ayı başı gibi boyalı sac üretimiyle de piyasalarda olacağız. Boya hattının bir özelliği var: Türkiye’de henüz bu tür üretim yapan bir hat yok. Beyaz eşyanın beklentisine uygun, farklı desen ve farklı kaplamalarda boyalı sac üretme imkanımız olacak.
“İKİNCİ GALVANİZ HATTINI KURACAĞIZ” Dolayısıyla, peşinden galvaniz hattımızdan bir kapasite çalımı olacağı için, bu yatırım, ikinci galvaniz hattı yatırımımızı da tetikledi. Fizibilite çalışmalarını tamamlamak üzereyiz ama yönetim olarak kararını aldık. İkinci galvaniz hattını kuracağız. Bununla ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz. Sadece aşırı arzın olduğu Türkiye’de, hatta dünyada; bir fark yaratmak zorunda olduğumuzu düşündüğümüz için de bu yatırımımızı, daha kalın galvaniz üretebilir, daha geniş galvaniz üretebilir ve hatta daha fazla kalın kaplama yapabilir bir hat olması için araştırıyoruz. Daha önce mevcut olan hattımızın aynı zamanda alüzing üretebilme özelliği de vardı. Ancak her şeye rağmen biz alüzing üretebilme fırsatını bulamadık. Çünkü galvanize stok yapmaya dahi zaman bulamadık. Çok şükür her şey yolunda gitti ve kapasitenin tamamını galvanizde kullanmak zorunda kaldık. Belki ikinci galvaniz hattıyla, alüzing de üretebilecek bir kapasite yaratabiliriz diye umuyorum. Çünkü Türkiye’de alüzing kullanımı da giderek artan seviyelerde. Ama boya hattını kurmak elzemdi. Alüzingden de öncelikliydi. Çünkü eğer ürün yelpazenizi genişletmezseniz, mevcut ürününüzü satmakta da zorlanıyorsunuz. Talepler çeşitlenince ve bir kısmı sizde olup bir kısmı olmayınca, olanı da satamayacak duruma geliyorsunuz. Çünkü farklı navlunlar, farklı faturalar gündeme geldiğinde, insanlar farklı farklı yerlerden alım yapmayı tercih etmiyorlar. Bu yatırımımızın doğru bir karar olduğunu düşünüyoruz ve umutla geleceğe bakıyoruz.”
“DAĞITIM KANALLARINI GENİŞLETMEK VE FARK YARATMAK ÇOK ÖNEMLİ” Türkiye’de yassı çelikteki arz fazlası sorununun da ancak ihracatla çözülebileceğini ifade eden Gürsoy, şu görüşlere yer verdi: “Şu anda Türkiye’nin büyüme hızının oranı, kapasite kullanımını artırma oranından çok aşağıda. Bu hızla o kapasite artırımını yakalamak yıllar alacak gibi görünüyor. Umudumuz, büyüme hızının bu seviyelerde kalmayacağı ve şu anda yakınlarda navlun avantajları olan ülkelerde sorunlarının, krizlerinin biteceği ve talep eder duruma gelecekleri. İhracatın bu arz fazlalığını bir nebze yok edeceğini düşünüyorum. Bu sorunlar bir şekilde bitecektir. Ciddi bir kullanım olacak, ciddi bir talep olacaktır. Bana göre navlun sorunu iç piyasada daha etkili. Artık hepimiz bölgelere sıkıştık kaldık. O kadar her bölgede üreten olmaya başladı ki, dağıtım kanallarını genişletmezseniz, farklılık yaratmazsanız ve navlun dezavantajını ortadan kaldırmazsanız hakikaten kapasitenizi kullanmak zorlaşacaktır. Bu inançla biz bir takım araştırmalar yapıyoruz. Farklı noktalarda dağıtım noktaları kurmaya çalışıyoruz ve navlun dezavantajını müşterimizin yok edeceği hale gelmek için. Yoksa hepimiz belli bölgelere sıkıştık kaldık. Her bölgede bir üretici firma var. O bölge ancak kendine yakın olan yerlere satmaya başladı. Bunu kırmamız, mutlaka dağıtım noktalarını genişletmemiz lazım. Bununla ilgili de çalışmalar yapıyoruz.”
“GELECEKTEN ÜRKMÜYORUZ, YÜREKLİLİKLE YOLA DEVAM EDİYORUZ” Sektörde kesinleşen yatırımlar yapılacağını bildiklerini, Tat Metal olarak kendilerinin de yüreklilikle yatırım yaparak yola devam ettiklerini söyleyen Gürsoy, şunları kaydetti: “Hala bu kadar mevcut fazla kapasite varken hala yeni yatırım yapılıyorsa, bir noktada ölçek ekonomisi uygulanıyor diye düşünüyorum. Yani birim maliyeti düşürerek sürümden kazanmayı hedefliyoruz. Diğer yatırımcı dostlarımız için bunu söylüyorum ama biz şu anda zaten ürünümüzü çeşitlendirmek amacıyla yapıyoruz. İkinci galvaniz hattı da, yok olan-eksilen bir kapasiteyi kapatmak amacıyladır. Bunu yaparken de bir fark yaratmaya çalışıyoruz. Belki bu yatırımların farklı bölgelerde olması çok daha rahat olabilirdi ama o zaman da farklı sorunlar; takibi, navlun sorunlarını ortadan kaldırmak, çalışan kalifiye eleman bulmak gibi ciddi sorunlar çıkıyor. Bölgemizde olup, her şeyi kontrol altında tutmayı tercih ediyoruz. Şu andaki tercihimiz, kapasite fazlasına rağmen, yeni kararlaştırılan kesin yatırımların duyulmasına rağmen, onlarla birlikte aynı yürekliliği gösterip yolumuza devam ediyoruz. Gelecekten ürkmüyoruz, umudumuz yüksek.”