Sık Kullanılanlara Ekle |  Reklam  |  İletişim
  Ekonomi 
  Uludağ: Çok zor bir noktadayız ve siyasi irade hala hikâye anlatıyor!
Uludağ: Çok zor bir noktadayız ve siyasi irade hala hikâye anlatıyor!
 
   

     Zonguldak’ta Uzun Mehmet Anıtı’nda düzenlenen anma törenine Vali Yardımcısı Fethi Özdemir, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ergün Özgür, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürü Burhan İnan, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, GMİS Genel Sekreteri Behzat Cinkılıç, TTK Genel Müdür Yardımcıları, Amelebirliği Başkanı Hasan Yılmaz, MMO Şube Başkan Yardımcısı Hüsnü Meydan, CHP İl Başkanı Halil Furat, GMİS’e bağlı şubelerin başkan ve yöneticileri, meslek odası ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, siyasetçiler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. TTK, GMİS, MMO ve Amelebirliği çelenklerinin Uzunmehmet Anıtı’na konulmasının ardından Zonguldak Fen Lisesi öğrencileri, madencileri anlatan şiirleri okudular. Törende TTK Genel Müdürü Burhan İnan, GMİS Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, MMO Şube Başkan Yardımcısı Hüsnü Meydan birer konuşma yaptılar.



     “SORUMLULUK ENERJİ BAKANLIĞI’NINDIR”
     GMİS Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, Türkiye’nin taşkömürü ithalatına her yıl 4-5 milyar dolar ödediğine dikkat çekerek, “TTK Genel Müdürlüğü 3 yıldır işçi talebinde bulunuyor. Biz sendika olarak, geldiğimiz noktadaki sıkıntıları tüm ilgililere ve kamuoyuna anlatıyoruz. Bugün için TTK Genel Müdürlüğü’nün 3 bin 200 işçi talebi var. Norm kadroya göre ise işçi açığı 5 bine yaklaştı. Zararın sorumlusunun işçi açıklarını gidermeyen siyasi irade olduğunu söylüyoruz. Çok zor bir noktadayız ve siyasi irade hala hikâye anlatıyor. TTK, tarihinin en az sayıdaki işçisiyle çalışıyor. Emeklilikler sürüyor, risk artıyor. Başta Enerji Bakanlığı olmak üzere tüm ilgilileri bir kez daha bu vesileyle uyarıyoruz. Türkiye’nin TTK’ya ihtiyacı var ve önlemleri almak sizin göreviniz.” dedi. Uludağ şöyle konuştu: “13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da yaşamını kaybeden 301 madenci kardeşimizi ve başta Uzun Mehmet olmak üzere tüm maden şehitlerimizi sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz. Bugün Uzun Mehmet’in kömürü buluşunun 185. ve Zonguldak’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 93. yıl dönümünü birlikte kutluyoruz. Uzunmehmet, kömür ve Zonguldak, 1848 yılından itibaren, birlikte anılmaya başlandı. 166 yıllık üretim tarihimiz, acı olaylarla bu üçünü birbirinden ayrılmaz hale getirdi. Osmanlı İmparatorluğu döneminden, Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar; İngiliz, Fransız ve Almanlar başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinden gelen şirketler bu zenginliğimizi kendi ülkelerine taşıdılar. Atalarımız açlık, yoksulluk, sefalet içinde baskıyla, tehditle çalıştırıldı. Ağır bedeller ödeyerek madenciliği öğrendik. Biz, Ulusal Kurtuluş Savaşı ile birlikte madenlerimize sahip çıktık. Yabancı şirketler önce kontrol altına alındı, sonra kamulaştırmayla işlerine son verildi ve madenler devletleştirildi.
     Tam bağımsızlık için ekonomik bağımsızlığı öncelikli hedef olarak belirleyen Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, madenlerimize ve madencilerimize sahip çıktılar. Türkiye’nin dört bir yanından insanlarımız bölgemize geldi. Zonguldak, büyüdü ve ülkemiz kalkındı. Sanayimizin, demir-çelik sektörümüzün, elektrik santrallerinin ve diğer sanayinin çarklarını çevirdik. Zonguldak, 3 il olacak kadar büyüdü Türkiye’yi üretimden uzaklaştırmak ve tüketici bir topluma dönüştürmek isteyenler Zonguldak’ı öncelikli hedef yaptılar. 1990’lı yıllarda Türkiye Taşkömürü Kurumu’nu, Erdemir’i, Kardemir’i ve sonrasında ÇATES’i kapatma, küçültme, satma politikalarını dayattılar. Bölge halkı olarak hep birlikte karşı çıktık. İktidarları değiştirdik, partiler kapandı, partiler açıldı ama bu hedeflerinden vazgeçmediler. Biz direndik, onlar saldırdı. Her seferinde bir şeyler alıp götürdüler. Daralttılar, kapattılar, sattılar, kamu kuruluşlarını peşkeş çektiler. Varsa-yoksa özel sektör dediler. Her gelen yandaşını büyüttü. Türkiye borçlandı, halkımız borçlandı. Halka işsizlik, yoksulluk, açlık, sefalet ve ölüm düştü. Artık katliam gibi taşeron cinayetlerine tanık oluyoruz.

     “TÜRKİYE, HER YIL TAŞKÖMÜRÜ İTHALATINA 4-5 MİLYAR DOLAR ÖDÜYOR”
     Türkiye, taşkömürü için dışarıya yılda 4-5 milyar dolar öder hale geldi. Türkiye, yılda 26 milyon ton taşkömürü tüketiyor. İhtiyacımızın yüzde 90’ından fazlasını dışarıdan alıyoruz. Biz üretmek istiyoruz. Çünkü ülkemizin üretime ihtiyacı var. Kamu ve özel sektör olarak bugünkü üretimi 2’ye, 3’e katlayabiliriz. Ve yılda 10 milyon ton üretebiliriz. İthalatı yarı yarıya azaltabiliriz. Paramız ülkemizde kalır, işsizimiz iş bulur. Yer altında yüzyıllık kömürümüz var ve sahip çıkılmayı bekliyor. TTK Genel Müdürlüğü 3 yıldır işçi talebinde bulunuyor. Biz sendika olarak, geldiğimiz noktadaki sıkıntıları tüm ilgililere ve kamuoyuna anlatıyoruz. Bugün için TTK Genel Müdürlüğü’nün 3 bin 200 işçi talebi var.
Norm kadroya göre ise işçi açığı 5 bine yaklaştı. Zararın sorumlusunun işçi açıklarını gidermeyen siyasi irade olduğunu söylüyoruz. Çok zor bir noktadayız ve siyasi irade hâlâ hikaye anlatıyor. Biz maden işçileri olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Sağlıklı ve güvenli bir ortamda ve çalışma barışını koruyarak üretmek istiyoruz. Ancak sözün bittiği noktaya geldik. TTK, tarihinin en az sayıdaki işçisiyle çalışıyor. Emeklilikler sürüyor, risk artıyor. Başta Enerji Bakanlığı olmak üzere tüm ilgilileri bir kez daha bu vesileyle uyarıyoruz. Türkiye’nin TTK’ya ihtiyacı var ve önlemleri almak sizin göreviniz.”
     TTK Genel Müdürü Burhan İnan ise, kurumda yatırımların sürdüğünü belirterek, “Kurumun varlığını sürdürebilmesi, ancak üretim artışı ve maliyetlerin düşürülmesi ile mümkün olacaktır. Bunun için işçimize, memurumuza, mühendisimize, yöneticimize ve hatta kurumda çalışmayan Zonguldak halkımız olmak üzere hepimize önemli görevler düşmektedir. Bu konuda herkesin sorumluluk alması gerekmektedir. Başarı ortak çabalarımızın ürünü olacaktır.” dedi. İnan şöyle devam etti: “Karaelmas serüveni ülkemizde bundan 185 yıl önce Bahriye erlerinden Uzun Mehmet’in 8 Kasım 1829 yılında Ereğli’nin Köseağzı Köyü’nün Neyren Deresi yatağında taşkömürünü bulmasıyla başlamıştır. Karaelmas hem ülkenin hem de bölgenin kaderini etkilemiştir. Ülkenin kalkınmasında ve sanayileşmesinde Zonguldak havzasındaki taşkömürü üretim faaliyetleri önemli bir istihdam kaynağı ve ülkenin sanayileşmesinde çok önemli rolü olan demir-çelik üretiminin de temel girdisi olmuştur. 1980’li yıllardan sonra ekonomi politikalarında devletin rolü, sorumlulukları, önceleri değiştirilmeye başlanmıştır. Mal, hizmet ve sermayenin önündeki engeller kaldırılmakta, korumacı politikalar terk edilmekte ve bu bağlamda enerji politikaları serbestleştirilmektedir. Uzun süre ülkemizin taşkömürü talebini karşılayan TTK, 1970’li yıllarla birlikte talebi karşılamakta yetersiz kalmıştır. 1987’de yüzde 50’nin altına, 2000’li yıllarda yüzde 16’ya kadar düşmüştür. 1973’de 16 bin ton olarak başlayan taşkömürü ithalatı, 2012’de 29,2 milyon ton düzeyine çıkmıştır. Kurumun varlığını sürdürebilmesi, ancak üretim artışı ve maliyetlerin düşürülmesi ile mümkün olacaktır. Bunun için işçimize, memurumuza, mühendisimize, yöneticimize ve hatta kurumda çalışmayan Zonguldak halkımız olmak üzere hepimize önemli görevler düşmektedir. Bu konuda herkesin sorumluluk alması gerekmektedir. Başarı ortak çabalarımızın ürünü olacaktır.”

    “İŞ CİNAYETLERİNİN SORUMLULARI, YANLIŞ POLİTİKALARI UYGULAYANLARDIR”
    TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkan Yardımcısı Hüsnü Meydan, neo liberal politikalara dikkat çekerek, şunları söyledi: “Özellikle 1980’den sonra uygulanan özelleştirme, taşeronlaşma, rodövans, hizmet alımı gibi neoliberal politikalar kamu madenciliğini küçültmüş, kamu kurum ve kuruluşlarında uzun yıllar sonucu elde edilen madencilik bilgi ve deneyim birikimini dağıtmıştır. Kamu yararı gözetmeksizin acımasız üretim zorlaması aşırı kar hırsı Soma faciasıyla bir kez daha gerçekleri ortaya koymuştur. Yaşanan cinayet sermayenin aşırı kar hırsı ve çalışma yaşamına yönelik modern kölelik politikalarından kaynaklanmaktadır. Özelleştirme, sendikasızlaştırma, taşeronlaşma esnek çalışma politikaları birbiriyle bağlantılı olumsuz sonuçlar yaratmaktadır. Kazaların temel nedenleri olan uygulanan bu yanlış politikalar sonucu meydana gelen iş cinayetlerinde sorumlu olarak çalışan emekçilerle birlikte mühendisler gösterilmeye çalışılmaktadır. Bu ortamı yaratan gerçek sorumlular çalışanlar değil bu politikaları uygulayanlardır. Görevi çalışma yaşamıyla ilgili olarak mevzuat hazırlama, uygulama ve denetleme olan devletin İLO sözleşmesini imzalamaması iş cinayetlerindeki sorumluluğunu artırmaktadır.”



 
 
Yorumlarınız
 
IP   3.144.103.10  
Ad Soyad*
Yorum*
Güvenlik Kodu:
Güvenlik Kodu  
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.  
 
 Günün Diğer Gelişmeleri
03 Mayıs 2024
Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (ERDEMİR) Genel Müdürü Niyazi Aşkın Peker, Belediye Başkanı Halil ..
02 Mayıs 2024
OYAK Maden Metalürji Şirketleri Erdemir, İsdemir ve Erdemir Maden, gerçekleştirdiği etkinliklerle 23..
29 Nisan 2024
Karadeniz Ereğli ilçesinde çıkan fırtınada batan Kafkametler gemisinin yüzeye çıkarılan parçasında k..
29 Nisan 2024
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde direksiyon hakimiyetini kaybeden tır sürücüsü önce istinat duvarına so..
29 Nisan 2024
Karadeniz Ereğli ilçesine bağlı Subaşı köyünde meydana gelen trafik kazasında 1 kişi ağır yaralandı...
29 Nisan 2024
Karadeniz Ereğli ilçesinde müstakil binada çıkan yangın çevredekilere korku dolu anlar yaşattı...





 
Anasayfa | Sık Kullanılanlara Ekle | Yayın İlkeleri | Künye | Reklam | Facebook | Twitter | İletişim
ereglibulteni© 2012-2024 Tüm Hakları Saklıdır