ERDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır, “Yeni bir galvaniz yatırımı planlıyoruz. Bu işin ihalesi henüz bitmedi ama yatırımın 100 milyon doları geçeceği görünüyor. Bu yatırımın bitmesi 2,5 yıl sürecek, ihalesi tamamlanmak üzere.” dedi.
03 Temmuz 2014 19:06
Bloomberg’de Yatırım Bülteni isimli programa konuk olan ERDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır, ERDEMİR’in Türkiye’nin temel taşlarından biri olduğunu belirtti. 33 yıl çalıştığı otomotiv sektöründen sonra, 6 aydan bu yana ERDEMİR’de olduğunu anımsatan Pandır, “Benim için de büyük bir gurur vesilesi.” dedi. Programda, ERDEMİR hissesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Pandır, ERDEMİR hissesinin dirençli ve volatiliteden etkilenmeyen bir hisse olduğunu dile getirdi. Pandır, “Bunun nedeni herhalde bizim çok uzun vadeli yatırımlarla, çok uzun vadeli planlarla çalışmamızın getirdiği, uzun vadeli yatırım yapanların yatırım yaptığı, evladiyelik dediğimiz bir kâğıt. Bir taraftan da, bizim temettülerimiz de iyi. ERDEMİR’de yapmak istediğimiz çok şey var. Onun da iletişimini yapınca, biraz da ileriye doğru hikâyemizi anlatmaya başlayınca, herhalde hepsi bir araya geldi ve hissemiz hareketlendi.” dedi.
Uluslararası toplantılarda, ERDEMİR’in başarısının arkasında ne olduğunun sorulduğunu ifade eden Pandır, şöyle dedi: “Çünkü Avrupa’da birçok çelik şirketi zarar ediyor. Zarar ediyordu. Belki şu anda Avrupa’nın toparlanmasıyla onlar düzelir ama son birkaç yıldır herkes zarardaydı. Yalnızca Avrupa’da değil, Çin’de bile fazla kapasite var. Aslında Çinli üreticilerin de durumu çok iyi değil. Bir tek Amerika’da biraz konsolidasyonla üreticiler iyi duruma geçti. ERDEMİR’in özelliği şu; birincisi bizim coğrafyamızda, Avrupa’da kalkınma hızı yüksek ve sürekli kalkınan bir ülkenin tek entegre üreticisiyiz. Entegre üretici olmanın getirdiği maliyet avantajı var. Çünkü madenimiz de var ve madenden nihai ürüne kadar tüm değer zincirini takip ettiğimiz için, tüm ürüne hakim olduğumuz için, orada bizim diğer tüm rakiplerimiz –KARDEMİR haricinde, hepsi hurda ile çalışan ark ocaklı tesisler. Onların hurda fiyatı ile cevher fiyatı arasındaki ilişkiye göre ve hurda fiyatının da çıkmasına göre dezavantajları oluyor. Hem bu avantajı kullanarak, hem de Türkiye’nin özellikle altyapı ve inşaatla büyümesi, son zamanlarda boru-profil gibi çelik ürünleri çekti. Bu da bizim, bu yüksek performansımızın motoru oldu.”
Seçim öncesi dönemde taleplerinde düşüş olmadığını, ERDEMİR’i daha çok kur hareketlerinin etkilediğini anlatan Pandır, “Seçim sonrası yoğun bir taleple karşılaştık, o talep hala sürüyor. Normalde 1,5 ay ileriye yönelik bir doluluğumuz var, o bir ara iki ayı da geçti. Şimdi biz de üretimde biraz daha hızlandık açığımızı kapamak için. Şimdi iki ay gibi bir dolulukla, sanıyorum şu anda Eylül ayının satışını yapıyoruz.” şeklinde konuştu. Revizyonlarının bittiğini ve hatların hızlandığını vurgulayan Pandır, “Müşterilerimizin bekleme süresini normal seviyelere indirdik.” dedi. ERDEMİR olarak, şu anda yüzde 92-93 kapasite ile çalıştıklarını söyleyen Pandır, “Çok optimum bir yerdeyiz.” görüşüne yer verdi.
Pandır, şöyle devam etti: “Dünyada son zamanlarda bazı üçüncü dünya ülkelerinin anti-damping uygulamasına başladığını dile getiren Pandır, “Özellikle ABD´deki dava bizi yoruyor. Çünkü ABD Ticaret Bakanlığı’nın Türkiye’den gelen borulara karşı açtığı bir soruşturma var. O soruşturmada biz taraf değiliz, biz boru üreticisi değiliz, sadece boru üreticilerine sac temin ediyoruz. Fakat ABD Ticaret Bakanlığı, anlaşılamayan bir biçimde, ERDEMİR’in devlet kontrolü altında olduğu ve devlet sübvansiyonu ile boruculara ucuz sac ürettiği, borucuların da o yüzden rekabeti bozduğu gerekçesiyle ‘telafi edici vergi’ diye bir ön karar aldı. Bu ön kararın kesin karara dönüşmesi ihtimali de var. Onun için de hem biz, hem boru üreticileri, hem de özellikle Ekonomi Bakanlığı, hükümet; yoğun olarak ABD Ticaret Bakanlığı ile görüşerek bunun tamamen yanlış olduğunu, ERDEMİR’de hiçbir devlet sübvansiyonu olmadığı gibi, devlet kontrolünün de olmadığını, OYAK’ın da devlet kuruluşu olmadığını defalarca anlatıyoruz. Umarım bu karar değişir. Ekonomi Bakanlığı ve özellikle Sayın Ali Babacan, Amerika’ya gittiklerinde bu konuyu özellikle müzakere ettiler. O konuda çok müteşekkiriz. Bizim oradaki savaşımız aslında ERDEMİR olarak da değil. Bu bir milli mesele. Bir yanlışı düzeltmek; ERDEMİR’de devlet sübvansiyonu yok. Böyle bir savla Türkiye’nin ihracatına ceza verilmesi bir haksızlık. Devlet sübvansiyonu, çok haksız bir suçlama.”
Son zamanlarda küçük tüccarları korumadıkları yönünde bir görüş olduğunu ifade eden Pandır, “ERDEMİR’in kendi satış teşkilatını kurması ile 500-600’e varan tüccarlar 50-60’a düştü. Bu esnafın kendini değişen dünyada kendini daha katma değer yaratacak bir alana, büyük oyuncunun yapamadığı bir yere çekmesi lazım. Çelik servis merkezi de, bir yerde bu işin süpermarketi. Demir tüccarlarının yapacağı da, katma değer yaratacağı alanlar var. Çelik merkezlerinin risk alamayacağı alıcı ile o riski alıp rahatlıkla faaliyet sürdürebilirler, onu sürdürenler de var. Bir katma değer yaratmadan sadece al-sat işi maalesef tarihe karıştı.” açıklamasını yaptı. Amaçlarının katma değeri yüksek ürünlere doğru geçmek olduğunun altını çizen ERDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır, bu anlamda otomotiv sanayisine yönelik adımlar attıklarını belirtti. Pandır, şunları kaydetti: “Yeni bir galvaniz yatırımı planlıyoruz. Bu işin ihalesi henüz bitmedi ama yatırımın 100 milyon doları geçeceği görünüyor. Bu yatırımın bitmesi 2,5 yıl sürecek, ihalesi tamamlanmak üzere. Bunun dışında, bir de AR-GE’ye yatırım yapıyoruz. Bir taraftan hızla devreye sokabileceğimiz, katma değerli yatırımlar; bir taraftan da yeni teknoloji ve yeni ürün yaratmak için AR-GE Merkezimiz kuruluş aşamasında. Sanıyorum Eylül ayı içerisinde AR-GE’miz devreye girecek.”
