Pandır: ERDEMİR, AR-GE’de de sektörün öncüsü olacak
ERDEMİR Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır, “Çevik olacağız. En az onun kadar büyük hamlemiz Ar-Ge ve inovasyon konusunda. Benim Ar-Ge’den anladığım başkasının yaptığını yapma değil, ileriye dönük araştırmalar yapma. Kurduk, açılışını yapacağız. Sanayi Bakanımız açacak. Türk çelik sektöründe de ARGE yok, biz sektörde de ilk olacağız. Ar-Ge’ye 25-30 milyon dolar gibi bir bütçe ayırdık.” dedi.
29 Eylül 2014 18:14
ERDEMİR Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır, Habertürk’ten Meltem Ersoy’a verdiği röportajda, önemli açıklamalarda bulundu. ERDEMİR bünyesinde AR-GE Merkezi kurduklarını ve yakın zamanda Sanayi Bakanı’nın katıldığı bir törenle açılışını yapacaklarını ifade eden Pandır, “Mal yetiştiremiyoruz, satmak gibi derdimiz yok.” dedi.
İşte Pandır’ın, Habertürk’te yayınlanan röportajı:
Otomotivden sonra Erdemir’in başına geçen Ali Pandır birçok sektörün tedarikçisi olarak ‘Büyüme tıkandı mı?’ sorusunu yanıtlıyor: “Satışımızın %70’ini altyapı inşaatı oluşturuyor. Sırf 3. havalimanı bile tonlarca demir demek. Zaten mal yetiştiremiyoruz malı satmak gibi büyük bir derdimiz yok.” Uzun yıllar otomotiv sektöründe yöneticilik yapan Ali Pandır, şimdi Erdemir’in Yönetim Kurulu Başkanı. Erdemir, Türkiye’nin devi. Pandır, şirketi dünyada da saygın yapma hedefi koymuş. Eskiden alıcı konumda olan Pandır, şimdi otomotiv dahil pek çok sektörün tedarikçisi. Hal böyle olunca, sadece Erdemir’i değil, Erdemir’den ürün alanların da nabzını en iyi tutan isimlerin başında. Pandır ile Erdemir’i ve reel sektörü konuştuk:
Otomotiv ve inşaat bu seneyi belalı geçirdi, rakamlar da bunu gösteriyor mu? Satışımızın yüzde 60-70’ini altyapı ve inşaat oluşturuyor. Kalanını otomotiv, beyaz eşya ve ambalaj oluşturuyor. Şu ana kadar talep azalması yok. Bizim inşaata verdiğimiz nitelikli borular. Bunlar da daha çok altyapı yatırımlarına gidiyor. Mesela sırf 3. havalimanı bile o kadar çok talep yaratacak ki... Bu nedenle konuttaki dalgalanma bizi etkilemiyor. Yüksek kapasiteyle çalıştığımız için zaten mal yetiştiremez durumdayız, malı satmak gibi büyük bir derdimiz yok. Bir taraf yavaşlarsa hemen diğer tarafa kayabiliyoruz.
Bu yılki kâr artışını neye bağlıyorsunuz? Bir unsur az önce anlattığım konuyla bağlantılı, yani altyapı ve inşaat üzerine kurmuş bir ülke olmamız. İnşaat bir yükseliyor her taraf demir. Her ay bir şey değişiyor. Kârlılığın bir diğer nedeni de konjonktürel. Hammaddeyi alıyorsunuz, ürettiğiniz mamul de dünya borsasında her gün fiyat değiştiren bir dünya. Siz de bu alma ile satma arasında üretim yapıyorsunuz. Biz iyi oyunculardan biriyiz, çünkü büyük şirketler bu oyunu yavaş oynuyor. Alım yaparken kademe kademe onaylardan geçmesini beklerseniz fırsat kaçıyor. Bizde çok dinamik, 24 saat yetkili satın almacılar var.
Üretimde ise verimlilik artışına odaklanıyoruz. Ölçekte de kapasite kullanım oranı en yükseklerden biriyiz. Halka açıklar arasında kâr marjında ilk 2-3’teyiz. Konjonktür de bize yardım etti, ürün fiyatları düştü. Değişmeyen şey ölçek ve çeviklik. İskenderun ile Ereğli arasında paslaşarak, mal döndürerek ya da paslaşarak elimizdeki bütün imalat fleksibilitesini kullanıyoruz.
Kur sizi nasıl etkiliyor? Bizim kurla ilgimiz çok az. Çünkü biz 1 senedir SPK kuralı gereği tüm finansalları dolarda tutuyoruz. Bizim dünyamız dolar aslında. Bütün ana girdilerimiz dolar, kömür cevheri vs. Satışımız da dolar, müşteri de dolar ödüyor. Bir tek işçiliğimiz TL. Onun dışında bütün dünya dolar. O nedenle ne ithalat ne ihracatta kur etkilemiyor. Biz dolar satıyoruz ama Türkiye’de dünya dolar değil tabii, bize talep azalması çoğalması olabiliyor. Bir de biz 2-3 ay sonrasına mal satıyoruz. Şu an teslim ettiğimiz mal temmuzda sipariş verilen mal. Dolar yükselişteyse daha yükselmeden hemen ödeyeyim diyor. Onun dışında kur bizi etkilemiyor
İnşaatçı olmak varken sanayici olmak akıl kârı mı? Benim hayatım sanayide geçti. Reel sektör çok önemli. Makine yaparak, gemi, otomobil yaparak öne geçersiniz. Bizde ise maalesef eksen kaydı. Servis sektörü, inşaat öne çıktı. İnşaat istihdam açısından da sıkıntılı, 3 yıllık iş sonuçta. Sanayide 50 yıl çalışıyorsunuz. Bu nasıl değişir? Sanayiye kayış çok hızlı olmaz tabii. Sanayide kârlar fena değil aslında. Ama tabii rant bambaşka bir şey. Bir yeri 1’e alıyorsunuz, 100’e satıyorsunuz. Böyle bir dünya yok. Riskler yüksek, getiriler anormal. Oradaki rantın üzerine gidilmesi gerek. Yoksa sanayide dünya değişmiyor 100 senedir aynı. O taraf düzene sokulursa bu tarafa doğru kayış olur
Erdemir’de neyi değiştirmek iddiasıyla geldiniz? Birincisi çevik olacağız. En az onun kadar büyük hamlemiz Ar-Ge ve inovasyon konusunda. Ben de hayret ettim, Türkiye’nin lider demir çelik kuruluşunda Ar-Ge yoktu. Ben kurdum gelince. Erdemir daha önce ürün geliştirme yapıyormuş, fakat bunlar birilerinin çelik kalitesinin aynısını yapma şeklinde. Benim Ar-Ge’den anladığım başkasının yaptığını yapma değil, ileriye dönük araştırmalar yapma. Kurduk, açılışını yapacağız. Sanayi Bakanımız açacak. Türk çelik sektöründe de ARGE yok, biz sektörde de ilk olacağız. Ar-Ge’ye 25-30 milyon dolar gibi bir bütçe ayırdık.
Masanın alıcı değil, tedarikçi tarafında olmak size ne öğretti? Otomotiv tarafındayken biz alıcıydık, onlar satıcıydı. Erdemir Türkiye’nin en büyüğü olduğu için biraz tuzu kuru. Müşteriye yakınlığı kuramamış. Şimdi müşteri velinimetimiz. İsterse alır istemezse başkası alır diye bakmıyoruz. Ben bizzat müşterilere gidiyorum. Bana gelen olmamıştı Tofaş’tayken.
İthal ürünler sizi nasıl etkiliyor? Antidamping taraftarı mısınız? Türkiye’ye AB dışından ithalatta gümrük vergisi var, yüzde 10 civarında. Bu birçok yöntemle deliniyor. Dahili işleme rejimi var. Hedef ihracat, ihracat olsun da nasıl olursa olsun görüşü vardı. Deniyor ki, ihracat yapacaksan alacağın ürünü gümrüksüz getirebilirsin. Bu mal Türkiye’de yapılmıyorsa normal. Ama çelik Türkiye’de yapılıyor. İhraç edeceğin arabanın, buzdolabının, borunun malını böyle alıyorsanız, o zaman bunun ucu Türkiye’ye dokunuyor. Buradaki gri alan şu: Bunu yapmak için diye ilan edip çelik ihraç edip, onu o mal için kullanmayıp, Türkiye’de satıp, o malın içine ise yerli kötü kalite alıp onu ihraç eden var. Yani ihraç edeceğim diye aldığı malla ihraç malında kullanılan mal aynı değil. Gümrüklerde bunu ayırt edecek kabiliyet yok. Pahalı sacı gümrüksüz alıp satıyor, ucuz sacı ihracatta kullanıyor. Birkaç senedir olan bir sistem de şimdi ortaya çıktı. Bir bitmiş malın gümrük vergisi neyse eğer bunu yapmak için hammadde Türkiye’de yeterli değilse onu yapmak için gelecek hammaddenin vergisi bundan daha fazla olamaz diyor. Bu şu demek: borunun Türkiye’ye ithalatında gümrük vergisi sıfır, fakat sacın yüzde 10. Borucular diyor ki: Türkiye’de yeterli sac yok, ithal edersem vergi ödeyeceğim. Niye getireyim ki? Bu rejimin kötü kullanımı.
Pandır, Erdemir’i okyanusta giden gemiye benzeterek, “Ama sürat motoru gibi yönetilmesi lazım, bir manevranın 5 gün sürmemesi gerek. Pat diye durmayı ya da pat diye yol almayı biliyoruz” diye konuşuyor.
»
AR-GE VE İNOVASYON (YENİLİK) KAVRAMLARI… Ünal SAVAŞ
ARAŞTIRMA - GELİŞTİRME (Ar-Ge, R&D) NEDİR?
Ar-Ge (Araştırma ve Geliştirme) kelimesi sıkça kullanılmakla beraber farklı şekillerde yorumlanabilmektedir. Kimilerine göre Ar-Ge yeni bir ürün üretmek iken, kimilerine göre ise, bilimsel çalışmalar yapmak olarak da algılanmaktadır.
Organization for Economic Co-operation and Development’in tanımlamasına göre Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge); SİSTEMATİK BİR TEMELE DAYALI OLARAK, İNSANLIK, TOPLUMSAL VE KÜLTÜREL BİLGİ BİRİKİMİNİ ARTTIRAN YARATICI ETKİNLİKLERİN YÜRÜTÜLMESİ VE BU BİLGİ BİRİKİMİNİN YENİ UYGULAMALARDA KULLANIMIDIR.
OECD ise, Ar-Ge’nin diğer faaliyetlerden ayırt edilmesinde şu tanımı getirmektedir: AR-GE FAALİYETLERİ BİLİMSEL VEYA TEKNOLOJİK BELİRSİZLİĞİN OLDUĞU DURUMLARLA İLGİLİ FAALİYETLERDİR.
İNOVASYON (YENİLİK) NEDİR?
OECD ve AB’nin ortaklaşa kaleme aldığı İnovasyon’la (Yenilik) ilgili Oslo kılavuzunda (2005) “İnovasyon” kavramı şu şekilde açıklanmaktadır.
“Bir yenilik, işletme içi uygulamalarda, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni veya önemli derecede iyileştirilmiş bir ürün (mal veya hizmet) veya süreç, yeni bir pazarlama yöntemi ya da yeni bir organizasyonel yöntemin gerçekleşmesidir.”
FİNLANDİYA ESKİ BAŞBAKANI ESKO AHO’NUN AR-GE VE İNOVASYON TARİFİ...
En çok karıştırılan konulardan biri olan ve Türkçe karşılığını tam olarak bulmakta zorlandığımız “AR-GE, R&D” İLE “İNOVASYON (YENİLİK)” KAVRAMLARI ARASINDAKİ FARKI EN GÜZEL VE YALIN BİR ŞEKİLDE FİNLANDİYA ESKİ BAŞBAKANI ESKO AHO TARİF ETMEKTEDİR. Esko AHO Ar-Ge ile inovasyon arasındaki farkı şöyle tarif etmektedir.
“R&D spending is transforming money to knowledge and innovation is transforming knowledge to money, but not only money but well being and good human life as well.”
AR-GE PARAYI BİLGİYE ÇEVİRİRKEN, İNOVASYON (YENİLİK) BİLGİYİ PARAYA ÇEVİREN SÜREÇTİR. Ancak sadece para değil aynı zamanda insanlığın yaşamını da iyileştiren süreçtir.
Esko AHO, İNOVASYON kavramının içine birde yaşam kalitesini artırmayı katmaktadır.
ERDEMİR GRUBU’MUZA 2015 YILI İÇİN ‘ARGE VE İNOVASYON ODAKLI’ TEMA ÖNERİM: “THINKING OUT OF THE BOX - KUTUNUN DIŞINDA DÜŞÜNÜN”
Saygılarımla
“THINKING OUT OF THE BOX - KUTUNUN DIŞINDA DÜŞÜNÜN”
"ERDEMİR FİKİRLERİ ‘İNOVASYONA’ DÖNÜŞTÜRÜYOR."
"ERDEMİR ‘İNOVASYONLA’ GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRİYOR."
Ünal SAVAŞ – Erdemir emeklisi, Kalite gönüllüsü
“Kalite formalite değildir.” - “Quality is not a formality.”
-
Ünal SAVAŞ /
21 Şubat 2015- 10:28
»
AR-GE ÖNEMLİDİR. ANCAK “SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN” TEK BAŞINA YETERSİZDİR. Ünal SAVAŞ
DÜNYA ÇELİK SEKTÖRÜNE YÖN VEREN KÜRESEL ÇELİK ŞİRKETLERİNİN YILLAR ÖNCESİNDEN KURMUŞ OLDUKLARI AR-GE MERKEZLERİNİN, ERDEMİR GRUBUMUZDA DA KURULMUŞ OLMASINDAN DOLAYI DUYMUŞ OLDUĞUM MUTLULUĞU DEĞERLİ ERDEMİR GURUBU ÇALIŞMA ARKADAŞLARIMLA PAYLAŞIR, AR-GE MERKEZİMİZİN KURULMASINDA EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜR EDER, AR-GE MERKEZİMİZİN GRUBUMUZA VE SEKTÖRÜMÜZE HAYIRLI OLMASINI DİLERİM.
AR-GE ÇOK ÖNEMLİDİR, ANCAK ŞİRKETLERİN SÜREKLİ OLARAK EL DEĞİŞTİRDİĞİ VEYA FAALİYETLERİNE SON VERMEK ZORUNDA KALDIĞI GÜNÜMÜZÜN ACIMASIZ REKABET ORTAMINDA “KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE REKABET İÇİN” TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİLDİR.
ŞİRKETLERİN YEREL VE KÜRESEL PAZARLARDAKİ REKABETÇİ YAPISINI KORUYABİLMESİ VE BÜYÜTEBİLMESİ İÇİN AR-GE VE İNOVASYON ÇOK ÖNEMLİDİR, ANCAK BUNLAR TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİLDİR. BİR ŞİRKETİN KÂRINI ARTIRMASI, BÜYÜMESİ, REKABETÇİ YAPISINI KORUYARAK VE GÜÇLENDİREREK PAZARLARDAN DAHA FAZLA PAY ALMASINI ETKİLEYEN PEK ÇOK FAKTÖR BULUNMAKTADIR.
BU FAKTÖRLER;
ŞİRKETLERİN FİNANSMAN YAPISINDAN, PAZARLAMA YAPISINA VE STRATEJİLERİNE,
GÜNÜMÜZDEKİ MÜŞTERİ İHTİYAÇLARINI KARŞILAYABİLME YETENEĞİNDEN, GELECEKTEKİ MÜŞTERİ İHTİYAÇ VE BEKLENTİLERİNİ TAHMİN EDEBİLME KABİLİYETİNE,
DÜNYANIN GÜNBE GÜN DEĞİŞEN YENİ İŞ DİNAMİKLERİNE VE İŞ SÜREÇLERİNE UYUM SAĞLAMAKTAN, BU DEĞİŞİMLERE NE KADAR SÜREDE UYUM SAĞLAYABİLDİĞİNE,
YÖNETİM KALİTESİNDEN, NİTELİKLİ İNSAN KAYNAĞINA,
KURUMSAL VİZYONDAN, KURUMSAL KÜLTÜRE,
ÇALIŞAN VERİMLİLİĞİNDEN, FARKLI VE KUTUNUN DIŞINDA DÜŞÜNLERİ ( Thinking Outside of the Box ) DESTEKLEYEN BİR YÖNETİM ANLAYIŞINA,
KADAR BİRÇOK FAKTÖRÜ İÇERMEKTEDİR. DOLAYISI İLE BÜTÜN BUNLAR ŞİRKETLERİN REKABET GÜCÜNÜ DE DOĞRUDAN ETKİLEMEKTEDİR
ACIMASIZ YEREL VE KÜRESEL PAZARLARDAKİ REKABETÇİ GÜCÜMÜZÜ KORUYABİLMEK VE ARTIRABİLMEK İÇİN, İKİNCİ ELLİ YILIMIZDA KURUMSAL OLARAK CİDDİ BİR “AR-GE & İNOVASYON ODAKLI STRATEJİK BİR DÖNÜŞÜME” İHTİYACIMIZ VARDIR.
ERDEMİR GRUBUMUZA BİR ÖNERİM VAR:
ŞİRKETİMİZİN 50´NCİ İŞLETME YILDÖNÜMÜNE ÖZEL OLARAK, ERDEMİR AİLESİNİN BİR PARÇASI OLAN ESKİ ERDEMİRLİLERİNDE KATILABİLECEĞİ "ERDEMİR FİKİRLERİ İNOVASYONA DÖNÜŞTÜRÜYOR" TEMALI BİR YARIŞMA DÜZENLENMESİ.
SÖZÜN ÖZÜ:
“21. Yüzyıl çok sayıda işletme yöneticisinin ‘ÇALIŞANLARIYLA BİRLİKTE GELECEĞİ ŞEKİLLENDİRMEYE ÇALIŞACAĞI’ yeni bir yüzyıl olacaktır.” Peter DRUCKER
SAYGILARIMLA
"ERDEMİR ‘İNOVASYONLA’ GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRİYOR"
Ünal SAVAŞ – Erdemir emeklisi, Kalite gönüllüsü -
Ünal SAVAŞ /
29 Aralık 2014- 16:02
