Ereğli’ye bağlı Ormanlı beldesi Uludağ Köyü’nde yaşayan Refiye (50) ve Niyazi (51) Turhan çifti, çalışmak için 1996 yılında köylerinden çıkarak İstanbul’a yerleşti. Uzun süre burada çalışarak emekli olan Niyazi Turhan, emekliliği sonrasında Uludağ Köyü’ne döndü. Bıraktığı evinin yağışlar sonrasında çöktüğünü gören Niyazi Turhan, yenisini yapmak için çalışmaya başladı. Turhan, gerekli izin için İl Özel İdare yetkililerinin yanına gittiğinde, evinin 2B yasası kapsamındaki arazi üzerine olması sebebiyle yeniden yapamayacağını öğrendi. Çaresizlik içinde köye dönen Turhan, arkadaşının kendisine verdiği karavanın çevresini çadırla örterek, burada yaşamaya başladı. Köy sakinlerinin yardımı ile çadır kuran Turhan ailesi, banyo ve temizlik ihtiyaçlarını da köylülerin yardımı ile gideriyor. Ormanlı merkezinde, vefat eden abisi ile yaptığı bir evleri bulunduğunu, ancak abisinin, evi hanımının üzerine yapması sonrasında mahkemelik olduklarını, bundan dolayı evi kullanamadıklarını kaydetti.
Kış geldiğinde soğuklarda ne yapacaklarını bilmediklerini kaydeden Niyazi Turhan, “Biz 1996 yılında İstanbul’a taşınmıştık. İstanbul dönüşünden sonra evimiz çökmüş vaziyetteydi. Ben bunu söktürdüm. Yerini temizlettirdim. Yeniden ev yapmak için çalışmalara başlayınca muhtarla birlikte kanuni işlemlere başvurduğumuzda bina yapamayacağımız söylendi. Biz de ev yapamadık. Biz de şu anda yaptığımız çadırda yaşıyoruz. Bize 2B’ye geçilen yerlerde yasak olduğu, cezası olduğunu söylediler. Biz de bu cezayı ödeyemeyiz.” dedi. Niyazi Turhan’ın eşi Refiye Turhan ise çadırda çok zor şartlar altında yaşadıklarını, su olmadığını, çamaşır ve mutfak işlerini susuzluktan dolayı göremediklerini söyledi. Turhan çiftinin akrabası olan Ayşe Uludağ (67) ise çiftin banyo ihtiyaçlarını kendisine ait evde gördüklerini ve sıkıntılarının çok fazla olduğunu ifade etti. Refiye Turhan, kendisini ziyarete gelen komşularını çadırdan yaptıkları evinde misafir ederken, karavana yaptıkları yatak odasını da el süpürgesi ile süpürerek temizlemeye çalışıyor.
01 Ağustos 2013 14:41
Ereğli’ye bağlı Ormanlı beldesi Uludağ Köyü’nde yaşayan Refiye (50) ve Niyazi (51) Turhan çifti, çalışmak için 1996 yılında köylerinden çıkarak İstanbul’a yerleşti. Uzun süre burada çalışarak emekli olan Niyazi Turhan, emekliliği sonrasında Uludağ Köyü’ne döndü. Bıraktığı evinin yağışlar sonrasında çöktüğünü gören Niyazi Turhan, yenisini yapmak için çalışmaya başladı. Turhan, gerekli izin için İl Özel İdare yetkililerinin yanına gittiğinde, evinin 2B yasası kapsamındaki arazi üzerine olması sebebiyle yeniden yapamayacağını öğrendi. Çaresizlik içinde köye dönen Turhan, arkadaşının kendisine verdiği karavanın çevresini çadırla örterek, burada yaşamaya başladı. Köy sakinlerinin yardımı ile çadır kuran Turhan ailesi, banyo ve temizlik ihtiyaçlarını da köylülerin yardımı ile gideriyor. Ormanlı merkezinde, vefat eden abisi ile yaptığı bir evleri bulunduğunu, ancak abisinin, evi hanımının üzerine yapması sonrasında mahkemelik olduklarını, bundan dolayı evi kullanamadıklarını kaydetti.
Kış geldiğinde soğuklarda ne yapacaklarını bilmediklerini kaydeden Niyazi Turhan, “Biz 1996 yılında İstanbul’a taşınmıştık. İstanbul dönüşünden sonra evimiz çökmüş vaziyetteydi. Ben bunu söktürdüm. Yerini temizlettirdim. Yeniden ev yapmak için çalışmalara başlayınca muhtarla birlikte kanuni işlemlere başvurduğumuzda bina yapamayacağımız söylendi. Biz de ev yapamadık. Biz de şu anda yaptığımız çadırda yaşıyoruz. Bize 2B’ye geçilen yerlerde yasak olduğu, cezası olduğunu söylediler. Biz de bu cezayı ödeyemeyiz.” dedi. Niyazi Turhan’ın eşi Refiye Turhan ise çadırda çok zor şartlar altında yaşadıklarını, su olmadığını, çamaşır ve mutfak işlerini susuzluktan dolayı göremediklerini söyledi. Turhan çiftinin akrabası olan Ayşe Uludağ (67) ise çiftin banyo ihtiyaçlarını kendisine ait evde gördüklerini ve sıkıntılarının çok fazla olduğunu ifade etti. Refiye Turhan, kendisini ziyarete gelen komşularını çadırdan yaptıkları evinde misafir ederken, karavana yaptıkları yatak odasını da el süpürgesi ile süpürerek temizlemeye çalışıyor.
