Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) öncülüğünde düzenlenen 1 Mayıs Mitingi’ne TÜRK-İŞ, DİSK, KESK, KAMU-SEN ve BİRLEŞİK KAMU-İŞ’e bağlı sendikalar, TMMOB, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, öğrenci, gençlik ve taraftar grupları katıldı. Önceki yıllara göre yoğun katılımın gerçekleştiği etkinliklerde gruplar ilk olarak İstasyon Caddesi’nde toplandı. Polis arama noktasından geçen gruplar, Fevkani Köprüsü üzerinden Madenci Anıtı’na yürüdü. Madenci Anıtı’nı dolduran kalabalığa hitap eden Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş, şöyle dedi: “Bugün bir kez daha emeğin başkentine, madencilere, emekçilere yakışanı yapıyor. Türkiye’ye ve dünyaya örnek oluyorsunuz. Tüm dünya işçilerinin, emekçilerinin Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü olan 1 Mayıs İşçi Bayramımız kutlu olsun. Zonguldak, tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden birini yaşıyor. 150 yılı aşkın zamandır ülkesine, milletine değer yaratan, kaynak aktaran ve haklı olarak Emeğin Başkenti sıfatını kazanan Zonguldak, yaklaşık 10 yıldır sürekli küçülüyor ve göç veriyor. Küçücük bir mahalle iken Türkiye’nin dört bir yanından gelerek 3 il olacak kadar büyüttüğümüz Zonguldak, bir kasabaya dönüştürülmek isteniyor. Emeğin Başkenti Zonguldak’ta ilk kez emekli sayısı çalışan sayısını geçti. Bölgemiz ekonomisine yön veren Türkiye Taşkömürü Kurumu, tarihinin en düşük sayıda işçisiyle, en düşük üretimini yapıyor. TTK küçülüyor. TTK’nın candamarı ÇATES satılıyor. Yeni sektörlere de yatırım yapılmıyor. Bölge müdürlüklerimiz kapatılıyor. Türkiye’yi karayolları, demiryolları, hava yolları ağı ile örmekle övünen Hükümet, Zonguldak’a ulaşımı kolaylaştıracak yatırımları yapmıyor. Karınca hızıyla göstermelik çalışmalar yapılıyor. Ulaşım sorunu olan bölgemize yatırımcı gelmiyor. İnsanlarımız işsiz, gençlerimiz göç ediyor. Zonguldak’ta kalmak isteyen gençlerimiz, taşeron şirketlerde, asgari ücretle köle gibi çalışmaya zorlanıyor. Zonguldak, çöplüklerden yiyecek arayan insanlarla haber olacak duruma geldi.
Taşkömürü ithalatına ödenen para 5 milyar dolara dayandı. Kömürümüz yeraltında, işsizimiz yer üstünde bekliyor. Nitelikli elemanlarımız, 166 yıllık birikimimiz var. TTK, kapasitesinin üçte biriyle çalıştırılıyor, özel sektöre de destek verilmiyor. Çünkü uluslararası şirketler, bizim kömür üretmemize izin vermiyor, hem onlar kazanıyor, hem ithalatçı yandaşlar kazanıyor. Ama Türkiye borç batağına sürükleniyor. 1948’den bugüne TTK’nın ürettiği düşük kalorili atık kömürü değerlendiren ve enerji üreten ÇATES, borç batağındaki devlet tarafından satılıyor. ÇATES A ve ÇATES B, 1948 yılından bu yana hiç zarar etmedi. Hem ÇATES kazandı, hem TTK kazandı, kendi kaynaklarımızı değerlendirdik ve ülke ekonomisi kazandı. Emeğin Başkenti’ni gözden çıkartmak, Türkiye’de emekçiyi gözden çıkarmaktır. Tam da öyle yapıyorlar. 2002 yılından bu yana Türkiye hızla Taşeron Cumhuriyeti’ne dönüştürülüyor. Biz bu vahşi kapitalizme dönüşe, ülkemizi parçalanmaya götürecek bu ekonomik politikalara izin vermeyeceğiz. Zonguldak’ta sosyal barış bozulursa Türkiye’de kimsenin huzuru kalmaz. Bugüne kadar Zonguldak’a yanlış yapanlar, Zonguldak’ı yönetemeyenler, Türkiye’yi de yönetemediler.”
Kalabalık Alabaş’ın konuşması sırasında sık sık “Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın sınıf dayanışması”, “İş, ekmek yoksa barış da yok”, “Hükümet şaşırma sabrımızı taşırma”, “İşçi alınsın üretim artsın”, “Susma haykır taşerona hayır”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “İşçi memur elele genel greve” sloganları attı. Programın son bölümünde sanatçı Edip Akbayram sahneye çıktı. Sevenlerine şarkılarını seslendiren sanatçı, 1 Mayıs’ın Taksim’e kapatılmasını kınadı. İlk şarkısında Eşkıya Dünyaya Hükümdar olmaz isimli eseri seslendiren Akbayram, “Her zamanki gibi eşkıyaların, hırsızların ve namussuzların olmadığı bir Türkiye ve dünya özlemiyle işçinin ve emekçinin harman olduğu Zonguldak merhaba! Bugün İstanbul’da yine işçi kardeşlerimiz, 1 Mayıs’ın sembolü olan Taksim’de bayramlarını kutlayacaklardı ama izin vermediler. Ben o zihniyeti de buradan kınadığımı ifade etmek istiyorum. Ama 1 Mayıs’ı yine hep beraber önümüzdeki yıllarda daha onurlu, daha kalabalık bir şekilde kutlayacağımızdan emin olun. Çünkü her karanlık günün, bir sabahı vardır.” dedi.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) öncülüğünde düzenlenen 1 Mayıs Mitingi’ne TÜRK-İŞ, DİSK, KESK, KAMU-SEN ve BİRLEŞİK KAMU-İŞ’e bağlı sendikalar, TMMOB, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, öğrenci, gençlik ve taraftar grupları katıldı. Önceki yıllara göre yoğun katılımın gerçekleştiği etkinliklerde gruplar ilk olarak İstasyon Caddesi’nde toplandı. Polis arama noktasından geçen gruplar, Fevkani Köprüsü üzerinden Madenci Anıtı’na yürüdü. Madenci Anıtı’nı dolduran kalabalığa hitap eden Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş, şöyle dedi: “Bugün bir kez daha emeğin başkentine, madencilere, emekçilere yakışanı yapıyor. Türkiye’ye ve dünyaya örnek oluyorsunuz. Tüm dünya işçilerinin, emekçilerinin Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü olan 1 Mayıs İşçi Bayramımız kutlu olsun. Zonguldak, tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden birini yaşıyor. 150 yılı aşkın zamandır ülkesine, milletine değer yaratan, kaynak aktaran ve haklı olarak Emeğin Başkenti sıfatını kazanan Zonguldak, yaklaşık 10 yıldır sürekli küçülüyor ve göç veriyor. Küçücük bir mahalle iken Türkiye’nin dört bir yanından gelerek 3 il olacak kadar büyüttüğümüz Zonguldak, bir kasabaya dönüştürülmek isteniyor. Emeğin Başkenti Zonguldak’ta ilk kez emekli sayısı çalışan sayısını geçti. Bölgemiz ekonomisine yön veren Türkiye Taşkömürü Kurumu, tarihinin en düşük sayıda işçisiyle, en düşük üretimini yapıyor. TTK küçülüyor. TTK’nın candamarı ÇATES satılıyor. Yeni sektörlere de yatırım yapılmıyor. Bölge müdürlüklerimiz kapatılıyor. Türkiye’yi karayolları, demiryolları, hava yolları ağı ile örmekle övünen Hükümet, Zonguldak’a ulaşımı kolaylaştıracak yatırımları yapmıyor. Karınca hızıyla göstermelik çalışmalar yapılıyor. Ulaşım sorunu olan bölgemize yatırımcı gelmiyor. İnsanlarımız işsiz, gençlerimiz göç ediyor. Zonguldak’ta kalmak isteyen gençlerimiz, taşeron şirketlerde, asgari ücretle köle gibi çalışmaya zorlanıyor. Zonguldak, çöplüklerden yiyecek arayan insanlarla haber olacak duruma geldi.
Taşkömürü ithalatına ödenen para 5 milyar dolara dayandı. Kömürümüz yeraltında, işsizimiz yer üstünde bekliyor. Nitelikli elemanlarımız, 166 yıllık birikimimiz var. TTK, kapasitesinin üçte biriyle çalıştırılıyor, özel sektöre de destek verilmiyor. Çünkü uluslararası şirketler, bizim kömür üretmemize izin vermiyor, hem onlar kazanıyor, hem ithalatçı yandaşlar kazanıyor. Ama Türkiye borç batağına sürükleniyor. 1948’den bugüne TTK’nın ürettiği düşük kalorili atık kömürü değerlendiren ve enerji üreten ÇATES, borç batağındaki devlet tarafından satılıyor. ÇATES A ve ÇATES B, 1948 yılından bu yana hiç zarar etmedi. Hem ÇATES kazandı, hem TTK kazandı, kendi kaynaklarımızı değerlendirdik ve ülke ekonomisi kazandı. Emeğin Başkenti’ni gözden çıkartmak, Türkiye’de emekçiyi gözden çıkarmaktır. Tam da öyle yapıyorlar. 2002 yılından bu yana Türkiye hızla Taşeron Cumhuriyeti’ne dönüştürülüyor. Biz bu vahşi kapitalizme dönüşe, ülkemizi parçalanmaya götürecek bu ekonomik politikalara izin vermeyeceğiz. Zonguldak’ta sosyal barış bozulursa Türkiye’de kimsenin huzuru kalmaz. Bugüne kadar Zonguldak’a yanlış yapanlar, Zonguldak’ı yönetemeyenler, Türkiye’yi de yönetemediler.”
Kalabalık Alabaş’ın konuşması sırasında sık sık “Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın sınıf dayanışması”, “İş, ekmek yoksa barış da yok”, “Hükümet şaşırma sabrımızı taşırma”, “İşçi alınsın üretim artsın”, “Susma haykır taşerona hayır”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “İşçi memur elele genel greve” sloganları attı. Programın son bölümünde sanatçı Edip Akbayram sahneye çıktı. Sevenlerine şarkılarını seslendiren sanatçı, 1 Mayıs’ın Taksim’e kapatılmasını kınadı. İlk şarkısında Eşkıya Dünyaya Hükümdar olmaz isimli eseri seslendiren Akbayram, “Her zamanki gibi eşkıyaların, hırsızların ve namussuzların olmadığı bir Türkiye ve dünya özlemiyle işçinin ve emekçinin harman olduğu Zonguldak merhaba! Bugün İstanbul’da yine işçi kardeşlerimiz, 1 Mayıs’ın sembolü olan Taksim’de bayramlarını kutlayacaklardı ama izin vermediler. Ben o zihniyeti de buradan kınadığımı ifade etmek istiyorum. Ama 1 Mayıs’ı yine hep beraber önümüzdeki yıllarda daha onurlu, daha kalabalık bir şekilde kutlayacağımızdan emin olun. Çünkü her karanlık günün, bir sabahı vardır.” dedi.