“Soma’da yaşanan kaza değil, açık bir iş cinayetidir!”
Kdz. Ereğli Eğitim-Sen Temsilciliği üyesi öğretmenler ve yurttaşların katıldığı protesto eylemi, ilçedeki Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirildi. Soma’daki madende yaşanan patlamada yaşamını yitiren işçiler anısına saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan eylemde “Soma’da katliam var”, “Taşeronlaşmaya, özelleştirmelere karşı nöbetteyiz”, “Güzel ölmek istemiyoruz”, “15 yaşındaki Kemal’in madende ne işi var?”, “Kaza değil cinayet”, “Maden işçileri onurumuzdur” ve “Bir çuval kömür yüzlerce ömür” pankartları açıldı. Topluluk adına açıklama yapan Kdz. Ereğli Eğitim-Sen Temsilciliği Örgütlenme Sekreteri Selcan Uzunel, “Soma’da yaşanan bir kaza değil, açık bir iş cinayetidir. Bir avuç kömür için bir ömür veren maden işçilerini saygıyla anıyoruz.” dedi.
Manisa’nın Soma ilçesinde Soma Holding’e bağlı bir linyit kömür ocağında meydana gelen patlama sonucu yüzlerce işçinin yaşamını yitirdiğini, yaralandığını ve halen yüzlerce işçinin de akıbetinin belirsiz olduğunu anımsatan Uzunel, şöyle dedi: “Soma’da yüzlerce işçinin canına mal olan patlama bir kaza değil, yeterli iş güvenliği tedbiri alınmadığı için göz göre göre gelen bir iş cinayetidir. 12 yıllık AKP iktidarı döneminde iş cinayetlerinde 12 bini aşkın işçi yaşamını yitirmiştir. Soma’da yaşanan katliam, bugüne kadar yaşanan iş cinayetlerinin en son ve en acı halkası olmuştur. Türkiye’de her yıl maden ocaklarında onlarca işçi iş cinayetine kurban gitmesine rağmen, bugüne kadar yaşanan ölümler karşısında hiçbir önlem alınmamış, göstermelik denetimler yapılmış, madenlerdeki çalışma koşulları ile ilgili en temel sorunlar göz ardı edilerek, katliam gibi cinayete resmen davetiye çıkarılmıştır. Soma’da yaşanan iş cinayetinin temel nedeni, yıllardır bütün itirazlara rağmen ısrarla hayata geçirilen özelleştirme ve taşeron çalıştırma sisteminin resmi devlet politikası haline getirilmesidir. Bugüne kadar yaşanan işçi cinayetlerinde olduğu gibi, son olarak Soma’da meydana gelen katliamın sorumlusu güvencesiz çalıştırmayı yaygınlaştıran, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri almayı maliyet unsuru olarak gören patronlar ve AKP hükümetidir. 29 Nisan’da üç muhalefet partisi Soma’daki maden ocaklarının araştırılması için ortak önerge vermiş, ancak söz konusu önerge AKP tarafından reddedilmiştir. AKP hükümetinin 2012’de çıkardığı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın kağıt üzerinde kaldığı, gerekli denetimlerin yapılmadığı, üstelik bu denetimleri yapması gereken hükümetin, madenlerin denetlenmesi ile ilgili önergelerini reddettiği düşünüldüğünde, Soma’da yaşanan cinayetin asıl failinin kim olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.”
DİSK, TMMOB, KESK ve TTB olarak bugün (15 Mayıs 2014) için bir günlük greve gideceklerini ve hizmet üretmeyeceklerini dile getiren Uzunel, “Soma’nın ve işçi ailelerinin başı sağ olsun.” dedi.
Kdz. Ereğli Eğitim-Sen Temsilciliği üyesi öğretmenler ve yurttaşların katıldığı protesto eylemi, ilçedeki Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirildi. Soma’daki madende yaşanan patlamada yaşamını yitiren işçiler anısına saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan eylemde “Soma’da katliam var”, “Taşeronlaşmaya, özelleştirmelere karşı nöbetteyiz”, “Güzel ölmek istemiyoruz”, “15 yaşındaki Kemal’in madende ne işi var?”, “Kaza değil cinayet”, “Maden işçileri onurumuzdur” ve “Bir çuval kömür yüzlerce ömür” pankartları açıldı. Topluluk adına açıklama yapan Kdz. Ereğli Eğitim-Sen Temsilciliği Örgütlenme Sekreteri Selcan Uzunel, “Soma’da yaşanan bir kaza değil, açık bir iş cinayetidir. Bir avuç kömür için bir ömür veren maden işçilerini saygıyla anıyoruz.” dedi.
Manisa’nın Soma ilçesinde Soma Holding’e bağlı bir linyit kömür ocağında meydana gelen patlama sonucu yüzlerce işçinin yaşamını yitirdiğini, yaralandığını ve halen yüzlerce işçinin de akıbetinin belirsiz olduğunu anımsatan Uzunel, şöyle dedi: “Soma’da yüzlerce işçinin canına mal olan patlama bir kaza değil, yeterli iş güvenliği tedbiri alınmadığı için göz göre göre gelen bir iş cinayetidir. 12 yıllık AKP iktidarı döneminde iş cinayetlerinde 12 bini aşkın işçi yaşamını yitirmiştir. Soma’da yaşanan katliam, bugüne kadar yaşanan iş cinayetlerinin en son ve en acı halkası olmuştur. Türkiye’de her yıl maden ocaklarında onlarca işçi iş cinayetine kurban gitmesine rağmen, bugüne kadar yaşanan ölümler karşısında hiçbir önlem alınmamış, göstermelik denetimler yapılmış, madenlerdeki çalışma koşulları ile ilgili en temel sorunlar göz ardı edilerek, katliam gibi cinayete resmen davetiye çıkarılmıştır. Soma’da yaşanan iş cinayetinin temel nedeni, yıllardır bütün itirazlara rağmen ısrarla hayata geçirilen özelleştirme ve taşeron çalıştırma sisteminin resmi devlet politikası haline getirilmesidir. Bugüne kadar yaşanan işçi cinayetlerinde olduğu gibi, son olarak Soma’da meydana gelen katliamın sorumlusu güvencesiz çalıştırmayı yaygınlaştıran, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri almayı maliyet unsuru olarak gören patronlar ve AKP hükümetidir. 29 Nisan’da üç muhalefet partisi Soma’daki maden ocaklarının araştırılması için ortak önerge vermiş, ancak söz konusu önerge AKP tarafından reddedilmiştir. AKP hükümetinin 2012’de çıkardığı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın kağıt üzerinde kaldığı, gerekli denetimlerin yapılmadığı, üstelik bu denetimleri yapması gereken hükümetin, madenlerin denetlenmesi ile ilgili önergelerini reddettiği düşünüldüğünde, Soma’da yaşanan cinayetin asıl failinin kim olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.”
DİSK, TMMOB, KESK ve TTB olarak bugün (15 Mayıs 2014) için bir günlük greve gideceklerini ve hizmet üretmeyeceklerini dile getiren Uzunel, “Soma’nın ve işçi ailelerinin başı sağ olsun.” dedi.