TTK Kozlu İşletme Müessesesi Tahlisiye İstasyonu’na gelen ekip, Müessese Müdürü Kazım Eroğlu, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Behzat Cinkılıç ve yetkililer tarafından karşılandı. Kurtarma ekibinde yer alan Maden Teknikeri İsmail Çetin ise kendisini karşılamaya gelen kızlarına sarılarak hasret giderdi. Müdürlük önünde açıklama yaparken duygulanan TTK Kozlu Müessese Müdürü Kazım Eroğlu, işçilerin mesleğinin siyah olsa da yüreğinin bembeyaz olduğunu söyledi. Soma’ya giden ekibin peşinden diğer işçilerin de Soma’ya gitmek için otobüs tutmak istemesini anlatan Eroğlu, “Bizim hayat biçimimiz. Bizim madencinin gönlünü yüreğini bilmeyen insanların, oradaki madenci kardeşimizin sedyede çizmeyi çıkarayım mı demesini de anlaması mümkün değildir. Bizim iştigal ettiğimiz malzeme siyahtır ama madencinin gönlü gerçekten beyaz, duygusu bembeyazdır. Bunlar gitmemiş olsaydı burada uyumaları mümkün değildi. Çünkü yapıyı biliyorum, işçileri tanıyorum. Geride duran arkadaşları da biz burada frenlemekte zorlandık. Bir kısmı otobüs tutalım gidelim bir kısmı bir şeyler yapalım dedi. Allah bir daha böyle acı göstermesin. Bu kardeşlerimin gözlerinden öpüyorum.” dedi.
GMİS Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Behzat Cinkılıç, iş kazaları başta olmak üzere deprem ve diğer doğal afetlerde ülkenin öncü ekibi olduğunu kaydetti. Soma’ya giden ekibin başında bulunan TTK İşgüvenliği Şube Başkanı Ahmet Sarıalioğlu, “Allah rahmet eylesin hepsine. En önemli özelliğimizden biri içimizin beyaz olması, duygumuzun çok ağır basmasıdır. Biz kurumumuz adına üzerimize düşen bütün görevleri en iyi şekilde yerine getirdiğimizi düşünüyoruz. Sağ salim dönmemiz de çok önemli. 5-6 gündür çok sıkıntılı şeyler yaşadık.” diye konuştu. Ocaktaki kurtarma çalışmasına katılan bir görevli, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Ocağa girdiğimizde İşletme Müdürü Akın bey ve yanındaki işçisini tehlike anında son anda kurtardık. Akın bey işçilerini kurtarmak için ocağa girmiş, yangını söndürmek istemiş. Ancak zehirli duman terse dönünce zor durumda kalmış. Kurtarmaya giderken az kalsın ölecekti. 5-10 dakika geç gitsek ölecekti. En büyük tesellimiz 2 kişiyi kurtarmak oldu.”
Arama kurtarma çalışmalarına katılan Maden Mühendisi Erhan Keçecioğlu, Soma´daki faciada hiçbir tecrübesi olmayan kişilerin kuyu başlarına ve baca ağızlarına gelerek gerçekten işini yapan tahlisiye ekiplerini engellediğini belirtti. Bu tür iş kazalarında TTK ve TKİ gibi uzman kuruluşların koordineyi sağlaması gerektiğinin altını çizen Keçecioğlu, şunları söyledi: “Özel sektörlerde tahlisiye ekipleri oluşturuldu. Bunları da Zonguldak’ta TTK Merkez Tahlisiye İstasyonu eğitiyor. Bu kadar yetişmiş uzman ekip varken, bir itfaiyecinin, bir belediye görevlisinin, bir üniversiteli genç çocuğun lambayı alıp baret takıp ocağa koşması gerçekten vahim sonuçlar doğurabilecek şeyler. Orada yeraltıyla ilgili hiçbir tecrübesi olmayan bir arkadaş, bir tane düğmeye basıp yüzlerce kişinin hayatına mal olabilir. Bizim madenlerde havalandırma kapılarımız vardır. Biz kirli havayla temiz havayı karıştırmadan temiz havayı ocağın her tarafında dolaştırıp kirlendikten sonra hiç kimseyi etkilemeden dışarıya çıkartırsınız. Bir tane kapı açarsınız, o havanın yönünü bir değiştirirsiniz bütün yeraltının atmosferini değiştirirsiniz. Kurtarma faaliyetlerinde kesinlikle ve kesinlikle yeraltında uzmanlaşmış tahlisiye ekiplerinin kurtarma yapması gerekir. Sonra gerekli malzemeyi temin edecek insanları kurtarıcılar zaten yönlendirerek onları ocağa sevk ettirir.”
Maden iş kazalarında yaralı kurtarma işinin önemine değinen Keçecioğlu, “Kurtarma çalışmalarında ilk 1-2 saat çok önemlidir. Bu sürede ocağın kendi tahlisiye ekibi çok önemli işler başarmış. İşletme Müdürü Akın bey ve kadro olaydan hemen sonra ocağa inmiş, gerekli hava düzenlemelerini yapmış ve yüzlerce kişinin hayatını kurtarmıştır. Bunlar çok önemli şeyler. Zaten ilk 1-2 saatte kurtarabildiğiniz kadar canlı kurtarma peşine gidersiniz. İlk etapta açık alevi söndürmekten çok canlı kurtarmanın peşine gidersiniz. Kurtarmanın amacı budur. İlk hedef canlılara ulaşmak ve canlıları almaktır. Ondan sonraki iş sedyeyle kuyu başında sağlanır.” diye konuştu. Keçecioğlu, ‘Soma’ya ilk gittiklerinde ve ocakta gördükleri manzaranın’ sorulması üzerine şu cevabı verdi: “Şimdi biz oraya gittiğimizdeki ortamda kaos var. Ocakta itfaiyeci, öğrenci var. Ocakta olmaması gereken bir sürü insan var. Bu kaostur. Bu bizim için çok tehlikelidir. Çünkü biz can kurtarmaya gidiyoruz oraya. Kurtarma faaliyetine gidenler için de can tehlikesi vardır.”
Daha sonra eşyalarını indirerek depoya kaldıran işçiler, birbirlerine sarılarak evlerine döndü.
TTK Kozlu İşletme Müessesesi Tahlisiye İstasyonu’na gelen ekip, Müessese Müdürü Kazım Eroğlu, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Behzat Cinkılıç ve yetkililer tarafından karşılandı. Kurtarma ekibinde yer alan Maden Teknikeri İsmail Çetin ise kendisini karşılamaya gelen kızlarına sarılarak hasret giderdi. Müdürlük önünde açıklama yaparken duygulanan TTK Kozlu Müessese Müdürü Kazım Eroğlu, işçilerin mesleğinin siyah olsa da yüreğinin bembeyaz olduğunu söyledi. Soma’ya giden ekibin peşinden diğer işçilerin de Soma’ya gitmek için otobüs tutmak istemesini anlatan Eroğlu, “Bizim hayat biçimimiz. Bizim madencinin gönlünü yüreğini bilmeyen insanların, oradaki madenci kardeşimizin sedyede çizmeyi çıkarayım mı demesini de anlaması mümkün değildir. Bizim iştigal ettiğimiz malzeme siyahtır ama madencinin gönlü gerçekten beyaz, duygusu bembeyazdır. Bunlar gitmemiş olsaydı burada uyumaları mümkün değildi. Çünkü yapıyı biliyorum, işçileri tanıyorum. Geride duran arkadaşları da biz burada frenlemekte zorlandık. Bir kısmı otobüs tutalım gidelim bir kısmı bir şeyler yapalım dedi. Allah bir daha böyle acı göstermesin. Bu kardeşlerimin gözlerinden öpüyorum.” dedi.
GMİS Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Behzat Cinkılıç, iş kazaları başta olmak üzere deprem ve diğer doğal afetlerde ülkenin öncü ekibi olduğunu kaydetti. Soma’ya giden ekibin başında bulunan TTK İşgüvenliği Şube Başkanı Ahmet Sarıalioğlu, “Allah rahmet eylesin hepsine. En önemli özelliğimizden biri içimizin beyaz olması, duygumuzun çok ağır basmasıdır. Biz kurumumuz adına üzerimize düşen bütün görevleri en iyi şekilde yerine getirdiğimizi düşünüyoruz. Sağ salim dönmemiz de çok önemli. 5-6 gündür çok sıkıntılı şeyler yaşadık.” diye konuştu. Ocaktaki kurtarma çalışmasına katılan bir görevli, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Ocağa girdiğimizde İşletme Müdürü Akın bey ve yanındaki işçisini tehlike anında son anda kurtardık. Akın bey işçilerini kurtarmak için ocağa girmiş, yangını söndürmek istemiş. Ancak zehirli duman terse dönünce zor durumda kalmış. Kurtarmaya giderken az kalsın ölecekti. 5-10 dakika geç gitsek ölecekti. En büyük tesellimiz 2 kişiyi kurtarmak oldu.”
Arama kurtarma çalışmalarına katılan Maden Mühendisi Erhan Keçecioğlu, Soma´daki faciada hiçbir tecrübesi olmayan kişilerin kuyu başlarına ve baca ağızlarına gelerek gerçekten işini yapan tahlisiye ekiplerini engellediğini belirtti. Bu tür iş kazalarında TTK ve TKİ gibi uzman kuruluşların koordineyi sağlaması gerektiğinin altını çizen Keçecioğlu, şunları söyledi: “Özel sektörlerde tahlisiye ekipleri oluşturuldu. Bunları da Zonguldak’ta TTK Merkez Tahlisiye İstasyonu eğitiyor. Bu kadar yetişmiş uzman ekip varken, bir itfaiyecinin, bir belediye görevlisinin, bir üniversiteli genç çocuğun lambayı alıp baret takıp ocağa koşması gerçekten vahim sonuçlar doğurabilecek şeyler. Orada yeraltıyla ilgili hiçbir tecrübesi olmayan bir arkadaş, bir tane düğmeye basıp yüzlerce kişinin hayatına mal olabilir. Bizim madenlerde havalandırma kapılarımız vardır. Biz kirli havayla temiz havayı karıştırmadan temiz havayı ocağın her tarafında dolaştırıp kirlendikten sonra hiç kimseyi etkilemeden dışarıya çıkartırsınız. Bir tane kapı açarsınız, o havanın yönünü bir değiştirirsiniz bütün yeraltının atmosferini değiştirirsiniz. Kurtarma faaliyetlerinde kesinlikle ve kesinlikle yeraltında uzmanlaşmış tahlisiye ekiplerinin kurtarma yapması gerekir. Sonra gerekli malzemeyi temin edecek insanları kurtarıcılar zaten yönlendirerek onları ocağa sevk ettirir.”
Maden iş kazalarında yaralı kurtarma işinin önemine değinen Keçecioğlu, “Kurtarma çalışmalarında ilk 1-2 saat çok önemlidir. Bu sürede ocağın kendi tahlisiye ekibi çok önemli işler başarmış. İşletme Müdürü Akın bey ve kadro olaydan hemen sonra ocağa inmiş, gerekli hava düzenlemelerini yapmış ve yüzlerce kişinin hayatını kurtarmıştır. Bunlar çok önemli şeyler. Zaten ilk 1-2 saatte kurtarabildiğiniz kadar canlı kurtarma peşine gidersiniz. İlk etapta açık alevi söndürmekten çok canlı kurtarmanın peşine gidersiniz. Kurtarmanın amacı budur. İlk hedef canlılara ulaşmak ve canlıları almaktır. Ondan sonraki iş sedyeyle kuyu başında sağlanır.” diye konuştu. Keçecioğlu, ‘Soma’ya ilk gittiklerinde ve ocakta gördükleri manzaranın’ sorulması üzerine şu cevabı verdi: “Şimdi biz oraya gittiğimizdeki ortamda kaos var. Ocakta itfaiyeci, öğrenci var. Ocakta olmaması gereken bir sürü insan var. Bu kaostur. Bu bizim için çok tehlikelidir. Çünkü biz can kurtarmaya gidiyoruz oraya. Kurtarma faaliyetine gidenler için de can tehlikesi vardır.”
Daha sonra eşyalarını indirerek depoya kaldıran işçiler, birbirlerine sarılarak evlerine döndü.
