“Türkiye, dünyanın 4. büyük kömür tehdidi olacak!”
Türkiye’de şu anda 80’in üzerinde planlanan santral olduğunu belirten Greenpeace araştırmacısı Buket Atlı, “Türkiye; Çin, Hindistan ve Rusya’nın ardından dünyadaki 4. büyük kömür tehdidi olacak.” dedi. Atlı, “2010 yılında planlanan 42 kömürlü termik santral yapılırsa her yıl Türkiye’deki insanların hayatından 34 bin yıl çalınacak. Bu oldukça büyük rakam. Bir santralin 40 yıl çalıştığını düşünürseniz en son toplamda 1,4 milyon yıl hepimizin hayatından çalınmış olacak.” diye konuştu. Şu anda çalışan santrallerden kaynaklanan erken ölüm rakamlarının 15 bin olduğunu ifade eden Buket Atlı, şunları söyledi: “Bu, 40 yılın sonunda oluşan rakam. Eğer bölgeye eklenecek yeni santral de buna ilave edilirse erken ölüm rakamı 19 bin 868’e çıkıyor. Yani neredeyse 4 bin 600 daha erken ölümün üzerine eklenecek. Bu bölgede şu anda planlanmakta olan Kireçlik, Kandilli, Bartın’daki tesisler de eklenirse 25 bin 592’ye çıkıyor.”
Harita üzerinden bölgede yapılması planlanan termik santral noktalarını gösteren Atlı, “Bu erken ölümleri sağlık maliyetleri açısından hesaplarsak 2010’da yaşanan 7 bin 900 erken ölümün hepimize maliyeti 30 milyar TL´dir. Eğer planlanan 42 santral yapılırsa 40 yıl sonunda bunun toplumsal maliyeti ise 374 milyar TL’dir.” dedi. Çatalağzı Çevre Koruma Derneği Başkan Yardımcısı Kadir Orhan ise en temel hak olan yaşam hakkına kimsenin müdahale edemeyeceğini ifade etti. Müdahale edilmesi durumunda karşı konulması gerektiğini belirten Orhan, “Katil belli, düşman da belli. O zaman bizim bundan sonraki mücadelemizin daha kolay olması lazım. Bizim daha çok kamu adına sorumlu olan kişilere hesap sormamız lazım.” şeklinde konuştu. Orhan, bir termik santral şirketinin ilgili kuruma 2 adet hava ölçüm istasyonu hibe ettiğini iddia etti. Orhan, şunları söyledi: “Kilimli ve Kozlu ilçelerine hava istasyonları kurulması için hibe yapıldı. Ancak bu ilçelerde hava ölçüm istasyonları yoktur. Ve olmuş olsa bile bu rüşvettir. Çünkü denetlenen şirket denetleyen kuruma herhangi bir şey veremez. Bunun özellikle belirtilmesini istiyorum. Halen bu istasyonlar kurulu değildir. AB uyum süreci içerisinde 2019 yılında şu anki hava kalitesi sınır değerlerimiz yarıya çekilecektir. Zaten mevcut durum iki katıyken bir de ilave santraller yapıldığı zaman bu durumu nasıl engelleyeceksiniz? Ayrıca termik santraller nedeniyle balık katliamları devam etmektedir.”
Toplantıda 2020 yılına kadar tüm Avrupa ülkelerinde termik santrallerin kapatılması için karar alındığı; termik santrallerin 2. ve 3. dünya ülkelerine taşınarak buralarda çalıştırılacağı dile getirildi.
Türkiye’de şu anda 80’in üzerinde planlanan santral olduğunu belirten Greenpeace araştırmacısı Buket Atlı, “Türkiye; Çin, Hindistan ve Rusya’nın ardından dünyadaki 4. büyük kömür tehdidi olacak.” dedi. Atlı, “2010 yılında planlanan 42 kömürlü termik santral yapılırsa her yıl Türkiye’deki insanların hayatından 34 bin yıl çalınacak. Bu oldukça büyük rakam. Bir santralin 40 yıl çalıştığını düşünürseniz en son toplamda 1,4 milyon yıl hepimizin hayatından çalınmış olacak.” diye konuştu. Şu anda çalışan santrallerden kaynaklanan erken ölüm rakamlarının 15 bin olduğunu ifade eden Buket Atlı, şunları söyledi: “Bu, 40 yılın sonunda oluşan rakam. Eğer bölgeye eklenecek yeni santral de buna ilave edilirse erken ölüm rakamı 19 bin 868’e çıkıyor. Yani neredeyse 4 bin 600 daha erken ölümün üzerine eklenecek. Bu bölgede şu anda planlanmakta olan Kireçlik, Kandilli, Bartın’daki tesisler de eklenirse 25 bin 592’ye çıkıyor.”
Harita üzerinden bölgede yapılması planlanan termik santral noktalarını gösteren Atlı, “Bu erken ölümleri sağlık maliyetleri açısından hesaplarsak 2010’da yaşanan 7 bin 900 erken ölümün hepimize maliyeti 30 milyar TL´dir. Eğer planlanan 42 santral yapılırsa 40 yıl sonunda bunun toplumsal maliyeti ise 374 milyar TL’dir.” dedi. Çatalağzı Çevre Koruma Derneği Başkan Yardımcısı Kadir Orhan ise en temel hak olan yaşam hakkına kimsenin müdahale edemeyeceğini ifade etti. Müdahale edilmesi durumunda karşı konulması gerektiğini belirten Orhan, “Katil belli, düşman da belli. O zaman bizim bundan sonraki mücadelemizin daha kolay olması lazım. Bizim daha çok kamu adına sorumlu olan kişilere hesap sormamız lazım.” şeklinde konuştu. Orhan, bir termik santral şirketinin ilgili kuruma 2 adet hava ölçüm istasyonu hibe ettiğini iddia etti. Orhan, şunları söyledi: “Kilimli ve Kozlu ilçelerine hava istasyonları kurulması için hibe yapıldı. Ancak bu ilçelerde hava ölçüm istasyonları yoktur. Ve olmuş olsa bile bu rüşvettir. Çünkü denetlenen şirket denetleyen kuruma herhangi bir şey veremez. Bunun özellikle belirtilmesini istiyorum. Halen bu istasyonlar kurulu değildir. AB uyum süreci içerisinde 2019 yılında şu anki hava kalitesi sınır değerlerimiz yarıya çekilecektir. Zaten mevcut durum iki katıyken bir de ilave santraller yapıldığı zaman bu durumu nasıl engelleyeceksiniz? Ayrıca termik santraller nedeniyle balık katliamları devam etmektedir.”
Toplantıda 2020 yılına kadar tüm Avrupa ülkelerinde termik santrallerin kapatılması için karar alındığı; termik santrallerin 2. ve 3. dünya ülkelerine taşınarak buralarda çalıştırılacağı dile getirildi.
