Başkent Üniversitesi’nin, 2013-2014 eğitim yılı mezuniyet töreni, 26-27 Haziran günlerinde, Başkent Üniversitesi’nin Bağlıca Yerleşkesi’ndeki Amfi’de yapıldı. 26 Haziran Perşembe günü ve 27 Haziran Cuma günü olmak üzere, iki gün iki ayrı tören biçiminde gerçekleştirilen mezuniyet törenleri, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra öğrenciler adına konuşmalar yapılırken, ilk gün yeni mezun öğrencileri temsilen Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri Bölümü mezunu Gökçe Kantarcı, ikinci gün ise Ticari Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret Bölümü mezunu Simay Saral, törenlere katılanlara hitap ettiler.
Kurulduğu 1993 yılından bu yana onbinlerce mezun veren Başkent Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. Ali Haberal da, mezun olan öğrencilere, ailelerine ve törene katılanlara seslendi. Toplam bin 756 öğrencilerine diplomalarını vermenin mutluluğu ve heyecanını yaşadıklarını belirten Prof. Dr. Haberal, “Bu yıl diplomalarınızı daha büyük coşku, umut, inanç ve güvenle vereceğiz. Ve düzenlediğimiz bu tören bizler için farklı bir anlam ifade etmektedir. 4 yıl 4 ay özgürlüğünden mahrum edilen kurucumuz ve kurucu rektörümüz Sayın Prof. Dr. Mehmet Haberal aramıza katılmıştır. Kendisinin suçunu bilmeden mesleğine ve ülkesine hizmet ortamlarının kısıtlanması; doğru ile yanlışın, haklı ile haksızın birbirine karıştırıldığı akıl tutulması dönemleri olarak anılacaktır.” dedi. Soma’da yaşanan faciayı da anımsatarak, şehit 301 maden işçisini rahmetle anan, aileleri ve yakınlarına ise başsağlığı dileyen Prof. Dr. Ali Haberal, şöyle devam etti: “Başkent Üniversitesi’nin eğitim ve araştırma alanlarında yükselen başarısı ilk günden bu yana artış gösteren bir grafik çizmektedir. Kaliteyi temel ilke olarak benimseyen Başkent Üniversitesi, İSO 9000 kalite belgesi alan ilk vakıf üniversitesi olmasının yanında, New York 2013 Uluslararası Kalite Zirvesi’nde yönetim kalitesi ve iş mükemmeliyetini kurma, geliştirme ve sürdürme başarısı nedeniyle altın kalite ödülü kazanmıştır. Kaliteli eğitim anlayışının göstergesi olarak 2012 yılı öğrenci seçme ve yerleştirme tercihleri ve yerleşenlerin başarı sıralarına göre üniversiteler arası değerlendirme sonucunda Başkent Üniversitesi, Ankara’da yer alan vakıf üniversiteleri arasında 42 bin 882 aday sayısı ile en çok tercih edilen vakıf üniversitesi olarak birinci sırada yer almıştır.”
Öğretim üyelerine gayretleri ve özverileri için teşekkür eden Rektör Haberal, mezun olan öğrencilerin ailelerini de emeklerinden ötürü kutladı. Prof. Dr. Ali Haberal, diplomalarını alarak yaşamlarında yeni bir sayfaya başlayacak gençlere, yeni mezun öğrencilere ise şöyle seslendi: “Bugün ülkemizi çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine taşıyacak insan gücü potansiyelimizi artırmak üzere kullanmanızı beklediğimiz diplomalarınızı alacaksınız ve 21 bin Başkenli mezunlar ailesine katılacaksınız. Uluslararası akreditasyonu olan eğitim size meslek yaşamınızda ihtiyaç duyacağınız özgüven ve yetkinlik sağlayacaktır. 91 yıl önce Atamızın ateşlediği meşale, şimdi milyonların elinde, yolumuzu, ufkumuzu aydınlatıyor. Sizlerle bin 756 genç daha ellerinde alev alev yanan meşaleleriyle bu mirasa ortak oluyorlar. Şeref yolu, zafer yolu, aydınlanma yoludur çıktığımız yol. Başınız dik, yüreğiniz pek, yolunuz açık olsun.”
“ÜLKEMİZİN BUGÜNKÜ DÜZEYİ, ÜNİVERSİTELERİN ESERİDİR” CHP Zonguldak Milletvekili ve Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal da, öğrencilerin ve törene katılanların yoğun alkışları arasında kürsüye çıktı. Törene katılanları selamlayan Prof. Dr. Haberal, şu görüşlere yer verdi: “Üniversiteler, ülkelerin geleceğidir. Eğer bir ülke güçlü ise, mutlaka o ülkenin eğitim sistemi ve üniversiteleri güçlüdür. Atatürk, ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’ dedi. ‘Benim manevi mirasım; akıl ve bilimdir’ dedi. Bilgi ve bilgi kaynakları, ülkelerin geleceğidir. Ülkemiz, odun ateşi ışığından lazere geldi. Bugün ülkemizde sanki iki grup üniversite varmış gibi görülüyor. Aslında Türk yükseköğretimi tektir. Ama o yükseköğretimin daha ileriye gidebilmesi için büyük insan, merhum hocam İhsan Doğramacı çok büyük bir iş yapmıştır. Ülkemizde adeta bir çığır açmıştır. Vakıf üniversitelerinin kurulmasını söylemiştir. Ama hiçbir zaman, vakıf üniversitesi-devlet üniversitesi diye bir ayrım olamaz. Ülkemiz bugünkü düzeye ulaştıysa, bugün artık tıpta insanlarımız tedavilerini başka ülkelerde aramıyorlarsa, teknikte gerçekten Atatürk’ün söylediği gibi asrın medeniyetini yakalamış isek, sanatta sanatçılarımız uluslararası bir seviyeye ulaşmış ise bu üniversitelerin, bilginin eseridir. Bilgi bir hazinedir. O hazine ne kadar çoğalırsa, ülkemizin başarısı da o kadar fazla olacaktır.”
Başkent Üniversitesi kurulduğunda Hacettepe’den öğretim üyesi arkadaşlarıyla işe başladıklarını anlatan Prof. Dr. Mehmet Haberal, şunları kaydetti: “Artık Başkent Üniversitesi, diğer üniversitelere öğretim üyesi yetiştiriyor. İşte Başkent Üniversitesi’nin geldiği nokta buradadır. Bugün ülkemizde pek çok vakıf üniversitesi hizmet veriyor. Bu bir yarıştır, bilim yarışıdır. Son bir haftadır Başkent Üniversitesi’nde her gün bir mutlu anı yaşıyoruz. Bununla gurur duyuyoruz. Bin 700’ün üzerinde çok değerli gencimiz, ülkemizin geleceğine katkı sağlamak üzere artık Başkent Üniversitesi’ne veda ediyorlar. Aslında biz onlara veda etmiyoruz. Onlar bugün için Başkent Üniversitesi’ne veda ediyorlar. Bu bir formalitedir. İnanıyorum ki, onlar Başkent Üniversitesi ile devamlı ilişkilerini sürdürecekler. Ve yüksek lisanslara devam ederek, gerek Başkent Üniversitesi’nin geleceğine, gerekse diğer üniversitelerin geleceğine, öğretim üyesi olarak katkı sağlayacaklardır. Gençlerimizi bugünlere taşıyan öğretim üyelerimize, ailelere çok teşekkür ediyorum. Değerli gençler, Atatürk’ün ‘Türk çalış, güven, övün’ sözünü hatırlayınız. Çalıştınız. Sadece siz değil, değerli öğretim üyesi arkadaşlarım da 7 gün 24 saat çalıştılar. Çalışırken birbirinize güvendiniz, aileleriniz size güvendiler. Aileleriniz bize, Başkent Üniversitesi’ne güvendiği için sizleri buraya getirdiler. Artık bugün hepimizin övünme günü. Sizlerle övünüyoruz. Bugün sizleri, ülkemize yeni enerji sağlayacak kişiler olarak, ülkemizin geleceğine katkı sağlayacak, onu yüceltecek ve yükseltecek kişiler olarak topluma katıyoruz. Ne mutlu ki ülkemiz var. Ve bu ülkeyi kuran Atatürk, arkadaşları ve aziz şehitlerimizi de rahmetle, şükranla anıyorum. Eğer onlar hayatları pahasına bu ülkeyi kurmamış olsalardı, gerçekten bugün bizler bu mutlu günü yaşayamayacaktık. Görevimiz, ülkemizi yüceltip yükseltmektir. Hepinize tekrar başarılar diliyorum, ülkemizin geleceğine önemli katkılar sağlamanızı bekliyorum. Yolunuz açık olsun diyorum.”
Konuşmaların ardından Kanal B Haber Müdürü Metin Kayıhan, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni seslendirdi. Yeni mezunlar, Gençliğe Hitabe’yi ayakta alkışladı. Başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olmak üzere pek çok siyasetçi de, katılamadıkları mezuniyet törenine telgraf gönderdiler. Konuşmaların ardından bölümlerinde dereceye giren öğrencilere diplomaları ve plaketleri verildi. Birinciler plaketlerini Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın elinden aldı. Daha sonra da Başkent Üniversitesi’nin 2013-2014 eğitim yılı mezunlarının tümü, tek tek sahneye çıkarak diplomalarını aldılar. Başkent Üniversitesi logolu pastanın kesilmesinin ardından tören, Başkent Üniversitesi’nin 16. dönem mezunlarının keplerini havaya atmalarıyla sona erdi. Törenin ardından öğrenciler, Prof. Dr. Mehmet Haberal ile anı fotoğrafları çektirdiler.
Başkent Üniversitesi’nin, 2013-2014 eğitim yılı mezuniyet töreni, 26-27 Haziran günlerinde, Başkent Üniversitesi’nin Bağlıca Yerleşkesi’ndeki Amfi’de yapıldı. 26 Haziran Perşembe günü ve 27 Haziran Cuma günü olmak üzere, iki gün iki ayrı tören biçiminde gerçekleştirilen mezuniyet törenleri, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra öğrenciler adına konuşmalar yapılırken, ilk gün yeni mezun öğrencileri temsilen Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri Bölümü mezunu Gökçe Kantarcı, ikinci gün ise Ticari Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret Bölümü mezunu Simay Saral, törenlere katılanlara hitap ettiler.
Kurulduğu 1993 yılından bu yana onbinlerce mezun veren Başkent Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. Ali Haberal da, mezun olan öğrencilere, ailelerine ve törene katılanlara seslendi. Toplam bin 756 öğrencilerine diplomalarını vermenin mutluluğu ve heyecanını yaşadıklarını belirten Prof. Dr. Haberal, “Bu yıl diplomalarınızı daha büyük coşku, umut, inanç ve güvenle vereceğiz. Ve düzenlediğimiz bu tören bizler için farklı bir anlam ifade etmektedir. 4 yıl 4 ay özgürlüğünden mahrum edilen kurucumuz ve kurucu rektörümüz Sayın Prof. Dr. Mehmet Haberal aramıza katılmıştır. Kendisinin suçunu bilmeden mesleğine ve ülkesine hizmet ortamlarının kısıtlanması; doğru ile yanlışın, haklı ile haksızın birbirine karıştırıldığı akıl tutulması dönemleri olarak anılacaktır.” dedi. Soma’da yaşanan faciayı da anımsatarak, şehit 301 maden işçisini rahmetle anan, aileleri ve yakınlarına ise başsağlığı dileyen Prof. Dr. Ali Haberal, şöyle devam etti: “Başkent Üniversitesi’nin eğitim ve araştırma alanlarında yükselen başarısı ilk günden bu yana artış gösteren bir grafik çizmektedir. Kaliteyi temel ilke olarak benimseyen Başkent Üniversitesi, İSO 9000 kalite belgesi alan ilk vakıf üniversitesi olmasının yanında, New York 2013 Uluslararası Kalite Zirvesi’nde yönetim kalitesi ve iş mükemmeliyetini kurma, geliştirme ve sürdürme başarısı nedeniyle altın kalite ödülü kazanmıştır. Kaliteli eğitim anlayışının göstergesi olarak 2012 yılı öğrenci seçme ve yerleştirme tercihleri ve yerleşenlerin başarı sıralarına göre üniversiteler arası değerlendirme sonucunda Başkent Üniversitesi, Ankara’da yer alan vakıf üniversiteleri arasında 42 bin 882 aday sayısı ile en çok tercih edilen vakıf üniversitesi olarak birinci sırada yer almıştır.”
Öğretim üyelerine gayretleri ve özverileri için teşekkür eden Rektör Haberal, mezun olan öğrencilerin ailelerini de emeklerinden ötürü kutladı. Prof. Dr. Ali Haberal, diplomalarını alarak yaşamlarında yeni bir sayfaya başlayacak gençlere, yeni mezun öğrencilere ise şöyle seslendi: “Bugün ülkemizi çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine taşıyacak insan gücü potansiyelimizi artırmak üzere kullanmanızı beklediğimiz diplomalarınızı alacaksınız ve 21 bin Başkenli mezunlar ailesine katılacaksınız. Uluslararası akreditasyonu olan eğitim size meslek yaşamınızda ihtiyaç duyacağınız özgüven ve yetkinlik sağlayacaktır. 91 yıl önce Atamızın ateşlediği meşale, şimdi milyonların elinde, yolumuzu, ufkumuzu aydınlatıyor. Sizlerle bin 756 genç daha ellerinde alev alev yanan meşaleleriyle bu mirasa ortak oluyorlar. Şeref yolu, zafer yolu, aydınlanma yoludur çıktığımız yol. Başınız dik, yüreğiniz pek, yolunuz açık olsun.”
“ÜLKEMİZİN BUGÜNKÜ DÜZEYİ, ÜNİVERSİTELERİN ESERİDİR” CHP Zonguldak Milletvekili ve Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal da, öğrencilerin ve törene katılanların yoğun alkışları arasında kürsüye çıktı. Törene katılanları selamlayan Prof. Dr. Haberal, şu görüşlere yer verdi: “Üniversiteler, ülkelerin geleceğidir. Eğer bir ülke güçlü ise, mutlaka o ülkenin eğitim sistemi ve üniversiteleri güçlüdür. Atatürk, ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’ dedi. ‘Benim manevi mirasım; akıl ve bilimdir’ dedi. Bilgi ve bilgi kaynakları, ülkelerin geleceğidir. Ülkemiz, odun ateşi ışığından lazere geldi. Bugün ülkemizde sanki iki grup üniversite varmış gibi görülüyor. Aslında Türk yükseköğretimi tektir. Ama o yükseköğretimin daha ileriye gidebilmesi için büyük insan, merhum hocam İhsan Doğramacı çok büyük bir iş yapmıştır. Ülkemizde adeta bir çığır açmıştır. Vakıf üniversitelerinin kurulmasını söylemiştir. Ama hiçbir zaman, vakıf üniversitesi-devlet üniversitesi diye bir ayrım olamaz. Ülkemiz bugünkü düzeye ulaştıysa, bugün artık tıpta insanlarımız tedavilerini başka ülkelerde aramıyorlarsa, teknikte gerçekten Atatürk’ün söylediği gibi asrın medeniyetini yakalamış isek, sanatta sanatçılarımız uluslararası bir seviyeye ulaşmış ise bu üniversitelerin, bilginin eseridir. Bilgi bir hazinedir. O hazine ne kadar çoğalırsa, ülkemizin başarısı da o kadar fazla olacaktır.”
Başkent Üniversitesi kurulduğunda Hacettepe’den öğretim üyesi arkadaşlarıyla işe başladıklarını anlatan Prof. Dr. Mehmet Haberal, şunları kaydetti: “Artık Başkent Üniversitesi, diğer üniversitelere öğretim üyesi yetiştiriyor. İşte Başkent Üniversitesi’nin geldiği nokta buradadır. Bugün ülkemizde pek çok vakıf üniversitesi hizmet veriyor. Bu bir yarıştır, bilim yarışıdır. Son bir haftadır Başkent Üniversitesi’nde her gün bir mutlu anı yaşıyoruz. Bununla gurur duyuyoruz. Bin 700’ün üzerinde çok değerli gencimiz, ülkemizin geleceğine katkı sağlamak üzere artık Başkent Üniversitesi’ne veda ediyorlar. Aslında biz onlara veda etmiyoruz. Onlar bugün için Başkent Üniversitesi’ne veda ediyorlar. Bu bir formalitedir. İnanıyorum ki, onlar Başkent Üniversitesi ile devamlı ilişkilerini sürdürecekler. Ve yüksek lisanslara devam ederek, gerek Başkent Üniversitesi’nin geleceğine, gerekse diğer üniversitelerin geleceğine, öğretim üyesi olarak katkı sağlayacaklardır. Gençlerimizi bugünlere taşıyan öğretim üyelerimize, ailelere çok teşekkür ediyorum. Değerli gençler, Atatürk’ün ‘Türk çalış, güven, övün’ sözünü hatırlayınız. Çalıştınız. Sadece siz değil, değerli öğretim üyesi arkadaşlarım da 7 gün 24 saat çalıştılar. Çalışırken birbirinize güvendiniz, aileleriniz size güvendiler. Aileleriniz bize, Başkent Üniversitesi’ne güvendiği için sizleri buraya getirdiler. Artık bugün hepimizin övünme günü. Sizlerle övünüyoruz. Bugün sizleri, ülkemize yeni enerji sağlayacak kişiler olarak, ülkemizin geleceğine katkı sağlayacak, onu yüceltecek ve yükseltecek kişiler olarak topluma katıyoruz. Ne mutlu ki ülkemiz var. Ve bu ülkeyi kuran Atatürk, arkadaşları ve aziz şehitlerimizi de rahmetle, şükranla anıyorum. Eğer onlar hayatları pahasına bu ülkeyi kurmamış olsalardı, gerçekten bugün bizler bu mutlu günü yaşayamayacaktık. Görevimiz, ülkemizi yüceltip yükseltmektir. Hepinize tekrar başarılar diliyorum, ülkemizin geleceğine önemli katkılar sağlamanızı bekliyorum. Yolunuz açık olsun diyorum.”
Konuşmaların ardından Kanal B Haber Müdürü Metin Kayıhan, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni seslendirdi. Yeni mezunlar, Gençliğe Hitabe’yi ayakta alkışladı. Başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olmak üzere pek çok siyasetçi de, katılamadıkları mezuniyet törenine telgraf gönderdiler. Konuşmaların ardından bölümlerinde dereceye giren öğrencilere diplomaları ve plaketleri verildi. Birinciler plaketlerini Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın elinden aldı. Daha sonra da Başkent Üniversitesi’nin 2013-2014 eğitim yılı mezunlarının tümü, tek tek sahneye çıkarak diplomalarını aldılar. Başkent Üniversitesi logolu pastanın kesilmesinin ardından tören, Başkent Üniversitesi’nin 16. dönem mezunlarının keplerini havaya atmalarıyla sona erdi. Törenin ardından öğrenciler, Prof. Dr. Mehmet Haberal ile anı fotoğrafları çektirdiler.