Takip et: @EregliBulteni " />
  Sık Kullanılanlara Ekle |  Reklam  |  İletişim
  Gündem 
  Ölüm saçıyorlar ama yasal boşluk var, ‘dur’ diyen yok!
Ölüm saçıyorlar ama yasal boşluk var, ‘dur’ diyen yok!
 
   

     Halk arasında ‘patpat’ olarak isimlendirilen tarım araçlarının bilinçsiz kullanılması, özellikle de yaz aylarında sık sık, ölümler ve yaralanmalarla sonuçlanan kazalar yaşanmasına yol açıyor. Tarım aracı olarak kullanılan ve trafiğe çıkması yasak olan patpatlar, Zonguldak bölgesinde de yaygın biçimde kullanılıyor. Patpat olarak isimlendirilen tarım araçlarının tescil edilmelerinin zorunlu olmaması, denetlenmelerini ve cezai işlemler uygulanmasını da imkânsız kılıyor.
     Kdz. Ereğli’de görev yapan ve ilçede 2012 yılında meydana gelen bir patpat kazası sonucu yaralanan müvekkili için hukuk mücadelesi başlatan Avukat Yılmaz Efe, Türkiye’de ilk kez bir patpat kazasıyla ilgili dava açıldığını belirtti. Açtıkları davanın emsal teşkil edebileceğini ve ülkenin pek çok ilinden meslektaşlarının da benzer durumlarla ilgili kendisine ulaştıklarını anlatan Efe, şöyle dedi: “Bilindiği gibi ilçemizde ve tüm il genelinde, patpat kazaları son derece önem arz eden bir olay haline geldi. Çünkü özellikle yaz mevsiminde ve fındık zamanında, onlarca patpat kazası yaşanmakta ve bu kazaların ne yazık ki çok önemli bir kısmı ciddi yaralanmalar ve hatta ölümle sonuçlanmaktadır. Uygulamada da yine bu patpat araçları ile ilgili olarak, ne yazık ki bir boşluk söz konusudur. Benim düşünceme göre, hukuki bir boşluk değil ama uygulamada bir boşluk var. Bu araçların mutlaka tescil edilmesi ve trafik sigortası yaptırması lazım. Bununla ilgili olarak, 2012 yılında ilçemizde meydana gelen ve benim müvekkilimin çok ağır yaralandığı bir patpat kazası için, Ereğli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtık. Davamız halen devam ediyor. Müvekkilimin maluliyet oranın tespiti aşamasındadır. Bu kaza sonucu müvekkilimin sağ bacağı 20 santimetre kısaldı ve şu anda yaşamının bundan sonrasını sakat olarak devam ettirecek. Buna sebep olansa ne yazık bir patpat aracıdır.”

     “TESCİL VE TRAFİK SİGORTASI ZORUNLULUĞU GEREKİYOR”
     Patpat olarak isimlendirilen tarım araçlarının tescilinin zorunlu olması gerektiğine vurgu yapan Efe, şöyle devam etti: “Karayolları Trafik Kanunu’nun 22. maddesinde zirai araçların, Ziraat Odaları nezdinde tescil edilmesi ve plaka alması gerektiği belirtiliyor. Patpatlar da, motorlu zirai araçlar oldukları ve fiilen hepsi karayolunda hareket ettikleri için, Ziraat Odalarına başvurarak, bunların plaka alması ve trafiğe tescil edilmesinin bu dava neticesinde zorunlu hale geleceğini düşünüyoruz. Buna inanıyoruz. Trafik sigortası yaptırmaları da zorunlu hale gelecek. En azından, patpat araçlarının vermiş oldukları cismane ya da bedensel zararlar, inşallah bu dava ile birlikte teminat altına alınmış olacak, mağduriyetler giderilmiş olacak. Jandarma ve Ziraat Odalarıyla yaptığım görüşmelerde gördüm ki, zamanında İç İşleri Bakanlığı’nın bu konuyla ilgili çıkarmış olduğu bir genelge var. O genelgeye göre kolluk güçleri, karayolunda gördükleri bir patpat aracını, trafikten men işlemi yapamıyorlar. Sadece geldiği istikamete gönderip, karayolunu kullanmaktan men etme yönünde işlem yapabiliyorlar. Ve ne yazık ki bu konuda da İç İşleri Bakanlığı’nın genelgesinden dolayı bir ceza tanzim etme gibi bir imkânları da olmuyor. Çünkü plaka yok, nereye ceza tanzim edecek? İşte en önemli husus, tescil eksikliğinin giderilmesi ve bunların tamamının tescilinin zorunlu hale getirilmesidir.”

     “EREĞLİ VE ALAPLI’DA 20 BİN PATPAT VAR”
     Dava sebebiyle yaptığı araştırmalar sırasında, sadece Ormanlı’da 3 bin civarında, Alaplı ve Ereğli genelinde de yaklaşık olarak 20 bin patpat aracının bulunduğu bilgisine ulaştığını anlatan Avukat Efe, şu ifadelere yer verdi: “Bunların 300’ünün sahibi olan duyarlı ve bilinçli vatandaşlarımız, Ziraat Odalarına giderek araçlarını kendi isimlerine tescil ettirmişler, plakalarını almışlar, trafik sigortalarını yaptırmışlar. Onları, gösterdikleri hassasiyetten dolayı gerçekten kutlamak, tebrik etmek gerekir. İnşallah bu dava ile birlikte de, hepsinin tescili ve trafik sigortası yaptırmaları zorunlu hale gelecek ve mağduriyetler de giderilecektir. Karayolları Trafik Kanunu’na göre işlem yapılabilmesi ve herhangi bir hukuki olayın yine bu kanuna göre trafik kazası sayılabilmesi için önce bir araç olarak kabul edilmesi lazım. Kanunda da aracın ne olduğu tanımlanmıştır. Patpatlar da, lastikle ve motor gücüyle hareket ediyorlar ve bu kapsama giriyorlar. Hatta bazıları motor gücünü artırmak için bazı aksamlar takıyorlar. Kazaların bu kapsama dahil olması için, mutlaka karayolu üzerinde meydana gelmiş olması gerekiyor. Örneğin, bahçede çalışan bir patpatın devrilmesi ve üzerindeki insanların yaralanması durumuyla meydana gelen bir kazada, bu bizim açtığımız davadan yararlanabileceklerini söyleyemeyiz. Çünkü Güvence Hesabı isimli kurum, yalnızca karayollarında meydana gelen kazaları ve yalnızca bedensel yaralanmaları güvence kapsamına almış. Bunun dışındakiler ise güvence kapsamının dışında.”

     “PATPATLAR ULAŞIM ARACI HALİNE GELMİŞ”
     Patpat kazalarında, ölen-yaralanan ya da mağdur olan tarafların tek hukuki dayanak ve güvencelerinin Güvence Hesabı isimli kurum olduğunu dile getiren Efe, bu kurumun kapsamının da yalnızca karayolu üzerinde meydana gelen kazalarla sınırlı olduğunu, karayolu dışındaki kazalarda hiçbir dayanak bulunmadığını söyledi. Efe, şöyle dedi: “Şu andaki mevcut durumda, Güvence Hesabı haricinde hiçbir dayanak yok. O kapsamda olabilmesi için de kazanın karayolunda olması şart. Bunun dışında başka bir hukuki dayanak ya da güvence yok. Benim düşüncem; olması gereken aslında çok basit bir şey, bu araçlara tescil zorunluluğu getirildikten sonra, bir genelgeyle bunların karayollarına çıkışlarının yasaklanması ve idari yönden de kolluk güçlerine ceza kesmeleri yönünde talimat verilmesi gerekiyor. Yoksa, bunlar artık zirai amaçlı kullanılan araçlardan ziyade, tamamen ulaşım, taşıma ve nakliye amacıyla kullanılan araçlar haline gelmişler. Böyle bir gelenek var, her evin altında bir patpat ve hemen herkes patpat kullanıyor. Neredeyse ilkokul çağındaki çocuklar bile kullanıyorlar. Bunu kullanmak için hiçbir eğitim ve resmi belgesi yok. Patpatların da tescile tabi tutulduktan sonra mutlaka, eğitim ve kurs sonucunda alınacak bir ehliyetle kullanılabilir olması gerekiyor.”

     “KOLLUK GÜÇLERİNİN DE ELİ KOLU BAĞLI”
     Patpatların denetimi ve cezai yaptırım uygulanması konusunda da bir hukuki boşluk olduğunu, bunun giderilmesi için tescil zorunluluğunun ilk adım olabileceğini anlatan Efe, şu görüşlere yer verdi: “Bu konuda ne yazık ki kolluk güçlerinin de eli-kolu bağlı. Yapabilecekleri bir şey yok. İşlem yapamıyorlar çünkü tescilli bir araç değil. Patpatların tescilinin zorunlu kılınması konusunda bir boşluk var. Örneğin iş makineleri de, tescile tabi ve tescil edilmeleri zorunlu olan araçlardır. İş makinelerinin de plaka almaları ve trafik sigortası yaptırmaları mecburidir. İş makinelerinin tescil yeri de Ticaret Odalarıdır. Ama hiç kimse, iş makinelerini yollarda taşıma amaçlı, gezme amaçlı, yük taşıma amaçlı kullanmıyor. İşi neredeyse iş makinesi oraya gider ve işi bitince tekrar ait olduğu garaja park edilir. Patpatlar da aynı iş makineleri gibi, bu amaçla kullanılacak. Plakası, trafik sigortası olacak. Ama nerede bir zirai amaçlı nokta var, oraya gidip işini görecek ve tekrar gelip evinin altına park edecek. Fakat bizdeki amaç bunu tamamen aşmış. Bunun önlenmesi gerekiyor. Tescil zorunluluğundan sonra, patpatlarla kesinlikle yolcu taşımacılığının yasaklanması lazım. Yük taşımacılığının ise sınırlandırılması lazım. Bakıyorsunuz ki neredeyse bir kamyonun taşıyabileceği yük, bir patpata yüklenmiş. Bunlar kesinlikle yanlış ve önüne geçilmesi gereken durumlar. Umarım en kısa zamanda bu mevzuat boşluğu doldurulur ve insanlar daha fazla mağdur olmazlar.”
     Halen devam eden davanın sonuçlanmasıyla, bireysel olarak İç İşleri Bakanlığı’na da başvuruda bulunmayı düşündüğünü ifade eden Avukat Yılmaz Efe, şunları kaydetti: “Açtığımız dava, mahkeme tarafından kabul edildi ve devam ediyor. Eğer mahkeme, dava sonucunda Güvence Hesabını bu tazminattan sorumlu tutarsa, bu aracın, yani patpat araçlarının tescilinin zorunlu olduğunu, fakat tescil edilmediğini, tescil edilmediği için de trafik sigortasının olmadığını, trafik sigortası olmayan bir aracın karayolu üzerinde yaptığı bir kaza olmasından dolayı da müvekkilimin yaşamış olduğu bedensel zararın Güvence Hesabı tarafından karşılanması gerektiğine hükmedecek. ‘Bunların tescili zorunlu olduğu halde, tescili yapılmamıştır’ şeklinde bir hüküm koyacak. Bu hüküm de, patpatların tescilinin zorunlu olduğunun mahkeme kararıyla, yargı kararıyla tespiti anlamına gelecek.”



(ereglibulteni)
 
Bu haber ile ilgili video
 
Yorumlarınız
 
IP   216.73.216.22  
Ad Soyad*
Yorum*
Güvenlik Kodu:
Güvenlik Kodu  
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inanışlara saldırı içerem, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.  
?
 Günün Diğer Gelişmeleri
06 Haziran 2025
Karadeniz Ereğli ilçesine bağlı Sütlüce Köyü’nde çıkan yangında iki katlı ahşap bina ..
25 Mayıs 2025
Çeliğin sanatla buluştuğu Erdemir Çelik ve Yaşam Heykel Yarışması’nın 8’incisi “Gele..
15 Mayıs 2025
Üretimi, yatırımı, ihracatı ve yarattığı istihdam ile Türkiye’nin ve bölgesinin ekonomik..
15 Mayıs 2025
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN), Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Yükseköğretim Ku..
20 Nisan 2025
Karadeniz Ereğli’de başarılı gazetecilik yıllarının ardından emekli olduktan sonra çeviri..
19 Nisan 2025
Kdz. Ereğli Belediyesi’nin işlettiği Bozhane Limanı’nda yenileme çalışmalarının tamamla..





 
Anasayfa | Sık Kullanılanlara Ekle | Yayın İlkeleri | Künye | Reklam | Facebook | Twitter | İletişim
ereglibulteni© 2012-2024 Tüm Hakları Saklıdır