Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 28 kişinin yargılandığı davaya devam edildi. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında eksi 540 kodunda meydana gelen grizu patlamasında, ocakta galeri açma çalışması yapan taşeron firma Yapı-Tek’te çalışan ikisi maden mühendisi 30 madenci öldü. Faciayla ilgili haklarında, ‘Birden çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçlamasıyla dava açılan dönemin Karadon Müessese Müdürü İsmail Güner ile Yapı-Tek ortaklarından Halim Köse ve şantiye şefi Kadir İpek’in de aralarında bulunduğu 28 sanığın yargılanmasına devam edildi. 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, haklarında 15 yıla kadar hapis istenen sanıklardan İsmail Güner, Doğan Özçelik, Fuat Melih Yaman, Mehmet Kuduz ile ölen madencilerin yakınları ve avukatlar katıldı. Sanık avukatları, raporda suçlanan görevlilerinin suç ve sorumluluk alanlarının somut bir şekilde belirtilmediği gerekçesiyle sorumluluk alanlarının detaylı bir şekilde yer alacağı yeni bir bilirkişi talebinde bulundu. Cumhuriyet Savcısı Erdoğan Doğan, 28 kişinin yargılandığı davayla ilgili mütalaasını mahkemeye sundu. Savcı Doğan, asıl işveren konumundaki dönemin TTK Karadon Müessese Müdürü İsmail Güner, Eğitim Şube Müdür Vekili Murat Taşçı, Havalandırma ve Tozla Mücadele Başmühendisi Vedat Küçükbükücü, İş Güvenliği Başmühendisi Ahmet Kaya Altınsoy ile taşeron Yapı-Tek firması İşyeri Temsilcisi Halim Köse ve firmanın proje Sorumlusu Kadir İpek’ten oluşan 7 kişinin cezalandırılmasını istedi. Diğer 21 kişinin ise beraatını talep etti.
Mahkeme heyeti, Cumhuriyet Savcısı’nın mütalaasını vermesinin ardından sanık avukatlarının talebi doğrultusunda mütalaaya karşı son savunmalarının yapılması amacıyla duruşmayı 31 Ekim 2014 tarihine erteledi. Mahkeme ayrıca, yeni bilirkişi taleplerini de reddetti. Mahkeme çıkışında gazetecilerin sorusunu cevaplandıran grizuda ölen Adem Çengel’in ablası Fatma Elemen, “Her zamanki gibi boş. Kendileri bizim gibi can vermediği için neyin ne olduğunu bilmiyorlar. İnsan vicdanını öldüğü yerde ne söyleseniz boş olduğunu bir daha gördük, yine göreceğiz. Adalete güvenimizi sarsmak için ellerinden geleni yapıyorlar. 4 sene oldu. Bana kardeşimi geri getirebilecekler mi?” dedi. Madende ölen Hüseyin Arslan’ın kızı Dilek Arslan, “Adalete güveniyoruz. Bundan sonraki mahkemede biteceğine inanıyorum. Bitecek de ne olacak? Gidenler geri mi gelecek, acıları dinecek mi? Elbette bunlar olmayacak. Benim babam gitti, ben genç yaşımda babasız kaldım. Kimi eşsiz, kimi kardeşsiz, kimi çocuksuz, kimi babasız kaldı. 301 insan daha öldü Soma’da. Onların acısı da dinmeyecek. Böyle davalar çabuk bir şekilde sonuçlansın ve sorumlular cezasını çeksin. Biz 4 senedir buralara gelip gidip sürünmeyelim. Maddi imkânı olmadığı için buralara gelemeyen insanlar var. Biz mahkemelerden hızlı bir şekilde sonuçlanan adalet istiyoruz. Suçlu kimse bir sonraki mahkemede zaten çıkacak. Bir gün bile yatsalar bizim içimiz soğusun. Biz cezalılar cezasını alsın istiyoruz.” diye konuştu. Olayda eşi Adem Çengel ve 2 yakın akrabasını yitiren Hava Çengel ise, “Eşimin kanı yerde kalmasın. Biz çok yaralandık. Eşimi ve 2 tane yeğenimi kaybettim. 3 tane acı yaşadık, kolay değil. Suçluların cezalandırılmasını istiyorum.” dedi.
Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 28 kişinin yargılandığı davaya devam edildi. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında eksi 540 kodunda meydana gelen grizu patlamasında, ocakta galeri açma çalışması yapan taşeron firma Yapı-Tek’te çalışan ikisi maden mühendisi 30 madenci öldü. Faciayla ilgili haklarında, ‘Birden çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçlamasıyla dava açılan dönemin Karadon Müessese Müdürü İsmail Güner ile Yapı-Tek ortaklarından Halim Köse ve şantiye şefi Kadir İpek’in de aralarında bulunduğu 28 sanığın yargılanmasına devam edildi. 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, haklarında 15 yıla kadar hapis istenen sanıklardan İsmail Güner, Doğan Özçelik, Fuat Melih Yaman, Mehmet Kuduz ile ölen madencilerin yakınları ve avukatlar katıldı. Sanık avukatları, raporda suçlanan görevlilerinin suç ve sorumluluk alanlarının somut bir şekilde belirtilmediği gerekçesiyle sorumluluk alanlarının detaylı bir şekilde yer alacağı yeni bir bilirkişi talebinde bulundu. Cumhuriyet Savcısı Erdoğan Doğan, 28 kişinin yargılandığı davayla ilgili mütalaasını mahkemeye sundu. Savcı Doğan, asıl işveren konumundaki dönemin TTK Karadon Müessese Müdürü İsmail Güner, Eğitim Şube Müdür Vekili Murat Taşçı, Havalandırma ve Tozla Mücadele Başmühendisi Vedat Küçükbükücü, İş Güvenliği Başmühendisi Ahmet Kaya Altınsoy ile taşeron Yapı-Tek firması İşyeri Temsilcisi Halim Köse ve firmanın proje Sorumlusu Kadir İpek’ten oluşan 7 kişinin cezalandırılmasını istedi. Diğer 21 kişinin ise beraatını talep etti.
Mahkeme heyeti, Cumhuriyet Savcısı’nın mütalaasını vermesinin ardından sanık avukatlarının talebi doğrultusunda mütalaaya karşı son savunmalarının yapılması amacıyla duruşmayı 31 Ekim 2014 tarihine erteledi. Mahkeme ayrıca, yeni bilirkişi taleplerini de reddetti. Mahkeme çıkışında gazetecilerin sorusunu cevaplandıran grizuda ölen Adem Çengel’in ablası Fatma Elemen, “Her zamanki gibi boş. Kendileri bizim gibi can vermediği için neyin ne olduğunu bilmiyorlar. İnsan vicdanını öldüğü yerde ne söyleseniz boş olduğunu bir daha gördük, yine göreceğiz. Adalete güvenimizi sarsmak için ellerinden geleni yapıyorlar. 4 sene oldu. Bana kardeşimi geri getirebilecekler mi?” dedi. Madende ölen Hüseyin Arslan’ın kızı Dilek Arslan, “Adalete güveniyoruz. Bundan sonraki mahkemede biteceğine inanıyorum. Bitecek de ne olacak? Gidenler geri mi gelecek, acıları dinecek mi? Elbette bunlar olmayacak. Benim babam gitti, ben genç yaşımda babasız kaldım. Kimi eşsiz, kimi kardeşsiz, kimi çocuksuz, kimi babasız kaldı. 301 insan daha öldü Soma’da. Onların acısı da dinmeyecek. Böyle davalar çabuk bir şekilde sonuçlansın ve sorumlular cezasını çeksin. Biz 4 senedir buralara gelip gidip sürünmeyelim. Maddi imkânı olmadığı için buralara gelemeyen insanlar var. Biz mahkemelerden hızlı bir şekilde sonuçlanan adalet istiyoruz. Suçlu kimse bir sonraki mahkemede zaten çıkacak. Bir gün bile yatsalar bizim içimiz soğusun. Biz cezalılar cezasını alsın istiyoruz.” diye konuştu. Olayda eşi Adem Çengel ve 2 yakın akrabasını yitiren Hava Çengel ise, “Eşimin kanı yerde kalmasın. Biz çok yaralandık. Eşimi ve 2 tane yeğenimi kaybettim. 3 tane acı yaşadık, kolay değil. Suçluların cezalandırılmasını istiyorum.” dedi.
