Özkan: Erdoğan ve Gülen siyaseti, birlikte yok oldu
Zonguldak Belediyesi’ni ziyaret eden ve bir süre Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ile görüşen Gazeteci-Yazar Tuncay Özkan, “32 yıl bilfiil gazeteci olarak görev yapmışım. Gazeteciliğin birinci koşulu; emekten yana, barıştan yana, çağdaşlıktan yana olmaktır. Evrensel kurallarımız var. Türkiye’de bu kurallar kimi zaman merkezi otoriteler tarafından bozulmak istenir ama ben Zonguldak’taki emekçi gazeteci dostlarımın halkın yanında, haklının yanında olacaklarına inanıyorum.” dedi. Daha sonra da, bir süre önce üye olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin Zonguldak İl Örgütü’nü ziyaret eden Özkan, İl Başkanı Halil Furat ve partililerle bir araya geldi. CHP İl Başkanı Halil Furat, Özkan’ın ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Üyeliğinizin bize çok şey katacağını biliyoruz.” dedi.
Gazeteci-Yazar Tuncay Özkan ise buradaki değerlendirmesinde, şu görüşlere yer verdi: “Siyasal İslamcılık, dünyada ve Türkiye’de son bulmuştur. Bundan sonra bu görüşün bir geleceği yoktur. Bu görüş modern toplumlar tarafından tanınmış ve reddedilmiştir. Bunun Ortadoğu’da yol açtığı felaketler, dünyayı getirdiği nokta, IŞİD gerçeği, işte hepsi kapımızın önünde. Bir daha dünyada hiç kimse böyle bir siyasal İslam’la birlikte yapılacak herhangi bir politik mücadelenin içinde yer almayacaktır. Türkiye’de de, Recep Tayyip Erdoğan ve Fetullah Gülen siyaseti, ikisi birlikte yok olmuşlardır. Türkiye’yi birlikte bu karanlığa taşımışlardır. Her ikisinin de Türkiye’de sonu gelmiştir. Bu sonunu önümüzdeki günlerde zaten göreceğiz. Çünkü bunların karanlığı nedeniyle Türkiye’de adalet, hukuk yok olmuştur. Bunların karanlığı nedeniyle Türkiye’de insanlar kutuplara bölünmüştür. Bunların karanlığı nedeniyle Türkiye’de insanlar birbirine düşman hale gelmiştir. Türk halkı bunu anlayacak, ilk Genel Seçim’de gereğini yerine getirecektir. Bu çok açıktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini, bu ülkeyi kuran parti, Cumhuriyet Halk Partisi şekillendirecektir. Ne Fetullah Gülen, ne Recep Tayyip Erdoğan… İkisi de kazanamayacaklar Türkiye’de. Bizim bu inançla, aydınlık bir Türkiye için mücadele etmemiz lazım.”
Özkan, daha sonra da söyleşi ve imza günü etkinliğinde Zonguldak’ta yaşayan yurttaşlarla buluştu. Gazeteci-Yazar Tuncay Özkan, etkinlikteki konuşmasında, şunları kaydetti: “Parlamenter çoğulcu demokrasilerde, eğer siz halkın seçmesi gerekeni halka, parlamentonun seçmesi gerekeni de parlamentoya değil de; parlamentonun seçmesi gereken Cumhurbaşkanını halka seçtirirseniz, bu yanlışlığın sonucunu diktatörlük bitirir. Yani bir seçilmiş kral gelir oturur. Şimdi Cumhurbaşkanını mı seçeceksiniz? Hayır, asla. Seçilen kişi, seçilmiş kraldır. Zaten söylüyor; ‘Ben ülkeyi Milli Güvenlik Kurulu aracılığıyla yöneteceğim’ diyor. Adamın sakladığı bir şey yok. ‘Haftada bir toplayacağım tüm Bakanlar Kurulu ve Genelkurmay’ı, talimatları vereceğim, ondan sonra onlar benimle birlikte ülkeyi yönetecekler, ben takip edeceğim’ diyor. ‘Yola da ben bakacağım’ diyor, ‘Baraja da ben bakacağım’ diyor, ‘Kupon arazilere de ben bakacağım, diğerlerine diğerleri bakabilir’ diyor. ‘Bir de Bilal’den sorumluyum’ diyor. Buna direnmezsek, buna karşı durmazsak, o zaman yarın daha büyük bir sorunla baş başa kalacağız. Yarın daha büyük bir sorunla baş başa kalmamak için, bugünden tedbir almalı, sandığa gitmeli. Ben aday adı söylemiyorum. ‘Şu adaya oy verin, buna oy verin’ demiyorum. Ben, üyesi olduğum partiye oy istiyorum. Hukuku herkes için isteyeceğiz, insan haklarını herkes için isteyeceğiz, adaleti herkes için isteyeceğiz, barışı-özgürlüğü herkes için isteyeceğiz, zenginliği herkes için isteyeceğiz. Çünkü biz insan onurunu savunacağız. Bizce insan onurundan daha üstün bir şey yok. Sizin vicdanınızdan daha büyük bir yasa yok. Çünkü bizim vicdanımız izin vermezse, kimse zaten o yasaları çiğneyemiyor.”
Özkan etkinliğin sonunda, okurları ile bir süre sohbet ederek kitaplarını da imzaladı.
Zonguldak Belediyesi’ni ziyaret eden ve bir süre Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ile görüşen Gazeteci-Yazar Tuncay Özkan, “32 yıl bilfiil gazeteci olarak görev yapmışım. Gazeteciliğin birinci koşulu; emekten yana, barıştan yana, çağdaşlıktan yana olmaktır. Evrensel kurallarımız var. Türkiye’de bu kurallar kimi zaman merkezi otoriteler tarafından bozulmak istenir ama ben Zonguldak’taki emekçi gazeteci dostlarımın halkın yanında, haklının yanında olacaklarına inanıyorum.” dedi. Daha sonra da, bir süre önce üye olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin Zonguldak İl Örgütü’nü ziyaret eden Özkan, İl Başkanı Halil Furat ve partililerle bir araya geldi. CHP İl Başkanı Halil Furat, Özkan’ın ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Üyeliğinizin bize çok şey katacağını biliyoruz.” dedi.
Gazeteci-Yazar Tuncay Özkan ise buradaki değerlendirmesinde, şu görüşlere yer verdi: “Siyasal İslamcılık, dünyada ve Türkiye’de son bulmuştur. Bundan sonra bu görüşün bir geleceği yoktur. Bu görüş modern toplumlar tarafından tanınmış ve reddedilmiştir. Bunun Ortadoğu’da yol açtığı felaketler, dünyayı getirdiği nokta, IŞİD gerçeği, işte hepsi kapımızın önünde. Bir daha dünyada hiç kimse böyle bir siyasal İslam’la birlikte yapılacak herhangi bir politik mücadelenin içinde yer almayacaktır. Türkiye’de de, Recep Tayyip Erdoğan ve Fetullah Gülen siyaseti, ikisi birlikte yok olmuşlardır. Türkiye’yi birlikte bu karanlığa taşımışlardır. Her ikisinin de Türkiye’de sonu gelmiştir. Bu sonunu önümüzdeki günlerde zaten göreceğiz. Çünkü bunların karanlığı nedeniyle Türkiye’de adalet, hukuk yok olmuştur. Bunların karanlığı nedeniyle Türkiye’de insanlar kutuplara bölünmüştür. Bunların karanlığı nedeniyle Türkiye’de insanlar birbirine düşman hale gelmiştir. Türk halkı bunu anlayacak, ilk Genel Seçim’de gereğini yerine getirecektir. Bu çok açıktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini, bu ülkeyi kuran parti, Cumhuriyet Halk Partisi şekillendirecektir. Ne Fetullah Gülen, ne Recep Tayyip Erdoğan… İkisi de kazanamayacaklar Türkiye’de. Bizim bu inançla, aydınlık bir Türkiye için mücadele etmemiz lazım.”
Özkan, daha sonra da söyleşi ve imza günü etkinliğinde Zonguldak’ta yaşayan yurttaşlarla buluştu. Gazeteci-Yazar Tuncay Özkan, etkinlikteki konuşmasında, şunları kaydetti: “Parlamenter çoğulcu demokrasilerde, eğer siz halkın seçmesi gerekeni halka, parlamentonun seçmesi gerekeni de parlamentoya değil de; parlamentonun seçmesi gereken Cumhurbaşkanını halka seçtirirseniz, bu yanlışlığın sonucunu diktatörlük bitirir. Yani bir seçilmiş kral gelir oturur. Şimdi Cumhurbaşkanını mı seçeceksiniz? Hayır, asla. Seçilen kişi, seçilmiş kraldır. Zaten söylüyor; ‘Ben ülkeyi Milli Güvenlik Kurulu aracılığıyla yöneteceğim’ diyor. Adamın sakladığı bir şey yok. ‘Haftada bir toplayacağım tüm Bakanlar Kurulu ve Genelkurmay’ı, talimatları vereceğim, ondan sonra onlar benimle birlikte ülkeyi yönetecekler, ben takip edeceğim’ diyor. ‘Yola da ben bakacağım’ diyor, ‘Baraja da ben bakacağım’ diyor, ‘Kupon arazilere de ben bakacağım, diğerlerine diğerleri bakabilir’ diyor. ‘Bir de Bilal’den sorumluyum’ diyor. Buna direnmezsek, buna karşı durmazsak, o zaman yarın daha büyük bir sorunla baş başa kalacağız. Yarın daha büyük bir sorunla baş başa kalmamak için, bugünden tedbir almalı, sandığa gitmeli. Ben aday adı söylemiyorum. ‘Şu adaya oy verin, buna oy verin’ demiyorum. Ben, üyesi olduğum partiye oy istiyorum. Hukuku herkes için isteyeceğiz, insan haklarını herkes için isteyeceğiz, adaleti herkes için isteyeceğiz, barışı-özgürlüğü herkes için isteyeceğiz, zenginliği herkes için isteyeceğiz. Çünkü biz insan onurunu savunacağız. Bizce insan onurundan daha üstün bir şey yok. Sizin vicdanınızdan daha büyük bir yasa yok. Çünkü bizim vicdanımız izin vermezse, kimse zaten o yasaları çiğneyemiyor.”
Özkan etkinliğin sonunda, okurları ile bir süre sohbet ederek kitaplarını da imzaladı.
