Mahkemenin tazminat kararı maden şehidinin ailesini isyan ettirdi
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon ocağının eksi 540 kodunda Yapı-Tek firmasında çalışan 30 madenci ailesi, tazminat davası açmıştı. Olayda ölen Hüseyin Arslan’ın eşi Fatma Arslan, mahkemenin aynı olayla ilgili iki farklı kararına tepki gösterdi. Eşinin fotoğraflarına bakarak gözyaşı döken Arslan, küçük oğlu Recep Arslan’ın da babasının vefatından sonra işsizlikten dolayı mecburen kaçak ocaklarda işbaşı yaptığını anlattı. Ölen işçilerden Hüseyin Arslan’ın eşi Fatma Arslan ve yakınlarının, Zonguldak 1. İş Mahkemesi’nde açtığı tazminat davasının sonucu belli oldu. Mahkeme, sanık konumundaki TTK ile Yapı-Tek’in; ölen madenci eşi Fatma Arslan’a 20, çocukları Saadettin (38), Tacettin (36), Vedat (34) ve Recep Arslan (31) ile 27 yaşındaki Dilek Eken’e 10’ar bin TL verilmesini kararlaştırıldı. Ayrıca, maden şehidinin anne ve babasına 5’er, iki kardeşine ise 4’er bin lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırıldı. Mahkeme, Fatma Arslan’a ayrıca 53 bin lira maddi tazminat ödenmesini de kararlaştırdı.
Arslan, 4 yıldır yaşadıkları travmayı atlatamadıklarını belirterek, “Bugün tazminat davası vardı. Hâkim yüzümüze bile bakmadı. Avukatımız beni dışarı çıkardı. İnsan ölümü bu kadar basit. 30 kişi orada can verdi, hiç kimse içeri girmedi. 5’er sene çıktı, temyize gidecekler ve onun da yarısı inecek, onlar elini kolunu sallayarak gezecekler. Biz de bir başkasını öldürsek paraya döküp 20 bin lira versek bakalım nasıl olacak? Böyle adalet olur mu? Bu kadar mı basitti bu ölümler? Bu karara itiraz edeceğim. Ben canımı kaybettim orada. Neden bu haksızlık oluyor?” diye konuştu. Eşinin TTK’dan emekli olduktan sonra kredi borçlarını ödemek için girdiği madende vefat ettiğini dile getiren Arslan, işsiz kalan oğlu Recep Arslan’ın çaresizlikten kaçak ocaklarda yevmiyeli çalışmak zorunda kaldığını belirtti. Fatma Arslan, bu sürede kayınpeder ve kayınvalidesi ile kaynı Remzi Arslan’ı kaybettiklerini sözlerini ekledi.
Mahkeme, belirlenen manevi tazminat miktarının, diğer işçilerin aileleri için belirlenen tazminat miktarından daha az olmasına gerekçe olarak, madencinin yaşı ve davalılarının fazla olmasını gerekçe gösterdi. Aynı kazada ölen diğer işçilerin aileleri için belirlenen tazminat miktarlarıyla kıyaslama yapıldığına dikkat çekilen kararda şöyle denildi: “Bu dava dosyasında manevi tazminat miktarları biraz daha düşük takdir edilmiştir. Zira emsal alınan dosyadaki hak sahibi sayısının azlığı, ölenin çok genç olması gibi unsurlar ayrıca dikkate alınmış ve uygun miktarda manevi tazminatlara karar vermek gerekmiştir.”
27 Kasım 2014 16:48
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon ocağının eksi 540 kodunda Yapı-Tek firmasında çalışan 30 madenci ailesi, tazminat davası açmıştı. Olayda ölen Hüseyin Arslan’ın eşi Fatma Arslan, mahkemenin aynı olayla ilgili iki farklı kararına tepki gösterdi. Eşinin fotoğraflarına bakarak gözyaşı döken Arslan, küçük oğlu Recep Arslan’ın da babasının vefatından sonra işsizlikten dolayı mecburen kaçak ocaklarda işbaşı yaptığını anlattı. Ölen işçilerden Hüseyin Arslan’ın eşi Fatma Arslan ve yakınlarının, Zonguldak 1. İş Mahkemesi’nde açtığı tazminat davasının sonucu belli oldu. Mahkeme, sanık konumundaki TTK ile Yapı-Tek’in; ölen madenci eşi Fatma Arslan’a 20, çocukları Saadettin (38), Tacettin (36), Vedat (34) ve Recep Arslan (31) ile 27 yaşındaki Dilek Eken’e 10’ar bin TL verilmesini kararlaştırıldı. Ayrıca, maden şehidinin anne ve babasına 5’er, iki kardeşine ise 4’er bin lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırıldı. Mahkeme, Fatma Arslan’a ayrıca 53 bin lira maddi tazminat ödenmesini de kararlaştırdı.
Arslan, 4 yıldır yaşadıkları travmayı atlatamadıklarını belirterek, “Bugün tazminat davası vardı. Hâkim yüzümüze bile bakmadı. Avukatımız beni dışarı çıkardı. İnsan ölümü bu kadar basit. 30 kişi orada can verdi, hiç kimse içeri girmedi. 5’er sene çıktı, temyize gidecekler ve onun da yarısı inecek, onlar elini kolunu sallayarak gezecekler. Biz de bir başkasını öldürsek paraya döküp 20 bin lira versek bakalım nasıl olacak? Böyle adalet olur mu? Bu kadar mı basitti bu ölümler? Bu karara itiraz edeceğim. Ben canımı kaybettim orada. Neden bu haksızlık oluyor?” diye konuştu. Eşinin TTK’dan emekli olduktan sonra kredi borçlarını ödemek için girdiği madende vefat ettiğini dile getiren Arslan, işsiz kalan oğlu Recep Arslan’ın çaresizlikten kaçak ocaklarda yevmiyeli çalışmak zorunda kaldığını belirtti. Fatma Arslan, bu sürede kayınpeder ve kayınvalidesi ile kaynı Remzi Arslan’ı kaybettiklerini sözlerini ekledi.
Mahkeme, belirlenen manevi tazminat miktarının, diğer işçilerin aileleri için belirlenen tazminat miktarından daha az olmasına gerekçe olarak, madencinin yaşı ve davalılarının fazla olmasını gerekçe gösterdi. Aynı kazada ölen diğer işçilerin aileleri için belirlenen tazminat miktarlarıyla kıyaslama yapıldığına dikkat çekilen kararda şöyle denildi: “Bu dava dosyasında manevi tazminat miktarları biraz daha düşük takdir edilmiştir. Zira emsal alınan dosyadaki hak sahibi sayısının azlığı, ölenin çok genç olması gibi unsurlar ayrıca dikkate alınmış ve uygun miktarda manevi tazminatlara karar vermek gerekmiştir.”
