İstanbul Çengelköy’de yaşayan Tahir Kart, eşi Kübra Kart’ı öldürdükten sonra parçalara bölerek elbiselerini ayrı cesedi ayrı konteynıra atmıştı. Kendilerine Kübra Kart’ın kaybolduğunun söylenmesi üzere İstanbul’a giden ağabeyleri kız kardeşlerini aramaya başladı. Ancak önceki gün akşam saatlerinde acı olayı öğrendiler. Kübra Kart’ın Ereğli’ye bağlı Cemaller Köyü’nde yaşayan annesi Ayşe Efe (69) ve ağabeyi Hüseyin Efe (43), acı haberi alınca gözyaşlarına boğuldu. Efe ailesi taziyeleri kabul ettiği sırada televizyonda kardeşlerinin haberi çıktı. Haberi izleyen ağabey Hüseyin Efe ve diğer aile fertleri gözyaşlarını tutamazlarken, yaşanan cinayetten dolayı Tahir Kart’a büyük tepki gösterildi. Tahir Kart’ın tuhaf hareketleri olduğunu, kız kardeşi ile aralarındaki olaylara bugüne kadar şaka yaptıklarını düşünerek karışmadıklarını belirten ağabey Hüseyin Efe, kız kardeşinin kendilerine eşi ile ilgili hiç bir şey söylemediğini söyledi. Efe, “Onun 17 yıldır şuuru yerindeydi de bu vahşi cinayetten sonra birden bire şuuru kaybolmuş. Ailesi şuurunun yerinde olmadığını söylüyor. İşe gidiyor geliyor, vatandaşın toplumun içinde sorun yok da, katliamı yaptıktan, kelleyi kopardıktan sonra, ayak bacak kol ne varsa kopardıktan sonra şuuru yok deniliyor. 11 yıldır şizofren tedavisi gördüğünü söylediler. Bize bundan ne kız kardeşim, ne kendisi bir şey bahsetmedi. Kız kardeşim de bir kere olsun gelip de bir şey demedi. Tuhaf hareketleri vardı. Bayramlarda buraya geldiklerinde kahvaltı yaparken kardeşim az bir konuşmaya başladığı zaman kız kardeşimin iki eliyle ağzını burnunu kapatarak susturmaya çalışıyordu. Biz müdahale etmeye çalışıyorduk ama kendi aralarında yaptıkları şaka zannediyorduk. Kız kardeşim son günlerde kocasından yakınıyordu. En son 13 gün önce görüştük. Bu Pazar akşamı arayacaktık. Elim telefona gitti. Araya bir şeyler girdi. Arayamadık. Keşke arasaydık. Son kez görüşmüş olurduk” dedi.
Eniştesi tarafının Salı günü kendilerini telefonla arayarak kız kardeşlerinin kayıp olduğunun haberini verdiğini söyleyen Hüseyin Efe, “Bu cinayetten sonra bize ‘Kübra nerede. Burada yok. Oraya geldi mi? Kübra’yı buldunuz mu?’ diyerek dalga geçtiler. Kübra’nın telefonu, çantası, ziynet eşyaları, Kübra’nın evine girdiği dış kapının anahtarını soruyorum evde olduğunu söylüyorlar. Delilleri de yok edememiş. Ben kaybolduğunu Salı akşamı saat 3 civarında aldım. Olay da Pazartesi akşamı 6 gibi olmuş. Aradan uzun bir zaman geçmiş oluyor. Pazartesi akşamı cinayet oluyor. Salı günü Kübra’nın kayıp olduğunu söylüyorlar” dedi. Adaletten adalet beklediklerini ve karşı tarafın bütün fertlerinden şikayetçi olduklarını söyleyen ağabey Efe, “Bütün her şey onları gösteriyordu. Bu vahşi cinayeti de polis tereyağından kıl çeker gibi çözdü. Maskelerini de düşürdü. Benim isteğim herkes doğruları söylesin. Bir bayan ailesinden şiddet görüyorsa gerçekleri söylesin. Anne baba ve ya kardeşlerinden yardım alabilir. Türkiye’de bundan sonra böyle olaylar olursa idamın çıkmasını istiyorum. Böylelerini sallandıracaksın. 4 kişiye karşı direnemedi. Bu kadar vahşice ayaklarından, bütün vücudu dilim dilim kafasına kadar koparılarak vahşice katledildi. Adaletten adalet bekliyoruz. Biz beş kişiden şikayetçiyiz.” şeklinde tepkisini dile getirdi. Anne Ayşe Efe ise, kızının çok iyi olduğunu, herkese karşı saygılı olduğunu ve herkes tarafından da sevilen birisi olduğunu söyledi. 6 erkek çocuğunun arasında tek kız çocuğunun Kübra olduğunu söyleyen anne Efe, “Ben İstanbul’a gittim. Ben oradayken kızımın göğsüne bıçak dayadı. Kızıma bıçak çekti. Kocasına yapma diye bağırdı. Kızım bana kocasından yana hiç bir şey söylemezdi. O taraftan çekiniyordu. Onlara büyük ceza verilmesini istiyorum. Onların cezası büyük olacak. İdam edilsinler. Kızım hatırnazdı. Herkesle barışık dururdu” dedi.
20 Şubat 2015 02:04
İstanbul Çengelköy’de yaşayan Tahir Kart, eşi Kübra Kart’ı öldürdükten sonra parçalara bölerek elbiselerini ayrı cesedi ayrı konteynıra atmıştı. Kendilerine Kübra Kart’ın kaybolduğunun söylenmesi üzere İstanbul’a giden ağabeyleri kız kardeşlerini aramaya başladı. Ancak önceki gün akşam saatlerinde acı olayı öğrendiler. Kübra Kart’ın Ereğli’ye bağlı Cemaller Köyü’nde yaşayan annesi Ayşe Efe (69) ve ağabeyi Hüseyin Efe (43), acı haberi alınca gözyaşlarına boğuldu. Efe ailesi taziyeleri kabul ettiği sırada televizyonda kardeşlerinin haberi çıktı. Haberi izleyen ağabey Hüseyin Efe ve diğer aile fertleri gözyaşlarını tutamazlarken, yaşanan cinayetten dolayı Tahir Kart’a büyük tepki gösterildi. Tahir Kart’ın tuhaf hareketleri olduğunu, kız kardeşi ile aralarındaki olaylara bugüne kadar şaka yaptıklarını düşünerek karışmadıklarını belirten ağabey Hüseyin Efe, kız kardeşinin kendilerine eşi ile ilgili hiç bir şey söylemediğini söyledi. Efe, “Onun 17 yıldır şuuru yerindeydi de bu vahşi cinayetten sonra birden bire şuuru kaybolmuş. Ailesi şuurunun yerinde olmadığını söylüyor. İşe gidiyor geliyor, vatandaşın toplumun içinde sorun yok da, katliamı yaptıktan, kelleyi kopardıktan sonra, ayak bacak kol ne varsa kopardıktan sonra şuuru yok deniliyor. 11 yıldır şizofren tedavisi gördüğünü söylediler. Bize bundan ne kız kardeşim, ne kendisi bir şey bahsetmedi. Kız kardeşim de bir kere olsun gelip de bir şey demedi. Tuhaf hareketleri vardı. Bayramlarda buraya geldiklerinde kahvaltı yaparken kardeşim az bir konuşmaya başladığı zaman kız kardeşimin iki eliyle ağzını burnunu kapatarak susturmaya çalışıyordu. Biz müdahale etmeye çalışıyorduk ama kendi aralarında yaptıkları şaka zannediyorduk. Kız kardeşim son günlerde kocasından yakınıyordu. En son 13 gün önce görüştük. Bu Pazar akşamı arayacaktık. Elim telefona gitti. Araya bir şeyler girdi. Arayamadık. Keşke arasaydık. Son kez görüşmüş olurduk” dedi.
Eniştesi tarafının Salı günü kendilerini telefonla arayarak kız kardeşlerinin kayıp olduğunun haberini verdiğini söyleyen Hüseyin Efe, “Bu cinayetten sonra bize ‘Kübra nerede. Burada yok. Oraya geldi mi? Kübra’yı buldunuz mu?’ diyerek dalga geçtiler. Kübra’nın telefonu, çantası, ziynet eşyaları, Kübra’nın evine girdiği dış kapının anahtarını soruyorum evde olduğunu söylüyorlar. Delilleri de yok edememiş. Ben kaybolduğunu Salı akşamı saat 3 civarında aldım. Olay da Pazartesi akşamı 6 gibi olmuş. Aradan uzun bir zaman geçmiş oluyor. Pazartesi akşamı cinayet oluyor. Salı günü Kübra’nın kayıp olduğunu söylüyorlar” dedi. Adaletten adalet beklediklerini ve karşı tarafın bütün fertlerinden şikayetçi olduklarını söyleyen ağabey Efe, “Bütün her şey onları gösteriyordu. Bu vahşi cinayeti de polis tereyağından kıl çeker gibi çözdü. Maskelerini de düşürdü. Benim isteğim herkes doğruları söylesin. Bir bayan ailesinden şiddet görüyorsa gerçekleri söylesin. Anne baba ve ya kardeşlerinden yardım alabilir. Türkiye’de bundan sonra böyle olaylar olursa idamın çıkmasını istiyorum. Böylelerini sallandıracaksın. 4 kişiye karşı direnemedi. Bu kadar vahşice ayaklarından, bütün vücudu dilim dilim kafasına kadar koparılarak vahşice katledildi. Adaletten adalet bekliyoruz. Biz beş kişiden şikayetçiyiz.” şeklinde tepkisini dile getirdi. Anne Ayşe Efe ise, kızının çok iyi olduğunu, herkese karşı saygılı olduğunu ve herkes tarafından da sevilen birisi olduğunu söyledi. 6 erkek çocuğunun arasında tek kız çocuğunun Kübra olduğunu söyleyen anne Efe, “Ben İstanbul’a gittim. Ben oradayken kızımın göğsüne bıçak dayadı. Kızıma bıçak çekti. Kocasına yapma diye bağırdı. Kızım bana kocasından yana hiç bir şey söylemezdi. O taraftan çekiniyordu. Onlara büyük ceza verilmesini istiyorum. Onların cezası büyük olacak. İdam edilsinler. Kızım hatırnazdı. Herkesle barışık dururdu” dedi.