Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla 11 ay hapis cezasına mahkum edildi
Ereğli’de Gezi Parkı olaylarında yapılan eylemlere katılan Çetin Yılmaz, Hüseyin Atakan Coşkun, Erhan Dağhan ve ÖDP İl Başkanı Ali Deliak hakkında savcılık tarafından dönemin başbakanı ve şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri gerekçesi ile açılan davadan hapis cezası çıktı. Yargılanan Çetin Yılmaz, Hüseyin Atakan Coşkun ve Erhan Dağhan’ın cezası paraya çevrilirken, daha önce aldığı cezası hükmün geri bırakılması kararı olmasından dolayı aldığı cezası paraya çevrilmeyen ÖDP İl Başkanı Ali Deliak 11 ay 20 gün hapse mahkum edildi. Kararı temyize gönderen Deliak, Yargıtay’dan gelecek kararı bekliyor. Gazetecilerin sorularını cevaplayan ÖDP’li Deliak, 20 ay süren davada kendisi ile ilgili iddia edilen suçlamalarla, ilgili delillere CD’lerde rastlayamadığını söyledi. Deliak şöyle konuştu: “Gezi Parkı’ndaki orantısız güç kullanılarak yapılan saldırılara 81 ilde tepkiler verildi. O tepkilerin verildiği dönemde bizler de Ereğli’de bir araya gelerek tepki gösterdik. ‘Diren Taksim’ türünden yürüyüşler gerçekleştirildi. Bu yürüyüşler sonrasında hakkımızda soruşturma açtılar. Bu yürüyüşlerin tümünden ‘takipsizlik’ kararları verilmişti. Bir de trafiği tehlikeye sokmaktan dolayı para cezası verilmişti. Ben o para cezalarını hukuk yoluyla iptal ettirdim. 3 Haziran yürüyüşü ile ilgili savcılık yazılı emirle o dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret edildiği gerekçesi ile cezalandırılmamızı talep eden bir iddianame hazırladı. Mahkeme davayı kabul etti. İsnat edilen suç, Cumhurbaşkanı olan kişiye, o dönemki başbakana ‘Kimyasal Tayyip, Katil Diktatör’ sloganlarının atıldığı iddiasıydı. Ben o sloganlarla ilgili herhangi bir delile rastlamadım. Sadece polis iddiası. Sloganlardan ‘Diktatör Katil’ zaten literatürde yok. Ama Kimyasal Tayyip sloganı birçok yerde atılıyor. Bu sloganın ayrıca hakaret içeren bir slogan olmadığını da düşünüyorum. Ona rağmen CD’lerde o sloganı attığım da yok.”
Kendilerini yargılayan hakimin tayin beklediğini ve kendi davalarının tayin işine yarayacağı için ceza verdiği hissiyatının olduğunu kaydeden Deliak şöyle devam etti: “Hakim de aslında bu konuyu iyi tespit etti. Ancak biz bu tür şeylerde hakimimizin insafına kalıyoruz. Hakimin 15 Haziran’a kadar tayininin çıkacağını öğrendik. Terfiyen bir yere tayin bekliyor. Uzun süredir de beklediği tayin çıkmıyor. Bizim davanın o tayin işine yararı olacağını düşünerek alındığına dair bir hisse kapıldım. Kimyasal Tayyip sloganı haklı bir slogan. Kendi ifadesi ile bütün uygulamaların emirlerini kendisinin verdiğini söyledi. Çok yoğun, aşırı derecede kimyasal gaz kullanıldı. Zaten diktatör, katil gibi söylemler de toplum önündeki siyasi insanların kabullenmesi gereken sloganlar. Diktatör zaten hakaret değildir. Dünyada bir yığın diktatör vardır. Bunların çoğunluğu da Recep Tayyip Erdoğan’ın arkadaşlarıdır. O zaman bu insanlar kendi halkları tarafından hakarete uğruyorlar. Bizim Cumhurbaşkanının Başbakan olduğu dönemdeki ve şimdiki dönemde de ifadeleri zaten bu yönetim tarzını çok benimsediği ve elinden geleni de yapmak istediğini ortaya koyuyor. Hatta ve hatta bulunduğu, oturduğu, gasp edilmiş araziye yıkım kararı, imar yasağı ile ilgili kararlar olduğunda yargıya ‘Kim hangi hakim gelip yıkacakmış, hadi uygulasınlar da göreyim’ diye bizzat televizyondan kendi ağzından duyduğumuz, hiç birisini de montaj diye itiraz etmediği ifadeler var. Bu bir dikta anlayışıdır.”
Mahkeme tarafından kendisine verilen 11 ay 20 günlük cezanın daha önce ertelemesi olan cezadan dolayı kesinleştiğini belirten Ali Deliak, kararı Yargıtay’a temyize gönderdiğini anlattı. Yargıtay’dan olumsuz yanıt gelmesi durumunda 11 ay 20 gün hapis cezası yatacağını söyleyen Deliak, “Hakim bizim için 14 ay hapse karar verdi. Sonra 1 bölü 6 oranında azalttı. O da 11 ay 20 güne denk geliyor. Diğer 3 kişinin kararları paraya çevrildi. 7 bin 80 lira. Benimkisinin ise daha önce bir cezam olduğu için hükmün açıklanması ertelenmesi kararı ile birlikte aldığım bir ceza vardı. O cezadan dolayı paraya çevrilemiyor. O infaz gündeme geliyor. Ama ben Yargıtay’ın, hukukun dürüst, vicdanlı bir gözle görecek umudunu yaşıyorum. Temyiz sonucuna kadar infaz uygulanmayacak.” açıklamasında bulundu.
Ereğli’de Gezi Parkı olaylarında yapılan eylemlere katılan Çetin Yılmaz, Hüseyin Atakan Coşkun, Erhan Dağhan ve ÖDP İl Başkanı Ali Deliak hakkında savcılık tarafından dönemin başbakanı ve şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri gerekçesi ile açılan davadan hapis cezası çıktı. Yargılanan Çetin Yılmaz, Hüseyin Atakan Coşkun ve Erhan Dağhan’ın cezası paraya çevrilirken, daha önce aldığı cezası hükmün geri bırakılması kararı olmasından dolayı aldığı cezası paraya çevrilmeyen ÖDP İl Başkanı Ali Deliak 11 ay 20 gün hapse mahkum edildi. Kararı temyize gönderen Deliak, Yargıtay’dan gelecek kararı bekliyor. Gazetecilerin sorularını cevaplayan ÖDP’li Deliak, 20 ay süren davada kendisi ile ilgili iddia edilen suçlamalarla, ilgili delillere CD’lerde rastlayamadığını söyledi. Deliak şöyle konuştu: “Gezi Parkı’ndaki orantısız güç kullanılarak yapılan saldırılara 81 ilde tepkiler verildi. O tepkilerin verildiği dönemde bizler de Ereğli’de bir araya gelerek tepki gösterdik. ‘Diren Taksim’ türünden yürüyüşler gerçekleştirildi. Bu yürüyüşler sonrasında hakkımızda soruşturma açtılar. Bu yürüyüşlerin tümünden ‘takipsizlik’ kararları verilmişti. Bir de trafiği tehlikeye sokmaktan dolayı para cezası verilmişti. Ben o para cezalarını hukuk yoluyla iptal ettirdim. 3 Haziran yürüyüşü ile ilgili savcılık yazılı emirle o dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret edildiği gerekçesi ile cezalandırılmamızı talep eden bir iddianame hazırladı. Mahkeme davayı kabul etti. İsnat edilen suç, Cumhurbaşkanı olan kişiye, o dönemki başbakana ‘Kimyasal Tayyip, Katil Diktatör’ sloganlarının atıldığı iddiasıydı. Ben o sloganlarla ilgili herhangi bir delile rastlamadım. Sadece polis iddiası. Sloganlardan ‘Diktatör Katil’ zaten literatürde yok. Ama Kimyasal Tayyip sloganı birçok yerde atılıyor. Bu sloganın ayrıca hakaret içeren bir slogan olmadığını da düşünüyorum. Ona rağmen CD’lerde o sloganı attığım da yok.”
Kendilerini yargılayan hakimin tayin beklediğini ve kendi davalarının tayin işine yarayacağı için ceza verdiği hissiyatının olduğunu kaydeden Deliak şöyle devam etti: “Hakim de aslında bu konuyu iyi tespit etti. Ancak biz bu tür şeylerde hakimimizin insafına kalıyoruz. Hakimin 15 Haziran’a kadar tayininin çıkacağını öğrendik. Terfiyen bir yere tayin bekliyor. Uzun süredir de beklediği tayin çıkmıyor. Bizim davanın o tayin işine yararı olacağını düşünerek alındığına dair bir hisse kapıldım. Kimyasal Tayyip sloganı haklı bir slogan. Kendi ifadesi ile bütün uygulamaların emirlerini kendisinin verdiğini söyledi. Çok yoğun, aşırı derecede kimyasal gaz kullanıldı. Zaten diktatör, katil gibi söylemler de toplum önündeki siyasi insanların kabullenmesi gereken sloganlar. Diktatör zaten hakaret değildir. Dünyada bir yığın diktatör vardır. Bunların çoğunluğu da Recep Tayyip Erdoğan’ın arkadaşlarıdır. O zaman bu insanlar kendi halkları tarafından hakarete uğruyorlar. Bizim Cumhurbaşkanının Başbakan olduğu dönemdeki ve şimdiki dönemde de ifadeleri zaten bu yönetim tarzını çok benimsediği ve elinden geleni de yapmak istediğini ortaya koyuyor. Hatta ve hatta bulunduğu, oturduğu, gasp edilmiş araziye yıkım kararı, imar yasağı ile ilgili kararlar olduğunda yargıya ‘Kim hangi hakim gelip yıkacakmış, hadi uygulasınlar da göreyim’ diye bizzat televizyondan kendi ağzından duyduğumuz, hiç birisini de montaj diye itiraz etmediği ifadeler var. Bu bir dikta anlayışıdır.”
Mahkeme tarafından kendisine verilen 11 ay 20 günlük cezanın daha önce ertelemesi olan cezadan dolayı kesinleştiğini belirten Ali Deliak, kararı Yargıtay’a temyize gönderdiğini anlattı. Yargıtay’dan olumsuz yanıt gelmesi durumunda 11 ay 20 gün hapis cezası yatacağını söyleyen Deliak, “Hakim bizim için 14 ay hapse karar verdi. Sonra 1 bölü 6 oranında azalttı. O da 11 ay 20 güne denk geliyor. Diğer 3 kişinin kararları paraya çevrildi. 7 bin 80 lira. Benimkisinin ise daha önce bir cezam olduğu için hükmün açıklanması ertelenmesi kararı ile birlikte aldığım bir ceza vardı. O cezadan dolayı paraya çevrilemiyor. O infaz gündeme geliyor. Ama ben Yargıtay’ın, hukukun dürüst, vicdanlı bir gözle görecek umudunu yaşıyorum. Temyiz sonucuna kadar infaz uygulanmayacak.” açıklamasında bulundu.
