Ereğli’den Artur firması ile hacca giden 49 hacı ilçeye geldi. Yakınlarının gözyaşları içerisinde karşıladığı hacılar sevdiklerine sarılarak hasret giderdi. Hacılar, sarıldıkları sevdikleri ile birlikte gözyaşlarına boğuldu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan bazı hacı adayları hac vazifelerini bitirip geldikleri için mutlu olduklarını ancak yaşanan olaylardan dolayı çok korktuklarını belirtti. Hac vazifesini yerine getiren Şaban-Feride Sarı çifti ise yaşanan olaylarda can pazarının yaşandığını söyledi. Hac vazifesinde en küçük olayda bile izdiham yaşandığını kaydeden Sarı çifti, hac vazifesine gönderileceklerin kura ile değil genellikle gençlerden seçilmesinin gerekli olduğunu ifade etti. Feride Sarı, hacca gidecek olan hacı adaylarının genç kesimden olması gerektiğini ve tekerlekli sandalyelerin izdihama neden olduğunu söyledi. Önlem ve güvenlik konusunda çok büyük sıkıntılar olduğunu anlatan Feride Sarı, “Orası bir can pazarı. Bizim arkamızdan olmuş. Eğer biz onların gittiği yoldan gitseydik biz de onların içinde olacaktık. Biz televizyondan öğrendik. Vinç kazasına gelince vincin göçmesi olayından kıl payı kurtulduk. Orası Allah’a emanet. Önlem, güvenlik hiç bir şey yok. Diyanet İşleri Başkanlığı hacı adaylarını kura ile değil gençlerden göndermeli. Tekerlekli sandalyeler çok izdihama yol açıyor. Birisinin ayağının takılması silindir gibi izdihama yol açıyor. Onun için hacıların genç gitmesi çok önemli.” dedi.
Kutsal topraklarda yaşanan en küçük bir olayın bile izdihamla sonuçlandığını anlatan Şaban Sarı ise “Camide bir olay yaşandı. Mikrofon düştü. Mikrofon düşünce hoparlörden bir ses geldi. İnsanlar panik halinde çıkışa doğru yöneldi. Hatta bir tanesi de benim ayağıma bastı. Burada yarası da var. Adam benim ayağıma bastı. Karşı duvara fırladı ve yere düştü. İnsanlar en ufak bir kıvılcımda en ufak bir seste izdiham yaşanıyor.” ifadelerini kullandı. Artur firma görevlisi Halil İbrahim Demirbaş da açıklamasında şeytan taşlama sırasında yaşanan üzücü olayın kendilerinden 3 saat sonra meydana geldiğini söyledi. Demirbaş, “Allah’a çok şükür 2015 yılı hac vazifesini tamamladık. Kazasız, belasız. Herhangi bir zayiat yok. Hacıların hangi saatte şeytan taşlayacaklarını bildiğimiz için ona göre biz hacıları yönlendirdik. O şeytan taşlama alanındaki hadise bizden 3 saat sonra oluştu. Geç kaldığımızda sıkıntı olacağını bildiğimiz için erken geçtik. Hacılarımız sağ salim geldiler. Mutlu bir şekilde ailelerine kavuştular.” dedi. Aileleri ve yakınlarının aldığı hacılar otobüs terminalinden evlerinin yolunu tuttu.
30 Eylül 2015 13:14
Ereğli’den Artur firması ile hacca giden 49 hacı ilçeye geldi. Yakınlarının gözyaşları içerisinde karşıladığı hacılar sevdiklerine sarılarak hasret giderdi. Hacılar, sarıldıkları sevdikleri ile birlikte gözyaşlarına boğuldu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan bazı hacı adayları hac vazifelerini bitirip geldikleri için mutlu olduklarını ancak yaşanan olaylardan dolayı çok korktuklarını belirtti. Hac vazifesini yerine getiren Şaban-Feride Sarı çifti ise yaşanan olaylarda can pazarının yaşandığını söyledi. Hac vazifesinde en küçük olayda bile izdiham yaşandığını kaydeden Sarı çifti, hac vazifesine gönderileceklerin kura ile değil genellikle gençlerden seçilmesinin gerekli olduğunu ifade etti. Feride Sarı, hacca gidecek olan hacı adaylarının genç kesimden olması gerektiğini ve tekerlekli sandalyelerin izdihama neden olduğunu söyledi. Önlem ve güvenlik konusunda çok büyük sıkıntılar olduğunu anlatan Feride Sarı, “Orası bir can pazarı. Bizim arkamızdan olmuş. Eğer biz onların gittiği yoldan gitseydik biz de onların içinde olacaktık. Biz televizyondan öğrendik. Vinç kazasına gelince vincin göçmesi olayından kıl payı kurtulduk. Orası Allah’a emanet. Önlem, güvenlik hiç bir şey yok. Diyanet İşleri Başkanlığı hacı adaylarını kura ile değil gençlerden göndermeli. Tekerlekli sandalyeler çok izdihama yol açıyor. Birisinin ayağının takılması silindir gibi izdihama yol açıyor. Onun için hacıların genç gitmesi çok önemli.” dedi.
Kutsal topraklarda yaşanan en küçük bir olayın bile izdihamla sonuçlandığını anlatan Şaban Sarı ise “Camide bir olay yaşandı. Mikrofon düştü. Mikrofon düşünce hoparlörden bir ses geldi. İnsanlar panik halinde çıkışa doğru yöneldi. Hatta bir tanesi de benim ayağıma bastı. Burada yarası da var. Adam benim ayağıma bastı. Karşı duvara fırladı ve yere düştü. İnsanlar en ufak bir kıvılcımda en ufak bir seste izdiham yaşanıyor.” ifadelerini kullandı. Artur firma görevlisi Halil İbrahim Demirbaş da açıklamasında şeytan taşlama sırasında yaşanan üzücü olayın kendilerinden 3 saat sonra meydana geldiğini söyledi. Demirbaş, “Allah’a çok şükür 2015 yılı hac vazifesini tamamladık. Kazasız, belasız. Herhangi bir zayiat yok. Hacıların hangi saatte şeytan taşlayacaklarını bildiğimiz için ona göre biz hacıları yönlendirdik. O şeytan taşlama alanındaki hadise bizden 3 saat sonra oluştu. Geç kaldığımızda sıkıntı olacağını bildiğimiz için erken geçtik. Hacılarımız sağ salim geldiler. Mutlu bir şekilde ailelerine kavuştular.” dedi. Aileleri ve yakınlarının aldığı hacılar otobüs terminalinden evlerinin yolunu tuttu.
