Sel felaketinde tüm eşyalarını kaybeden aile yardım eli bekliyor
Ereğli’de Salı akşamı başlayan ve Çarşamba sabahına kadar devam eden sağanak yağış sonrasında Kabasakal Deresi’nin taşması nedeniyle yüzlerce ev, işyeri, okul ve araçlar zarar gördü. En çok zararı gören aileler arasında yer alan Kavaklık Mahallesi Çayır Sokak’ta oturan Şimşek ailesi, sel sularının kullanılamaz hale getirdiği eşyalarının tamamını çöpe attı. Belediye işçilerinin topladığı çamur içindeki eşyalar önce kamyona ardından da şehir çöplüğüne götürüldü. Sel sularının geldiği sırada, eşi Zehra (48), oğlu Burak’ı okula götürdüğü için evde tek başına olan Yıldıray Şimşek (50), ev sahibinin kendisini uyarması ile kendisini dışarıya zor attığını söyledi. Şimşek, giyinmeye bile fırsat bulamadığını kaydetti. Hasar tespit çalışmasına gelenlerin eve giren suyun boyunu 1 metre 60 santim olarak ölçtüğünü söyleyen Yıldıray Şimşek, şunları anlattı: “Sel esnasında ailem vardı. Ancak eşim oğlumu okula götürmüştü. O arada ev sahibi kapıya vurdu. Ben de ne oluyor acaba diye kalktım. Su basıyor dediler, ancak kapının önüne baktım. Herhangi bir şey yok. Bir de arka tarafa bakayım dedim. Burası cam seviyesine kadar gelmiş. Üstümü giyip çıkıncaya kadar dizlerime kadar su ile dolmuş. Ancak çıkabildim. Sağdan soldan eşyaları al diyorlar ama ben kendimi zor atmışım dışarıya. Gördüğünüz gibi 1,60 boyunda su doldu içeriye. Her türlü pislik var. Şu anda belediyenin tahsis ettiği öğretmenevinde kalıyoruz. Bizi geçici olarak buraya aldıklarını söylediler. Daha sonra yapılacağı söylendi. Kaymakamlığa da gittik. Oraya da dilekçe vermek gerekiyormuş. Onu da verdik. Valla ben yuvamı, eşyalarımı istiyorum. Evimizi kurabilecek bir eşya kaymakamlık tarafından mı, belediye tarafından mı olur, bir evde ne varsa bütün eşya gitti. Çamaşır makinesi, buzdolabı, koltuk takımı, yatak odasına varana kadar. Hiçbir şey çıkartamadık. Gördüğünüz gibi çöp olarak gitti hepsi. Kıyafet bile alamadık.”
Yaşanan manzara karşısında eşi ve oğlunun etkilendiğini ifade eden Şimşek, “Az da olsa psikolojik olarak oğlan burayı görünce biraz kötü olmuş. Ben bile kendimi toparlayamadım. Dünden bu yana uyku uyuyamadım. Barınacak bir ev istiyoruz. Kafamızı sokacağımız bir ev, bir koltuk, iki çekyat ne verirler bilemiyorum.” dedi. Yeme içme işlerini de komşularının sayesinde giderdiklerini söyleyen Yıldıray Şimşek, “Yeme içme işini eş dostun sayesinde yapıyoruz. Bize getiriyorlar. Çağırıyorlar. Gidiyoruz orada karnımızı doyuruyoruz. Yatma işi içinde de dün ve bugün için öğretmenevini tahsis etmişler. Oraya gidiyoruz. Gece de orada yatıyoruz. Çocuğun okulu problem oluyor. Sabah oraya gitmek götürmek ya da başka bir yerde kalsan her gün yol parası. Ayrı bir sıkıntı yani.” diye sözlerini tamamladı. Ailenin 12 yaşındaki oğlu Burak Şimşek, sıcak yatağını ve bir an önce eski yuvasına kavuşmak istediğini söyledi. Okulda kendisini derse veremediğini ifade eden Burak Şimşek, “Benim sıcak bir yatağım yok. İstediğim gibi dinlenemiyorum. Kendimi derslere veremiyorum. Kitaplarım da zarar gördü. Arkadaşlarım gibi derse katılamıyorum. Bir an önce gerekli işlemlerin yapılmasını arzu ediyorum. Bir an önce eski yuvamı istiyorum.” dedi.
10 Ekim 2015 15:38
Ereğli’de Salı akşamı başlayan ve Çarşamba sabahına kadar devam eden sağanak yağış sonrasında Kabasakal Deresi’nin taşması nedeniyle yüzlerce ev, işyeri, okul ve araçlar zarar gördü. En çok zararı gören aileler arasında yer alan Kavaklık Mahallesi Çayır Sokak’ta oturan Şimşek ailesi, sel sularının kullanılamaz hale getirdiği eşyalarının tamamını çöpe attı. Belediye işçilerinin topladığı çamur içindeki eşyalar önce kamyona ardından da şehir çöplüğüne götürüldü. Sel sularının geldiği sırada, eşi Zehra (48), oğlu Burak’ı okula götürdüğü için evde tek başına olan Yıldıray Şimşek (50), ev sahibinin kendisini uyarması ile kendisini dışarıya zor attığını söyledi. Şimşek, giyinmeye bile fırsat bulamadığını kaydetti. Hasar tespit çalışmasına gelenlerin eve giren suyun boyunu 1 metre 60 santim olarak ölçtüğünü söyleyen Yıldıray Şimşek, şunları anlattı: “Sel esnasında ailem vardı. Ancak eşim oğlumu okula götürmüştü. O arada ev sahibi kapıya vurdu. Ben de ne oluyor acaba diye kalktım. Su basıyor dediler, ancak kapının önüne baktım. Herhangi bir şey yok. Bir de arka tarafa bakayım dedim. Burası cam seviyesine kadar gelmiş. Üstümü giyip çıkıncaya kadar dizlerime kadar su ile dolmuş. Ancak çıkabildim. Sağdan soldan eşyaları al diyorlar ama ben kendimi zor atmışım dışarıya. Gördüğünüz gibi 1,60 boyunda su doldu içeriye. Her türlü pislik var. Şu anda belediyenin tahsis ettiği öğretmenevinde kalıyoruz. Bizi geçici olarak buraya aldıklarını söylediler. Daha sonra yapılacağı söylendi. Kaymakamlığa da gittik. Oraya da dilekçe vermek gerekiyormuş. Onu da verdik. Valla ben yuvamı, eşyalarımı istiyorum. Evimizi kurabilecek bir eşya kaymakamlık tarafından mı, belediye tarafından mı olur, bir evde ne varsa bütün eşya gitti. Çamaşır makinesi, buzdolabı, koltuk takımı, yatak odasına varana kadar. Hiçbir şey çıkartamadık. Gördüğünüz gibi çöp olarak gitti hepsi. Kıyafet bile alamadık.”
Yaşanan manzara karşısında eşi ve oğlunun etkilendiğini ifade eden Şimşek, “Az da olsa psikolojik olarak oğlan burayı görünce biraz kötü olmuş. Ben bile kendimi toparlayamadım. Dünden bu yana uyku uyuyamadım. Barınacak bir ev istiyoruz. Kafamızı sokacağımız bir ev, bir koltuk, iki çekyat ne verirler bilemiyorum.” dedi. Yeme içme işlerini de komşularının sayesinde giderdiklerini söyleyen Yıldıray Şimşek, “Yeme içme işini eş dostun sayesinde yapıyoruz. Bize getiriyorlar. Çağırıyorlar. Gidiyoruz orada karnımızı doyuruyoruz. Yatma işi içinde de dün ve bugün için öğretmenevini tahsis etmişler. Oraya gidiyoruz. Gece de orada yatıyoruz. Çocuğun okulu problem oluyor. Sabah oraya gitmek götürmek ya da başka bir yerde kalsan her gün yol parası. Ayrı bir sıkıntı yani.” diye sözlerini tamamladı. Ailenin 12 yaşındaki oğlu Burak Şimşek, sıcak yatağını ve bir an önce eski yuvasına kavuşmak istediğini söyledi. Okulda kendisini derse veremediğini ifade eden Burak Şimşek, “Benim sıcak bir yatağım yok. İstediğim gibi dinlenemiyorum. Kendimi derslere veremiyorum. Kitaplarım da zarar gördü. Arkadaşlarım gibi derse katılamıyorum. Bir an önce gerekli işlemlerin yapılmasını arzu ediyorum. Bir an önce eski yuvamı istiyorum.” dedi.
