Zonguldak’ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü maden ocağında, hidrojen sülfür sensörü (renksiz, çürük yumurta kokusunda zehirleyici gaz ölçen cihaz) bulunmadığı gerekçesiyle üretim durduruldu. Kurum ise hidrojen sülfür gazının genellikle bakır ve çinko gibi metal madenlerde bulunduğu gerekçesiyle üretim durdurma kararını yargıya taşıdı. TTK Genel Müdürlüğü bünyesindeki 5 müesseseden sadece Kozlu Müessesesi’nin üretiminin durdurulması, çelişkili bulundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı denetçilerinin geçen Eylül ayında 3 vardiyada toplam bin 536 işçinin çalıştığı maden ocağında yaptığı denetimlerde hidrojen sülfür sensörünün olmadığı belirlendi. Verilen sürede söz konusu eksikliğin giderilmemesi üzerine günlük 1200 ton kömür üretilen maden ocağında kömür üretimi durduruldu. Madende iş güvenliği hazırlık faaliyetlerine yönelik çalışmalara ise izin verildi. TTK, söz konusu gazın bakır ve çinko gibi metal madenlerin de bulunduğu gerekçesiyle hidrojen sülfür sensörü olmadığı gerekçesiyle alınan üretim durdurma kararının yürütmesinin durdurulması istemiyle Zonguldak İş Mahkemesi’ne başvurdu. Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Kozlu Şube Başkanı Hüseyin Kolçak ise kurumun Üzülmez, Armutçuk, Karadon ve Amasra Müessese Müdürlükleri’nde aynı sensörlerin bulunmamasına rağmen sadece Kozlu’daki maden üretiminin durdurulduğunu kaydetti. Bu kararla kurumun ciddi oranlarda zarara uğratılacağını savunan Kolçak, “Şu anda üretim durduruldu. Kozlu müessesesi olarak günlük 1200 ton üretim zararımız var. Bunun maddi değeri günlük 250 bin lira civarıdır. Bu kararla müessesemiz aylık ortalama 10 ile 20 milyon arasında zarara uğratılacaktır. Bu uygulama Zonguldak’a zarar verecektir. Hidrojen sülfür gazı cihazı, daha çok kurşun, bakır gibi metal madenlerinde bulundurulması gereken bir iş güvenliği aracı diye biliyorum.” diye konuştu. Soma faciasından sonra masa başında hazırlanan yönetmeliğin kaos oluşturduğunu savunan Kolçak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Maalesef işin gerçek çalışma sistemi araştırılmadan, kurum yetkililerinin görüşü alınmadan, Ankara’dan masa başında yapılan yönetmelikler neticesi oluşan bir kaostur bu. Bunun sorumlusu da çalışanlar değildir. Neden her müesseseye farklı yorum getirildiğini bakanlık açıklaması gerekiyor. Ben 1985 yılından beri Kozlu’da çalışmaktayım. Ama ilk defa bu sene böyle bir şey başımıza geldi. Bunun temel sebebi, 2014 yılında meydana gelen Soma faciasından sonra alelacele düzenlenen bir yönetmeliktir.”
16 Ekim 2015 15:45
Zonguldak’ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü maden ocağında, hidrojen sülfür sensörü (renksiz, çürük yumurta kokusunda zehirleyici gaz ölçen cihaz) bulunmadığı gerekçesiyle üretim durduruldu. Kurum ise hidrojen sülfür gazının genellikle bakır ve çinko gibi metal madenlerde bulunduğu gerekçesiyle üretim durdurma kararını yargıya taşıdı. TTK Genel Müdürlüğü bünyesindeki 5 müesseseden sadece Kozlu Müessesesi’nin üretiminin durdurulması, çelişkili bulundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı denetçilerinin geçen Eylül ayında 3 vardiyada toplam bin 536 işçinin çalıştığı maden ocağında yaptığı denetimlerde hidrojen sülfür sensörünün olmadığı belirlendi. Verilen sürede söz konusu eksikliğin giderilmemesi üzerine günlük 1200 ton kömür üretilen maden ocağında kömür üretimi durduruldu. Madende iş güvenliği hazırlık faaliyetlerine yönelik çalışmalara ise izin verildi. TTK, söz konusu gazın bakır ve çinko gibi metal madenlerin de bulunduğu gerekçesiyle hidrojen sülfür sensörü olmadığı gerekçesiyle alınan üretim durdurma kararının yürütmesinin durdurulması istemiyle Zonguldak İş Mahkemesi’ne başvurdu. Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Kozlu Şube Başkanı Hüseyin Kolçak ise kurumun Üzülmez, Armutçuk, Karadon ve Amasra Müessese Müdürlükleri’nde aynı sensörlerin bulunmamasına rağmen sadece Kozlu’daki maden üretiminin durdurulduğunu kaydetti. Bu kararla kurumun ciddi oranlarda zarara uğratılacağını savunan Kolçak, “Şu anda üretim durduruldu. Kozlu müessesesi olarak günlük 1200 ton üretim zararımız var. Bunun maddi değeri günlük 250 bin lira civarıdır. Bu kararla müessesemiz aylık ortalama 10 ile 20 milyon arasında zarara uğratılacaktır. Bu uygulama Zonguldak’a zarar verecektir. Hidrojen sülfür gazı cihazı, daha çok kurşun, bakır gibi metal madenlerinde bulundurulması gereken bir iş güvenliği aracı diye biliyorum.” diye konuştu. Soma faciasından sonra masa başında hazırlanan yönetmeliğin kaos oluşturduğunu savunan Kolçak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Maalesef işin gerçek çalışma sistemi araştırılmadan, kurum yetkililerinin görüşü alınmadan, Ankara’dan masa başında yapılan yönetmelikler neticesi oluşan bir kaostur bu. Bunun sorumlusu da çalışanlar değildir. Neden her müesseseye farklı yorum getirildiğini bakanlık açıklaması gerekiyor. Ben 1985 yılından beri Kozlu’da çalışmaktayım. Ama ilk defa bu sene böyle bir şey başımıza geldi. Bunun temel sebebi, 2014 yılında meydana gelen Soma faciasından sonra alelacele düzenlenen bir yönetmeliktir.”