Kamiloğlu yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: “Geçtiğimiz günlerde 1100 tane sözde akademisyenin bildirisine şahit olduk. Bu sözde akademisyenlerden bir tanesi de Bülent Ecevit Üniversitesi merkez kampüsümüzde eğitim görevlisi olan terörist sever zattır. Açıklanan bildiride Türk devletini katil ve katliamcı ilan ederlerken, PKK terör örgütünü de meşru bir zemine oturtmaya çalışıyorlar. Çocukların öldüğünden, insanların aç bırakıldığından söz ediyorlar. Sanki bu bildiri Kandil’de kaleme alınıp bu akademisyen bozuntularının eline tutuşturulmuş gibi. Böyle bir bildirinin altına imza atabilmek için, ya insanlıktan nasipsiz olmak ya da Türk devletine ve milletine dehşet derecede düşmanlık beslemek gerek… Bugün üniversitelerin terör yuvası haline dönüştürülmesinin başlıca sorumlusu bu sözde akademisyenlerdir. Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşimizin vefatındaki başlıca sorumlular da bunlardır. Biz bu zihniyeti iyi tanıyoruz. Bunların dağdaki teröristlerden tek farkı milletimize mermiyi söz ile atmalarıdır… Bu vesile ile 1100 tane sözde akademisyeni esefle kınıyor, üzerimize düşecek hiçbir vazifeyi gerçekleştirmekten çekinmeyeceğimizi kamuoyunun bilgisine arz ederek devletimizin bu terör lobileri hakkında bir an önce gerekli işlemleri yapmasını talep ediyor, bu konunun en yakın takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.”
Kamiloğlu yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: “Geçtiğimiz günlerde 1100 tane sözde akademisyenin bildirisine şahit olduk. Bu sözde akademisyenlerden bir tanesi de Bülent Ecevit Üniversitesi merkez kampüsümüzde eğitim görevlisi olan terörist sever zattır. Açıklanan bildiride Türk devletini katil ve katliamcı ilan ederlerken, PKK terör örgütünü de meşru bir zemine oturtmaya çalışıyorlar. Çocukların öldüğünden, insanların aç bırakıldığından söz ediyorlar. Sanki bu bildiri Kandil’de kaleme alınıp bu akademisyen bozuntularının eline tutuşturulmuş gibi. Böyle bir bildirinin altına imza atabilmek için, ya insanlıktan nasipsiz olmak ya da Türk devletine ve milletine dehşet derecede düşmanlık beslemek gerek… Bugün üniversitelerin terör yuvası haline dönüştürülmesinin başlıca sorumlusu bu sözde akademisyenlerdir. Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşimizin vefatındaki başlıca sorumlular da bunlardır. Biz bu zihniyeti iyi tanıyoruz. Bunların dağdaki teröristlerden tek farkı milletimize mermiyi söz ile atmalarıdır… Bu vesile ile 1100 tane sözde akademisyeni esefle kınıyor, üzerimize düşecek hiçbir vazifeyi gerçekleştirmekten çekinmeyeceğimizi kamuoyunun bilgisine arz ederek devletimizin bu terör lobileri hakkında bir an önce gerekli işlemleri yapmasını talep ediyor, bu konunun en yakın takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.”
