Zonguldak’ta binlerce madenci özelleştirmeye karşı eylem yaptı
  TTK’ya bağlı Karadon, Kozlu, Üzülmez, Armutçuk, Amasra Müesseseleri ile MTA ve Merkez Servisleri şubesinden binlerce madenci, önce GMİS Genel Merkezi önünde toplandı. Buradan sloganlarla Madenci Anıtı’na yürüyen madenciler ve destek verenler kitlesel basın açıklamasını büyük bir mitinge dönüştürdü. Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Hasan Kütük, Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, CHP Bartın Milletvekili M. Rıza Yalçınkaya, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ile ilçe ve belde belediye başkanları, siyasi partilerin il ve ilçe yöneticileri, işçi ve memur sendikalarının yöneticileri, meslek odalarının yöneticileri, siyasi parti kadın ve gençlik kolları yöneticileri, sivil toplum örgütlerinin başkanları, muhtarlar, GMİS’in eski yöneticileri ile çok sayıda vatandaş da Madenci Anıtı’na gelerek Genel Maden İşçileri Sendikası’nın kitlesel basın açıklamasına destek verdi. Madenci Anıtı alanında toplanan binlerce kişiye hitaben basın açıklamasını okuyan GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, “Özelleştirme girişimlerinden vazgeçildiği resmen açıklanana kadar eylemlerimiz devam edecek.” dedi. Demirci şunları söyledi: “1990 yılında ve 1994, 5 Nisan Kararlarında olduğu gibi Zonguldak üzerinde yine kara bulutlar dolaşıyor. Maden ocaklarımız ve dolayısıyla demir-çelik sektörümüz yine tehdit ediliyor. Ülkemiz sanayisinin belini kırmak istiyorlar. Uluslararası tekeller ve yerli işbirlikçileri, kendi kazançlarını artırmak için bizi, Zonguldak ve bölge halkını, sonra da ülkemiz insanlarını işsizliğe, açlığa, yoksulluğa mahkum etmek istiyorlar. Bugün bunun ilk adımını TTK Karadon Müessesesi’nden atmak istiyorlar. Çünkü Karadon Müessesesi, TTK’nın bel kemiğidir. En kısa sürede TTK’dan kurtulmanın hesabını yapıyorlar. Buna izin verecek miyiz? Hayır. Ben Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı olarak, 27 Haziran 2016 tarihinde toplanan ve Genel Kurul’dan sonra en üst organımız olan Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuzun kararlarını buradan bir kez daha size ve kamuoyuna açıklıyorum.
TTK’nın özelleştirilmesi girişimlerinden vazgeçildiği resmen açıklanıncaya kadar eylem ve etkinliklerimiz devam edecek. Son nefesimize kadar, bir tek arkadaşımız dahi ayakta kalsa bu mücadele, madenci kardeşlerimiz ve Zonguldak halkımızla birlikte devam edecektir.”
  İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki terör saldırısı nedeniyle, daha erken bir tarih için planlanan bu eylemin ertelendiğini anımsatan Demirci, şöyle devam etti: “Bayram tatili süresince Hükümet ve bakanlık adına resmi bir açıklama olmadı. Zonguldak Adalet ve Kalkınma Partisi sorumluları ve milletvekilleri buralarda açıklama yapmak yerine Ankara’ya gidip, bu gerçekleri anlatmalıdırlar. Maden ocaklarına ve maden şehitlerine sahip çıkmalıdırlar. Zonguldak’taki mücadeleye sahip çıkmalı ve destek vermelidirler. Biz, madenciler ve Zonguldak halkı olarak 1990 ve 1994’de tek yürek, tek ses olarak bu yanlışa nasıl dur dediysek, bugün de engel olacağız. Bu Hükümet de Zonguldak’ın TTK’ya, Türkiye’nin Zonguldak’a ihtiyacı olduğunu görecektir. Biz, Zonguldak gerçeğini hep birlikte anlatmaya devam edeceğiz. Sesimizi, bu çığlığımızı buradan, yer üstünden duymazlarsa, yeraltından 8 şiddetinde deprem gibi duyurmaya devam edeceğiz. Bu ses 1990 yılında Türkiye’de ve dünyada yankılanmış, siyasi iktidar bedelini ödemiştir. Bu ses 1994 yılında Türkiye’nin dört bir yanında yankılanmış ve o siyasi iktidar da bedelini ödemiştir. 1990 yılından bu yana zaman zaman geçici çözümler üretildi. Ancak hiçbir zaman norm kadroyla, eksiksiz çalışamadık. En son 2008 yılındaki ekonomik krizden sonra 2009 yılında, TTK’ya toplu işçi alındı, ancak emeklilikler devam etti. 2010 yılından bu yana kurum yönetiminin ısrarlı talebine rağmen siyasi iktidar TTK’ya işçi almadı. Bugün 5 bin 500 civarında işçi açığımız var. Göz göre göre TTK’nın zararı büyüdü. Türkiye’nin ithalatı arttı. Zonguldak göç verdi. Türkiye’nin dış borcu arttı. Aslında kaybeden sadece Zonguldak değildir. Türkiye’dir. Kazanan yabancı devletler, yabancı şirketler ve ithal kömürü Türkiye’ye getirenlerdir.”
  TTK’nın özelleştirilmesine yönelik girişimler karşısında mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Demirci, şunları kaydetti: “Türkiye’de sadece bizim bölgemizde 100-150 yıl ülkemiz demir-çelik sektörünü ve sanayisini güvencede tutacak taşkömürü rezervi var. Başka yerde yok. Biz; işçi alınsın, üretim artsın. İşsizimize iş bulalım. Zonguldak göç etmesin. TTK zarar etmesin. Zonguldak kazansın, Türkiye kazansın, diyoruz. Bu kömür santral kömürü değildir. Bunu herkes biliyor. Kimse yalan söylemesin. Kimse buraları özelleştirebilmek için santral hikayeleri anlatmasın. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra Türkiye’ye ekonomik ambargo uygulandığında, Demir-çelik sektörü ve diğer sanayi için dışarıdan kömür alamadık. Sanayiye taşkömürü yetiştirebilmek için maden işçileri olarak kazdığımız bu kömür bize yakımlık olarak verilmedi. Yakımlık kömür için Türkiye’nin başka yerlerinden linyit kömürü getirildi. Bizim kömürümüz, ülkemiz için stratejik öneme sahiptir. Yeni Başbakanımız ve yeni Bakanlarımız da bu gerçeği öğreneceklerdir. Biz madenciler ve bölge insanı, özelleştirmenin ölüm demek olduğunu gördük. Biz “Güzel öldüler” sözünü unutmadık. Ölümden ötesi yok. Biz her gün ölümü yaşayanlardanız. Biz her gün helalleşenlerdeniz. Biz yerin yüzlerce metre altında kendimizi önce Allah’a sonra arkadaşlarımıza emanet ederiz. Son nefesimize kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Hiç şüpheniz olmasın ki işimize, aşımıza, Zonguldak’a, geleceğimize, ülkemize ve milletimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Eğer Hükümet, Adalet ve Kalkınma Partisi bu sesi bugün duymazsa yarın duyacaktır. Bugün madenciler burada. Önümüzdeki günlerde tüm Zonguldak Meydanlarda olacak ve bu yanlışı mutlaka durduracağız. Gözünüz, kulağınız sendikanızda, Genel Merkezimizde, şube yöneticilerimizde olsun.
Birlikte mücadeleyle başaracağız.”
  Kitlesel basın açıklamasının ardından binlerce madenci ve destek verenler Madenci Anıtı’ndan sloganlarla Valilik Alanına yürüyüşe geçti. Valilik alanında GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci maden işçilerine kararlılıkları nedeniyle teşekkür etti.
15 Temmuz 2016 14:56
  TTK’ya bağlı Karadon, Kozlu, Üzülmez, Armutçuk, Amasra Müesseseleri ile MTA ve Merkez Servisleri şubesinden binlerce madenci, önce GMİS Genel Merkezi önünde toplandı. Buradan sloganlarla Madenci Anıtı’na yürüyen madenciler ve destek verenler kitlesel basın açıklamasını büyük bir mitinge dönüştürdü. Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Hasan Kütük, Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, CHP Bartın Milletvekili M. Rıza Yalçınkaya, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ile ilçe ve belde belediye başkanları, siyasi partilerin il ve ilçe yöneticileri, işçi ve memur sendikalarının yöneticileri, meslek odalarının yöneticileri, siyasi parti kadın ve gençlik kolları yöneticileri, sivil toplum örgütlerinin başkanları, muhtarlar, GMİS’in eski yöneticileri ile çok sayıda vatandaş da Madenci Anıtı’na gelerek Genel Maden İşçileri Sendikası’nın kitlesel basın açıklamasına destek verdi. Madenci Anıtı alanında toplanan binlerce kişiye hitaben basın açıklamasını okuyan GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, “Özelleştirme girişimlerinden vazgeçildiği resmen açıklanana kadar eylemlerimiz devam edecek.” dedi. Demirci şunları söyledi: “1990 yılında ve 1994, 5 Nisan Kararlarında olduğu gibi Zonguldak üzerinde yine kara bulutlar dolaşıyor. Maden ocaklarımız ve dolayısıyla demir-çelik sektörümüz yine tehdit ediliyor. Ülkemiz sanayisinin belini kırmak istiyorlar. Uluslararası tekeller ve yerli işbirlikçileri, kendi kazançlarını artırmak için bizi, Zonguldak ve bölge halkını, sonra da ülkemiz insanlarını işsizliğe, açlığa, yoksulluğa mahkum etmek istiyorlar. Bugün bunun ilk adımını TTK Karadon Müessesesi’nden atmak istiyorlar. Çünkü Karadon Müessesesi, TTK’nın bel kemiğidir. En kısa sürede TTK’dan kurtulmanın hesabını yapıyorlar. Buna izin verecek miyiz? Hayır. Ben Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı olarak, 27 Haziran 2016 tarihinde toplanan ve Genel Kurul’dan sonra en üst organımız olan Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuzun kararlarını buradan bir kez daha size ve kamuoyuna açıklıyorum.
TTK’nın özelleştirilmesi girişimlerinden vazgeçildiği resmen açıklanıncaya kadar eylem ve etkinliklerimiz devam edecek. Son nefesimize kadar, bir tek arkadaşımız dahi ayakta kalsa bu mücadele, madenci kardeşlerimiz ve Zonguldak halkımızla birlikte devam edecektir.”
  İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki terör saldırısı nedeniyle, daha erken bir tarih için planlanan bu eylemin ertelendiğini anımsatan Demirci, şöyle devam etti: “Bayram tatili süresince Hükümet ve bakanlık adına resmi bir açıklama olmadı. Zonguldak Adalet ve Kalkınma Partisi sorumluları ve milletvekilleri buralarda açıklama yapmak yerine Ankara’ya gidip, bu gerçekleri anlatmalıdırlar. Maden ocaklarına ve maden şehitlerine sahip çıkmalıdırlar. Zonguldak’taki mücadeleye sahip çıkmalı ve destek vermelidirler. Biz, madenciler ve Zonguldak halkı olarak 1990 ve 1994’de tek yürek, tek ses olarak bu yanlışa nasıl dur dediysek, bugün de engel olacağız. Bu Hükümet de Zonguldak’ın TTK’ya, Türkiye’nin Zonguldak’a ihtiyacı olduğunu görecektir. Biz, Zonguldak gerçeğini hep birlikte anlatmaya devam edeceğiz. Sesimizi, bu çığlığımızı buradan, yer üstünden duymazlarsa, yeraltından 8 şiddetinde deprem gibi duyurmaya devam edeceğiz. Bu ses 1990 yılında Türkiye’de ve dünyada yankılanmış, siyasi iktidar bedelini ödemiştir. Bu ses 1994 yılında Türkiye’nin dört bir yanında yankılanmış ve o siyasi iktidar da bedelini ödemiştir. 1990 yılından bu yana zaman zaman geçici çözümler üretildi. Ancak hiçbir zaman norm kadroyla, eksiksiz çalışamadık. En son 2008 yılındaki ekonomik krizden sonra 2009 yılında, TTK’ya toplu işçi alındı, ancak emeklilikler devam etti. 2010 yılından bu yana kurum yönetiminin ısrarlı talebine rağmen siyasi iktidar TTK’ya işçi almadı. Bugün 5 bin 500 civarında işçi açığımız var. Göz göre göre TTK’nın zararı büyüdü. Türkiye’nin ithalatı arttı. Zonguldak göç verdi. Türkiye’nin dış borcu arttı. Aslında kaybeden sadece Zonguldak değildir. Türkiye’dir. Kazanan yabancı devletler, yabancı şirketler ve ithal kömürü Türkiye’ye getirenlerdir.”
  TTK’nın özelleştirilmesine yönelik girişimler karşısında mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Demirci, şunları kaydetti: “Türkiye’de sadece bizim bölgemizde 100-150 yıl ülkemiz demir-çelik sektörünü ve sanayisini güvencede tutacak taşkömürü rezervi var. Başka yerde yok. Biz; işçi alınsın, üretim artsın. İşsizimize iş bulalım. Zonguldak göç etmesin. TTK zarar etmesin. Zonguldak kazansın, Türkiye kazansın, diyoruz. Bu kömür santral kömürü değildir. Bunu herkes biliyor. Kimse yalan söylemesin. Kimse buraları özelleştirebilmek için santral hikayeleri anlatmasın. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra Türkiye’ye ekonomik ambargo uygulandığında, Demir-çelik sektörü ve diğer sanayi için dışarıdan kömür alamadık. Sanayiye taşkömürü yetiştirebilmek için maden işçileri olarak kazdığımız bu kömür bize yakımlık olarak verilmedi. Yakımlık kömür için Türkiye’nin başka yerlerinden linyit kömürü getirildi. Bizim kömürümüz, ülkemiz için stratejik öneme sahiptir. Yeni Başbakanımız ve yeni Bakanlarımız da bu gerçeği öğreneceklerdir. Biz madenciler ve bölge insanı, özelleştirmenin ölüm demek olduğunu gördük. Biz “Güzel öldüler” sözünü unutmadık. Ölümden ötesi yok. Biz her gün ölümü yaşayanlardanız. Biz her gün helalleşenlerdeniz. Biz yerin yüzlerce metre altında kendimizi önce Allah’a sonra arkadaşlarımıza emanet ederiz. Son nefesimize kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Hiç şüpheniz olmasın ki işimize, aşımıza, Zonguldak’a, geleceğimize, ülkemize ve milletimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Eğer Hükümet, Adalet ve Kalkınma Partisi bu sesi bugün duymazsa yarın duyacaktır. Bugün madenciler burada. Önümüzdeki günlerde tüm Zonguldak Meydanlarda olacak ve bu yanlışı mutlaka durduracağız. Gözünüz, kulağınız sendikanızda, Genel Merkezimizde, şube yöneticilerimizde olsun.
Birlikte mücadeleyle başaracağız.”
  Kitlesel basın açıklamasının ardından binlerce madenci ve destek verenler Madenci Anıtı’ndan sloganlarla Valilik Alanına yürüyüşe geçti. Valilik alanında GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci maden işçilerine kararlılıkları nedeniyle teşekkür etti.