Hamzaçebi: Ülkeyi darbeye sürükleyen iktidarın Türkiye’ye vereceği hiçbir şey yok
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karadeniz Ereğli İlçe Örgütü tarafından, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyetimizin ilan edilmesinin 93. yıldönümü nedeniyle, “Cumhuriyet Yemeği” düzenlendi. İlçedeki Eski Bağlık’ta düzenlenen yemeğe, TBMM Başkanvekili ve CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin, Gülüç Belediye Başkanı Gökhan Demirtaş, Gümeli Belediye Başkanı Ahmet Saydam, Kandilli Belediye Başkanı Mustafa Aydın, CHP’nin eski Parti Meclisi Üyesi Buket Müftüoğlu, eski Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, CHP’li İl Genel Meclisi ve Ereğli Belediye Meclisi üyeleri, CHP Alaplı İlçe Başkanı Hüseyin Tosun, bazı demokratik kitle örgütlerinin başkan ve yöneticileri, partinin il ve ilçe yönetiminde görev yapan CHP’liler, partililer ve kalabalık bir davetli topluluğu katıldı. Etkinliğe katılamayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş da, birer mesaj gönderdiler.
AŞIK VEYSEL’İN KEFİL OLDUĞU CHP’Lİ Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan yemekte açış konuşmasını yapan CHP Ereğli İlçe Başkanı Sertan Ocakcı, katılımcılara bir anekdot aktardı. CHP’de İsmet İnönü’nün Genel Başkan olduğu dönemde, 1958 yılında Ankara’da, herhangi bir siyasi partiye üye olmak için henüz yaşı tutmayan bir gencin, CHP Genel Merkezi’ne giderek kayıt olmak istediğini anlatan Ocakcı, ancak 17 yaşındaki bu gençten İnönü tarafından veli ya da kefil istendiğini söyledi. Ocakcı, o sırada İnönü’nün yanında bulunan Aşık Veysel’in kefil olduğunu belirtmesiyle CHP’nin 703 numaralı üyesi olarak kaydedilen Dursun Ali Şengül’ü sahneye davet etti. Kürsüye çıkarak olayı bizzat bir kez daha aktaran Dursun Ali Şengül, bugün 76 yaşında olduğunu ve Atatürk’ün ilke ve inkılaplarının ölene dek bekçisi olacaklarını dile getirdi. Şengül’ün ardından konuşmasını sürdüren CHP İlçe Başkanı Ocakcı, “Bizler için 29 Ekim’in adı sadece Cumhuriyet değil; 29 Ekim sadece bayram değildir. Yoksul bırakılmış bir ulusun bir karış toprağı için başkaldırışının adıdır. Bu ülke topraklarından çıkan ölümsüz kahramanların şahlanışıdır. Biliyoruz ki, Cumhuriyet özgürlüktür. Cumhuriyet, bireyin kulluktan çıkarılıp özgür bir hale getirilmesidir. Cumhuriyet, bilimdir, akıldır, yaşamı sorgulamaktır. Cumhuriyet ülkenin ve bireylerin geleceğini güvence altına alabilmektir. Cumhuriyet toplumun değer yargılarına saygı duymaktır. Cumhuriyet çağdaş bir hukuk devleti ve uygarlık kültürünü topluma yaymaktır. Bizler bazı örümcek kafalılara, saltanat meraklılarına, 29 Ekim’in Cumhuriyet’in ta kendisi olduğunu, Cumhuriyet’in fazilet olduğunu, anlamak istemeyenlere de, Cumhuriyet’in adam olmak olduğunu anlatmaya devam edeceğiz.” dedi.
OCAKCI: YALNIZCA YEDİ DÜVELE KARŞI DEĞİL; CEHALET, HURAFE VE SALTANATA KARŞI DA SAVAŞTIK Unutulmuş, hırpalanmış, fakirlik içindeki Türk milletinin bağımsızlık için can vermeyi şeref saydığını vurgulayan Ocakcı, şunları kaydetti: “Yedi düvele karşı savaşan bir halkın nasıl var olduğunu bilmeyenler, her fırsatta kandırılanlar, Süleyman Şah’ın türbesini koruyamayıp kaçıranlar, nereden bilsinler Cumhuriyeti? Bu yokluğun var oluşa dönmesini sağlayanlara şimdilerde kalkıp, ‘Lozan’da kandırılmışlar’ diyorlar. Onlara tek bir şey söylenir; biz siz miyiz her fırsatta kandırılacak? Her fırsatta kandırılanlar, Lozan’da kandırıldığımızı söylüyorlar. Biz siz değiliz, biz Cumhuriyet Halk Partisi’yiz. Ey Amerika, ey Avrupa, ey Rusya, ey İsrail diye racon kesip yandaşlara delikanlılık gösterisi yok öyle. Önce ‘Emri ben verdim’, sonra ‘Ben yapmadım Fetö yaptı.’ İşte sınırdan Musul’a öyle mahzun mahzun baktırırlar adamı. Sonra ‘Havadan girdik’ diye de züğürt tesellisi verirler eline. Şimdi belki o işlerin televizyondan racon kesmekle olmadığını anlarlar. Bizim Kurtuluş Savaşımız sadece yedi düvele karşı olmadı. Biz bu savaştan sonra, Cumhuriyetimizden aldığımız kuvvetle cehalete, hurafeye, tek adam saltanatına karşı olduğu kadar, terör örgütlerine karşı da savaştık. Ve bu savaşlarda binlerce insanımızı şehit verdik. Ancak görüyoruz ki, ülkemizde bugüne kadar farklı terör örgütlerinin saldırılarında verdiğimiz binlerce şehidimiz, 15 Temmuz şehitleri kadar değerli olamamışlar. Ve bu aralar, Diyanet’in hiçbir duasında da kendilerine yer bulamamışlar. Bizim için, bu memleket için ölen herkes vatan evladıdır. Biz hiçbir zaman, ülkemizin şartları ne olursa olsun, koltuğun saltanatın partisi olmadık. Ülkemiz, halkımız için, Cumhuriyetimiz için direnmeye ve Cumhuriyetimizi savunmaya devam edeceğiz. O badem bıyıklılara demokrasinin ne olduğunu ve bir gün 15 Temmuz gibi bir olay tekrar yaşandığında, demokrasiye ihtiyaç duyacaklarını tekrar hatırlatacağız.”
CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu da, AKP iktidarında ülkenin tehlike üzerine tehlike yaşadığını belirtti. 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından başkanlık sisteminin ‘Allah’ın bir lütfu olarak’ sunulduğunu ifade eden Turpcu, AKP’nin neden, nasıl kurdurulduğu ve iş başına getirildiğinin bugün daha net biçimde ortaya çıktığını söyledi. Emperyalizmin projesi Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında, Ortadoğu’nun kan gölüne döndüğünü ve bu projeyi işler kılmak için önce Türkiye’nin halledildiğini anlatan Turpcu, “15 yıldır bunu yaşıyoruz. Fethullah Gülen’le, terör örgütüyle, emperyalizmin maşasıyla aynı mevzide giden iki yolcu. Yolda kavga ettiler. 15 Temmuz’dan sonra AKP Genel Merkezi’ne Atatürk’ün büyük bir posteri asıldı. Korkudan astılar. Çünkü takip eden günlerde TBMM’deki Atatürk resmini kaldırdılar. Baktılar ki iş Cumhuriyetin özüne dönüyor, o zaman kalemşörlerine Atatürk’le ilgili, kurucularımızla ilgili, Lozan’la ilgili aleyhte yazı yazdırmaya başladılar.” dedi. Turpcu konuşmasında, Cumhuriyetin 93. yılını ve Cumhuriyet bayramını da kutladı.
HAMZAÇEBİ: MÜCADELE EDECEĞİZ VE KAZANACAĞIZ Düzenlenen yemeğe onur konuğu olarak katılan TBMM Başkanvekili ve CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi ise, şu görüşlere yer verdi: “Cumhuriyet demokrasi demektir. Cumhuriyet özgürlük demektir. Cumhuriyet, kadını merkeze alan, kadın-erkek eşitliğine inanan ve bütün devrimlerini kadın üzerinden tarif eden bir büyük eserin adıdır. İster referandumu düşünsünler, ister başkanlık sistemini düşünsünler, ister Türkiye’yi bir yandan savaşa sokarken bir yandan iç hesaplaşmalarını yapmaya çalışsınlar; 14 yılın sonunda Türkiye’yi darbeyle burun buruna getirmiş bir iktidarın artık bundan sonra Türkiye’ye vereceği hiçbir şey yoktur. Bugün güçlü gibi görünenler, gücünün zirvesinde olduklarını sanabilirler ama zirve noktası aynı zamanda düşüşün de başladığı noktadır. Buradan daha yukarıya kimse gidemeyecektir, kaybedeceklerdir. Demokrasi kazanacaktır, Cumhuriyet kazanacaktır, Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gidenler kazanacaktır. Devir umutsuzluk zamanı değil. Umutsuzluk bulaşıcıdır. Kimseye ve birbirimize umutsuzluk bulaştırmayalım. Devir şikayet etme zamanı değil. Çaresizlik yok, kötümserlik yok, umutsuzluk yok. Mücadele edeceğiz ve kazanacağız. ‘Artık bu diyarlardan gidelim’ muhabbetine kesinlikle aramızda yer yok.”
27 Ekim 2016 01:12
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karadeniz Ereğli İlçe Örgütü tarafından, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyetimizin ilan edilmesinin 93. yıldönümü nedeniyle, “Cumhuriyet Yemeği” düzenlendi. İlçedeki Eski Bağlık’ta düzenlenen yemeğe, TBMM Başkanvekili ve CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin, Gülüç Belediye Başkanı Gökhan Demirtaş, Gümeli Belediye Başkanı Ahmet Saydam, Kandilli Belediye Başkanı Mustafa Aydın, CHP’nin eski Parti Meclisi Üyesi Buket Müftüoğlu, eski Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, CHP’li İl Genel Meclisi ve Ereğli Belediye Meclisi üyeleri, CHP Alaplı İlçe Başkanı Hüseyin Tosun, bazı demokratik kitle örgütlerinin başkan ve yöneticileri, partinin il ve ilçe yönetiminde görev yapan CHP’liler, partililer ve kalabalık bir davetli topluluğu katıldı. Etkinliğe katılamayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş da, birer mesaj gönderdiler.
AŞIK VEYSEL’İN KEFİL OLDUĞU CHP’Lİ Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan yemekte açış konuşmasını yapan CHP Ereğli İlçe Başkanı Sertan Ocakcı, katılımcılara bir anekdot aktardı. CHP’de İsmet İnönü’nün Genel Başkan olduğu dönemde, 1958 yılında Ankara’da, herhangi bir siyasi partiye üye olmak için henüz yaşı tutmayan bir gencin, CHP Genel Merkezi’ne giderek kayıt olmak istediğini anlatan Ocakcı, ancak 17 yaşındaki bu gençten İnönü tarafından veli ya da kefil istendiğini söyledi. Ocakcı, o sırada İnönü’nün yanında bulunan Aşık Veysel’in kefil olduğunu belirtmesiyle CHP’nin 703 numaralı üyesi olarak kaydedilen Dursun Ali Şengül’ü sahneye davet etti. Kürsüye çıkarak olayı bizzat bir kez daha aktaran Dursun Ali Şengül, bugün 76 yaşında olduğunu ve Atatürk’ün ilke ve inkılaplarının ölene dek bekçisi olacaklarını dile getirdi. Şengül’ün ardından konuşmasını sürdüren CHP İlçe Başkanı Ocakcı, “Bizler için 29 Ekim’in adı sadece Cumhuriyet değil; 29 Ekim sadece bayram değildir. Yoksul bırakılmış bir ulusun bir karış toprağı için başkaldırışının adıdır. Bu ülke topraklarından çıkan ölümsüz kahramanların şahlanışıdır. Biliyoruz ki, Cumhuriyet özgürlüktür. Cumhuriyet, bireyin kulluktan çıkarılıp özgür bir hale getirilmesidir. Cumhuriyet, bilimdir, akıldır, yaşamı sorgulamaktır. Cumhuriyet ülkenin ve bireylerin geleceğini güvence altına alabilmektir. Cumhuriyet toplumun değer yargılarına saygı duymaktır. Cumhuriyet çağdaş bir hukuk devleti ve uygarlık kültürünü topluma yaymaktır. Bizler bazı örümcek kafalılara, saltanat meraklılarına, 29 Ekim’in Cumhuriyet’in ta kendisi olduğunu, Cumhuriyet’in fazilet olduğunu, anlamak istemeyenlere de, Cumhuriyet’in adam olmak olduğunu anlatmaya devam edeceğiz.” dedi.
OCAKCI: YALNIZCA YEDİ DÜVELE KARŞI DEĞİL; CEHALET, HURAFE VE SALTANATA KARŞI DA SAVAŞTIK Unutulmuş, hırpalanmış, fakirlik içindeki Türk milletinin bağımsızlık için can vermeyi şeref saydığını vurgulayan Ocakcı, şunları kaydetti: “Yedi düvele karşı savaşan bir halkın nasıl var olduğunu bilmeyenler, her fırsatta kandırılanlar, Süleyman Şah’ın türbesini koruyamayıp kaçıranlar, nereden bilsinler Cumhuriyeti? Bu yokluğun var oluşa dönmesini sağlayanlara şimdilerde kalkıp, ‘Lozan’da kandırılmışlar’ diyorlar. Onlara tek bir şey söylenir; biz siz miyiz her fırsatta kandırılacak? Her fırsatta kandırılanlar, Lozan’da kandırıldığımızı söylüyorlar. Biz siz değiliz, biz Cumhuriyet Halk Partisi’yiz. Ey Amerika, ey Avrupa, ey Rusya, ey İsrail diye racon kesip yandaşlara delikanlılık gösterisi yok öyle. Önce ‘Emri ben verdim’, sonra ‘Ben yapmadım Fetö yaptı.’ İşte sınırdan Musul’a öyle mahzun mahzun baktırırlar adamı. Sonra ‘Havadan girdik’ diye de züğürt tesellisi verirler eline. Şimdi belki o işlerin televizyondan racon kesmekle olmadığını anlarlar. Bizim Kurtuluş Savaşımız sadece yedi düvele karşı olmadı. Biz bu savaştan sonra, Cumhuriyetimizden aldığımız kuvvetle cehalete, hurafeye, tek adam saltanatına karşı olduğu kadar, terör örgütlerine karşı da savaştık. Ve bu savaşlarda binlerce insanımızı şehit verdik. Ancak görüyoruz ki, ülkemizde bugüne kadar farklı terör örgütlerinin saldırılarında verdiğimiz binlerce şehidimiz, 15 Temmuz şehitleri kadar değerli olamamışlar. Ve bu aralar, Diyanet’in hiçbir duasında da kendilerine yer bulamamışlar. Bizim için, bu memleket için ölen herkes vatan evladıdır. Biz hiçbir zaman, ülkemizin şartları ne olursa olsun, koltuğun saltanatın partisi olmadık. Ülkemiz, halkımız için, Cumhuriyetimiz için direnmeye ve Cumhuriyetimizi savunmaya devam edeceğiz. O badem bıyıklılara demokrasinin ne olduğunu ve bir gün 15 Temmuz gibi bir olay tekrar yaşandığında, demokrasiye ihtiyaç duyacaklarını tekrar hatırlatacağız.”
CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu da, AKP iktidarında ülkenin tehlike üzerine tehlike yaşadığını belirtti. 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından başkanlık sisteminin ‘Allah’ın bir lütfu olarak’ sunulduğunu ifade eden Turpcu, AKP’nin neden, nasıl kurdurulduğu ve iş başına getirildiğinin bugün daha net biçimde ortaya çıktığını söyledi. Emperyalizmin projesi Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında, Ortadoğu’nun kan gölüne döndüğünü ve bu projeyi işler kılmak için önce Türkiye’nin halledildiğini anlatan Turpcu, “15 yıldır bunu yaşıyoruz. Fethullah Gülen’le, terör örgütüyle, emperyalizmin maşasıyla aynı mevzide giden iki yolcu. Yolda kavga ettiler. 15 Temmuz’dan sonra AKP Genel Merkezi’ne Atatürk’ün büyük bir posteri asıldı. Korkudan astılar. Çünkü takip eden günlerde TBMM’deki Atatürk resmini kaldırdılar. Baktılar ki iş Cumhuriyetin özüne dönüyor, o zaman kalemşörlerine Atatürk’le ilgili, kurucularımızla ilgili, Lozan’la ilgili aleyhte yazı yazdırmaya başladılar.” dedi. Turpcu konuşmasında, Cumhuriyetin 93. yılını ve Cumhuriyet bayramını da kutladı.
HAMZAÇEBİ: MÜCADELE EDECEĞİZ VE KAZANACAĞIZ Düzenlenen yemeğe onur konuğu olarak katılan TBMM Başkanvekili ve CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi ise, şu görüşlere yer verdi: “Cumhuriyet demokrasi demektir. Cumhuriyet özgürlük demektir. Cumhuriyet, kadını merkeze alan, kadın-erkek eşitliğine inanan ve bütün devrimlerini kadın üzerinden tarif eden bir büyük eserin adıdır. İster referandumu düşünsünler, ister başkanlık sistemini düşünsünler, ister Türkiye’yi bir yandan savaşa sokarken bir yandan iç hesaplaşmalarını yapmaya çalışsınlar; 14 yılın sonunda Türkiye’yi darbeyle burun buruna getirmiş bir iktidarın artık bundan sonra Türkiye’ye vereceği hiçbir şey yoktur. Bugün güçlü gibi görünenler, gücünün zirvesinde olduklarını sanabilirler ama zirve noktası aynı zamanda düşüşün de başladığı noktadır. Buradan daha yukarıya kimse gidemeyecektir, kaybedeceklerdir. Demokrasi kazanacaktır, Cumhuriyet kazanacaktır, Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gidenler kazanacaktır. Devir umutsuzluk zamanı değil. Umutsuzluk bulaşıcıdır. Kimseye ve birbirimize umutsuzluk bulaştırmayalım. Devir şikayet etme zamanı değil. Çaresizlik yok, kötümserlik yok, umutsuzluk yok. Mücadele edeceğiz ve kazanacağız. ‘Artık bu diyarlardan gidelim’ muhabbetine kesinlikle aramızda yer yok.”
