Uzun Mehmet’i anma günü nedeniyle tören düzenlendi
Kdz. Ereğli Belediyesi tarafından yenilenen Uzun Mehmet Anıtı’nda gerçekleşen tören, protokol üyelerinin anıta çelenk sunması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Uzun Mehmet’in kömürü buluşunun önemine değinen GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, ülkemizin 25 milyon ton kömür ihtiyacının büyük bir kısmının ithal kömür ile karşılandığını ve yılda 4-5 milyar dolar dövizin dışarıya gittiğini söyledi. Bu durumun önüne geçilmesi için TTK’nın işçi açıklarının giderilerek üretimin artırılması gerektiğini belirten Demirci, şöyle konuştu: “168 yıldır ülkemiz, milletimiz ve geleceğimiz için bu topraklardan çıkardığımız kömüre karışan ter, gözyaşı ve kan, Uzun Mehmet’i, Zonguldak’ı ve madencileri birbirleriyle kaynaştırmıştır. Uzun Mehmet kömürü bulmuş, Zonguldak taşkömürü üretimiyle varolmuştur. Bu anlamlı günde, 1829 yılında taşkömürünü bulan Uzun Mehmet’i ve 1848 yılından bugüne taşkömürünü üretirken canlarını veren tüm maden şehitlerimizi sevgi, saygı, şükran ve rahmetle anıyoruz. Emekli madencilerimize ise sağlıklı ve uzun ömürler diliyoruz. Taşkömürü, ülkemizin en değerli enerji kaynaklarından biri olarak uzun yıllar boyunca sanayimizin lokomotifi oldu. Bizler taşkömürünü ülke sanayimizin hizmetine sunmak için havzamızda 5 bin civarında şehit verdik. Bizler kömür kazarak ülkemizin sanayileşmesine hizmet ettik. Erdemir ve Kardemir demir-çelik fabrikalarımız, enerji santralimiz ve başka fabrikalarımız oldu. Zonguldak’ın ve bölgemizin varlık nedeni taşkömürüdür. TTK’ya sahip çıkmak, Zonguldak’a, bölgemize ve ülkemize sahip çıkmak demektir.
Ülkemizde her yıl 25 milyon tondan fazla taşkömürü tüketiliyor. Biz havza olarak kamu ve özel sektörde yıllık 1 milyon 400 bin ton taşkömürü üretiyoruz. Türkiye her yıl 4-5 milyar dolarını taşkömürü ithalatı için dışarıya akıtıyor. Oysa ülkemizin taşkömürü ihtiyacının önemli bir bölümünü Zonguldak Havzası’ndan karşılamak mümkündür. Ancak bugün gelinen noktada norm kadrosu 14 bin olan TTK’da çalışan sayısı 8 binlere gerilemiştir. Yıllık 5 milyon ton kurulu kapasiteye sahip TTK’nın taşkömürü üretimi 1 milyon tonun altındadır. Yani TTK, tarihinin en az sayıdaki işçisiyle en düşük üretimini yapıyor. TTK’nın işçi açıkları kurumda iş sağlığı ve güvenliğini de riske sokacak noktaya gelmiştir. Biz, Genel Maden İşçileri Sendikası olarak her platformda taşkömürü üretiminin önündeki sorunları ve çözüm önerilerimizi anlatıyoruz. Bu söylediklerimizin tüm Zonguldak ve bölge halkı tarafından siyasi iktidara ve sorumlulara anlatılmasını istiyoruz. TTK’nın sorunu tüm Zonguldak’ın ve bölgenin sorunudur. Çünkü Zonguldak, TTK’ya son olarak işçi alımının yapıldığı 2009 yılından buyana göç veriyor. Zonguldak göç veriyor, Zonguldak esnafı kepenk kapatıyor. İktidar partisi Zonguldak Milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanımızla, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanıyla görüşüyorlar ama hâlâ bir sonuç alınamıyor. Bölgemizin TTK’ya işçi alınması beklentisinin bir an önce sonuçlandırılması için bölgemizin siyasi iktidar temsilcilerine büyük bir görev düşmektedir. TTK’nın sorunu yalnızca Zonguldak’ın sorunu da değildir. Türkiye üretmek zorundadır. İşçi açıklarının giderilmesi durumunda üretimin artırılacağını, TTK’nın zararının azaltılacağını, dışarıya gidecek dövizin ülkede kalacağını, bölgede önemli bir istihdam sağlanacağını, işsiz gençlerin iş bulacağını ve ekonominin canlandırılacağını her platformda anlatıyoruz. İşsizin işe, sanayimizin taşkömürüne ihtiyacı var. Türkiye’nin kömüre ve dövize, işsiz gençlerimizin işe ihtiyaç duyduğu bir dönemde üretimin arttırılabilmesi için öncelikle Kuruma acilen işçi alınması gerekiyor. Hepimizin görevi, ülkemizin ve bölgemizin vazgeçilemez kurumlarına her şart altında sahip çıkmaktır. Geç kalınmadan TTK’nın işçi açıkları giderilmeli, kurumun ülkemiz sanayisine ve bölgemize ciddi katkılar verir hale getirilmesi sağlanmalıdır.”
UYSAL: NASIL MADEN BİZİM KIYMETİMİZSE, UZUN MEHMET DE BİZİM KIYMETİMİZ VE DEĞERİMİZ
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal da törenin yapıldığı Uzun Mehmet Anıtı ve alanının yenilenerek ilçeye yakışır bir hale getirildiğini hatırlatarak, “Daha projemiz tamamlanmadı, kütüphanemiz, müzemiz ile ilgili eksikliklerimizi kısa sürede tamamlayacağız” dedi. Uzun Mehmet’in kömürü bulduğu Kandilli sırtlarındaki Neyren’e gitmek için Köseağzı yolunu yaptıklarına dikkat çeken ve bu yolun aslında bu bir kültür yolu olduğunu hatırlatan Uysal şu ifadelere yer verdi: “Yıllardır işçilerimiz Gökme Köprüsü’nden geçer ve her yıl 5-10 tane araba dereye uçardı. Kandilli’ye gidip gelen işçimizin ve halkımızın rahat etmesi için o köprüyü yaptık. Bu köprü aynı zamanda kültür yolu ve turizmin bir parçasıydı, bir gönül köprüsüydü. ‘Zonguldak’ın derin toprakları altında serveti madeniye ne kadar önemliyse, bizim için Zonguldak’ta o kadar önemli bir vilayetimizdir’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerini hatırlatmak isterim. Nasıl maden bizim kıymetimizse, Uzun Mehmet de bizim kıymetimiz ve değerimiz. Uzun Mehmet bizim dedemiz ve büyüğümüz. Bizler, O’na kıymet verdiğimizi bu eserle ortaya koyduk. Bizler çalışmalarımızla zaten bu gök kubbe altında hoş bir seda kalıcı eserler bırakmak peşindeyiz. Bu eser de Kestaneci Mahallemize, Ereğli’mize, Zonguldak’ımıza, bütün madenci kardeşlerimize ve ülkemize hayırlı olsun. Uzun Mehmet’i saygı rahmet ve minnetle anarken, madende hayatını yitiren tüm madenci şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bugün madende çalışanlara ve ailelerine sağlıklı mutlu günler temenni ediyorum.”
Uzun Mehmet ve anısına yönelik karalama kampanyaları yürütüldüğünü hatırlatan Kestaneci Mahallesi Muhtarı Ahmet Özer de, “Bu durum, Kestaneci Mahalle halkını ve Uzun Mehmet’in torunlarını üzmektedir. Özellikle son yıllarda, ‘Uzun Mehmet efsanedir, böyle bir kişi yaşamamıştır’ şeklindeki kampanyalara karşı, yetkililerden ve Karadeniz Ereğli halkından da destek beklemekteyiz. Zonguldak’ta da anma töreni yapılması ikilik yaratmaktadır. Uzun Mehmet her yıl 8 Kasım’da köyü olan Kestaneci’de anılmalıdır. Valilik bu konuda düzenleme yapmalıdır. Uzun Mehmet’e bu eserle sahip çıkan Belediye Başkanı Hüseyin Uysal ve çalışanlarına teşekkür ediyorum.” dedi. Törende taşkömürünün bulunuş sürecini anlatan TTK Armutçuk Müessese Müdürü Ömer Demir, kömürün bulunması ile birlikte ülke sanayisinin de geliştiğini dile getirdi. Demir, “Tophane, darphane ve tersanede taş kömürü ihtiyacı artmış, hazinenin ödemelerde zorluk çekmesi yanında ithal kömürün mali külfeti hızla yükselmiş, nihayetinde karşılanamaz olmuştur. Bu durum karşısında tersane umalisi tarafından ihtiyacın yurt içerisinde yapılacak araştırmalar sonucu bulunacak kömür kaynakları ile giderilebileceği düşünülmüş ve faaliyete geçilmiştir. Devletin tüm kademelerine yazı ve taş kömürü örnekleri gönderilmek sureti ile bu gibi taşlardan buldukları takdirde ihsan-ı şahaneye mazhar olacakları bildirilmiştir. 8 Kasım 1829 günü bahriye erlerinden Uzun Mehmet, Kdz. Ereğli Köseağzı Neyren Deresi boyunda taş kömürü postasını bulmuştur. Uzun Mehmet bulduğu kömür parçaları ile kimseye haber vermeden İstanbul’a gider ve ilgili mercilere teslim eder. Bu buluş sonrasında Uzun Mehmet devrin Padişahı 2. Mahmut tarafından 5 bin kuruş mükafat ve 600 kuruş aylık ile ödüllendirilmiştir” dedi.
Törene Kdz. Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu, Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Karadeniz Bölge Komutanı Deniz Kurmay Albay Aykut Manioğlu, GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, TTK Genel Müdür Yardımcısı İsmail Güner, GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Mali Sekreteri Adnan Tıska, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Satılmış Uludağ, GMİS’e bağlı Karadon, Üzülmez, Kozlu, Armutçuk, Merkez Servisleri Şubelerinin başkan ve yöneticileri, siyasi parti ve STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Tören sonrası Uzun Mehmet konulu şiir ve resim dalında derece giren öğrencilere ödülleri, Kaymakam Nazım Madenoğlu, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Kıdemli Albay Aykut Manioğlu, Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, TTK Genel Müdür Yardımcısı İsmail Güner, GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci tarafından verildi.
08 Kasım 2016 19:35
Kdz. Ereğli Belediyesi tarafından yenilenen Uzun Mehmet Anıtı’nda gerçekleşen tören, protokol üyelerinin anıta çelenk sunması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Uzun Mehmet’in kömürü buluşunun önemine değinen GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, ülkemizin 25 milyon ton kömür ihtiyacının büyük bir kısmının ithal kömür ile karşılandığını ve yılda 4-5 milyar dolar dövizin dışarıya gittiğini söyledi. Bu durumun önüne geçilmesi için TTK’nın işçi açıklarının giderilerek üretimin artırılması gerektiğini belirten Demirci, şöyle konuştu: “168 yıldır ülkemiz, milletimiz ve geleceğimiz için bu topraklardan çıkardığımız kömüre karışan ter, gözyaşı ve kan, Uzun Mehmet’i, Zonguldak’ı ve madencileri birbirleriyle kaynaştırmıştır. Uzun Mehmet kömürü bulmuş, Zonguldak taşkömürü üretimiyle varolmuştur. Bu anlamlı günde, 1829 yılında taşkömürünü bulan Uzun Mehmet’i ve 1848 yılından bugüne taşkömürünü üretirken canlarını veren tüm maden şehitlerimizi sevgi, saygı, şükran ve rahmetle anıyoruz. Emekli madencilerimize ise sağlıklı ve uzun ömürler diliyoruz. Taşkömürü, ülkemizin en değerli enerji kaynaklarından biri olarak uzun yıllar boyunca sanayimizin lokomotifi oldu. Bizler taşkömürünü ülke sanayimizin hizmetine sunmak için havzamızda 5 bin civarında şehit verdik. Bizler kömür kazarak ülkemizin sanayileşmesine hizmet ettik. Erdemir ve Kardemir demir-çelik fabrikalarımız, enerji santralimiz ve başka fabrikalarımız oldu. Zonguldak’ın ve bölgemizin varlık nedeni taşkömürüdür. TTK’ya sahip çıkmak, Zonguldak’a, bölgemize ve ülkemize sahip çıkmak demektir.
Ülkemizde her yıl 25 milyon tondan fazla taşkömürü tüketiliyor. Biz havza olarak kamu ve özel sektörde yıllık 1 milyon 400 bin ton taşkömürü üretiyoruz. Türkiye her yıl 4-5 milyar dolarını taşkömürü ithalatı için dışarıya akıtıyor. Oysa ülkemizin taşkömürü ihtiyacının önemli bir bölümünü Zonguldak Havzası’ndan karşılamak mümkündür. Ancak bugün gelinen noktada norm kadrosu 14 bin olan TTK’da çalışan sayısı 8 binlere gerilemiştir. Yıllık 5 milyon ton kurulu kapasiteye sahip TTK’nın taşkömürü üretimi 1 milyon tonun altındadır. Yani TTK, tarihinin en az sayıdaki işçisiyle en düşük üretimini yapıyor. TTK’nın işçi açıkları kurumda iş sağlığı ve güvenliğini de riske sokacak noktaya gelmiştir. Biz, Genel Maden İşçileri Sendikası olarak her platformda taşkömürü üretiminin önündeki sorunları ve çözüm önerilerimizi anlatıyoruz. Bu söylediklerimizin tüm Zonguldak ve bölge halkı tarafından siyasi iktidara ve sorumlulara anlatılmasını istiyoruz. TTK’nın sorunu tüm Zonguldak’ın ve bölgenin sorunudur. Çünkü Zonguldak, TTK’ya son olarak işçi alımının yapıldığı 2009 yılından buyana göç veriyor. Zonguldak göç veriyor, Zonguldak esnafı kepenk kapatıyor. İktidar partisi Zonguldak Milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanımızla, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanıyla görüşüyorlar ama hâlâ bir sonuç alınamıyor. Bölgemizin TTK’ya işçi alınması beklentisinin bir an önce sonuçlandırılması için bölgemizin siyasi iktidar temsilcilerine büyük bir görev düşmektedir. TTK’nın sorunu yalnızca Zonguldak’ın sorunu da değildir. Türkiye üretmek zorundadır. İşçi açıklarının giderilmesi durumunda üretimin artırılacağını, TTK’nın zararının azaltılacağını, dışarıya gidecek dövizin ülkede kalacağını, bölgede önemli bir istihdam sağlanacağını, işsiz gençlerin iş bulacağını ve ekonominin canlandırılacağını her platformda anlatıyoruz. İşsizin işe, sanayimizin taşkömürüne ihtiyacı var. Türkiye’nin kömüre ve dövize, işsiz gençlerimizin işe ihtiyaç duyduğu bir dönemde üretimin arttırılabilmesi için öncelikle Kuruma acilen işçi alınması gerekiyor. Hepimizin görevi, ülkemizin ve bölgemizin vazgeçilemez kurumlarına her şart altında sahip çıkmaktır. Geç kalınmadan TTK’nın işçi açıkları giderilmeli, kurumun ülkemiz sanayisine ve bölgemize ciddi katkılar verir hale getirilmesi sağlanmalıdır.”
UYSAL: NASIL MADEN BİZİM KIYMETİMİZSE, UZUN MEHMET DE BİZİM KIYMETİMİZ VE DEĞERİMİZ
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal da törenin yapıldığı Uzun Mehmet Anıtı ve alanının yenilenerek ilçeye yakışır bir hale getirildiğini hatırlatarak, “Daha projemiz tamamlanmadı, kütüphanemiz, müzemiz ile ilgili eksikliklerimizi kısa sürede tamamlayacağız” dedi. Uzun Mehmet’in kömürü bulduğu Kandilli sırtlarındaki Neyren’e gitmek için Köseağzı yolunu yaptıklarına dikkat çeken ve bu yolun aslında bu bir kültür yolu olduğunu hatırlatan Uysal şu ifadelere yer verdi: “Yıllardır işçilerimiz Gökme Köprüsü’nden geçer ve her yıl 5-10 tane araba dereye uçardı. Kandilli’ye gidip gelen işçimizin ve halkımızın rahat etmesi için o köprüyü yaptık. Bu köprü aynı zamanda kültür yolu ve turizmin bir parçasıydı, bir gönül köprüsüydü. ‘Zonguldak’ın derin toprakları altında serveti madeniye ne kadar önemliyse, bizim için Zonguldak’ta o kadar önemli bir vilayetimizdir’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerini hatırlatmak isterim. Nasıl maden bizim kıymetimizse, Uzun Mehmet de bizim kıymetimiz ve değerimiz. Uzun Mehmet bizim dedemiz ve büyüğümüz. Bizler, O’na kıymet verdiğimizi bu eserle ortaya koyduk. Bizler çalışmalarımızla zaten bu gök kubbe altında hoş bir seda kalıcı eserler bırakmak peşindeyiz. Bu eser de Kestaneci Mahallemize, Ereğli’mize, Zonguldak’ımıza, bütün madenci kardeşlerimize ve ülkemize hayırlı olsun. Uzun Mehmet’i saygı rahmet ve minnetle anarken, madende hayatını yitiren tüm madenci şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bugün madende çalışanlara ve ailelerine sağlıklı mutlu günler temenni ediyorum.”
Uzun Mehmet ve anısına yönelik karalama kampanyaları yürütüldüğünü hatırlatan Kestaneci Mahallesi Muhtarı Ahmet Özer de, “Bu durum, Kestaneci Mahalle halkını ve Uzun Mehmet’in torunlarını üzmektedir. Özellikle son yıllarda, ‘Uzun Mehmet efsanedir, böyle bir kişi yaşamamıştır’ şeklindeki kampanyalara karşı, yetkililerden ve Karadeniz Ereğli halkından da destek beklemekteyiz. Zonguldak’ta da anma töreni yapılması ikilik yaratmaktadır. Uzun Mehmet her yıl 8 Kasım’da köyü olan Kestaneci’de anılmalıdır. Valilik bu konuda düzenleme yapmalıdır. Uzun Mehmet’e bu eserle sahip çıkan Belediye Başkanı Hüseyin Uysal ve çalışanlarına teşekkür ediyorum.” dedi. Törende taşkömürünün bulunuş sürecini anlatan TTK Armutçuk Müessese Müdürü Ömer Demir, kömürün bulunması ile birlikte ülke sanayisinin de geliştiğini dile getirdi. Demir, “Tophane, darphane ve tersanede taş kömürü ihtiyacı artmış, hazinenin ödemelerde zorluk çekmesi yanında ithal kömürün mali külfeti hızla yükselmiş, nihayetinde karşılanamaz olmuştur. Bu durum karşısında tersane umalisi tarafından ihtiyacın yurt içerisinde yapılacak araştırmalar sonucu bulunacak kömür kaynakları ile giderilebileceği düşünülmüş ve faaliyete geçilmiştir. Devletin tüm kademelerine yazı ve taş kömürü örnekleri gönderilmek sureti ile bu gibi taşlardan buldukları takdirde ihsan-ı şahaneye mazhar olacakları bildirilmiştir. 8 Kasım 1829 günü bahriye erlerinden Uzun Mehmet, Kdz. Ereğli Köseağzı Neyren Deresi boyunda taş kömürü postasını bulmuştur. Uzun Mehmet bulduğu kömür parçaları ile kimseye haber vermeden İstanbul’a gider ve ilgili mercilere teslim eder. Bu buluş sonrasında Uzun Mehmet devrin Padişahı 2. Mahmut tarafından 5 bin kuruş mükafat ve 600 kuruş aylık ile ödüllendirilmiştir” dedi.
Törene Kdz. Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu, Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Karadeniz Bölge Komutanı Deniz Kurmay Albay Aykut Manioğlu, GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, TTK Genel Müdür Yardımcısı İsmail Güner, GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Mali Sekreteri Adnan Tıska, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Satılmış Uludağ, GMİS’e bağlı Karadon, Üzülmez, Kozlu, Armutçuk, Merkez Servisleri Şubelerinin başkan ve yöneticileri, siyasi parti ve STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Tören sonrası Uzun Mehmet konulu şiir ve resim dalında derece giren öğrencilere ödülleri, Kaymakam Nazım Madenoğlu, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Kıdemli Albay Aykut Manioğlu, Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, TTK Genel Müdür Yardımcısı İsmail Güner, GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci tarafından verildi.
