ADD Şube Başkanı Fatih Erdem, beraberinde dernek yöneticileri ve üyeleri ile birlikte Karadeniz Ereğli Adliyesine giderek, Başbakan Binali Yıldırım, Dışişleri, İçişleri yetkilileri, İstanbul Valiliği ve Havaalanı karşılama ekibi görevlilerine yönelik iddiaları içeren dilekçeyi Cumhuriyet Başsavcılığına teslim etti. Dilekçede, sadece havaalanında değil, Devlet Konukevinde de Türk Bayrağı yanına başka bir bayrak daha asıldığı bilgisine yer verildi. Irak Anayasasında böyle bir bayrak bulunmadığını, Türk Bayrağı’nın yanına eşit düzeyde asılmasının başlı başına bir suç oluşturduğu iddia edilen dilekçede şu ifadeler yer aldı: “Türkiye’nin ve dünyanın hiçbir devletinin tanımadığı bu bölge temsilcisi, uluslararası diplomatik kurallar, uluslararası antlaşmalar ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasa ve kanunlarına rağmen, bir devlet başkanı gibi Cumhurbaşkanı ve Başbakan düzeyinde ağırlanmaktadır. Oysaki devlet başkanı düzeyinde ancak Irak Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ağırlanabilir. TC Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ile eşit statüde olmayan bir kişinin devlet başkanı statüsünde ağırlanması suretiyle TCK 301. Maddesinde tanımlanan suç işlenmiştir.” Barzani’nin liderliğini yaptığı örgütün ırk esasına dayalı bir devlet kurmaya çalıştığı ifade edilen dilekçede, bu örgütün çeşitli terör unsurlarına da yardım ettiği iddia edilerek, “Irak’ın, Suriye’nin, İran’ın bütünlüğü Türkiye’nin bütünlüğüdür. Gerek o flamanın çekilmesi, gerekse bir bölge temsilcisine devlet töreni uygulanması, Türk Bayrağı uğruna şehit düşen Mehmetçiklerimizin ruhunu acıtmıştır.” denildi. TCK’nin 215, 220, 257, 266, 301, 302, 340, 341. maddeleri ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2. Maddesinin ihlal edildiği belirtilen dilekçede, Başbakan ve tüm ilgililer hakkında “Beyan ettiğimiz suçlar ile Re’sen araştırılarak tespit edilecek sair suçlar nedeniyle; başbakan, ilgili bakanlar ve tüm ilgili kamu görevlileri hakkında soruşturma ve kovuşturma açılmasını, dokunulmazlıkları olanlar hakkında TBMM’ne tezkere yazılarak usulün tamamlanmasını, sorumlular hakkında en ağır cezanın verilmesi için dava açılmasını saygılarımızla talep ediyoruz” denilerek suç duyurusunda bulunuldu.
07 Mart 2017 13:26
  ADD Şube Başkanı Fatih Erdem, beraberinde dernek yöneticileri ve üyeleri ile birlikte Karadeniz Ereğli Adliyesine giderek, Başbakan Binali Yıldırım, Dışişleri, İçişleri yetkilileri, İstanbul Valiliği ve Havaalanı karşılama ekibi görevlilerine yönelik iddiaları içeren dilekçeyi Cumhuriyet Başsavcılığına teslim etti. Dilekçede, sadece havaalanında değil, Devlet Konukevinde de Türk Bayrağı yanına başka bir bayrak daha asıldığı bilgisine yer verildi. Irak Anayasasında böyle bir bayrak bulunmadığını, Türk Bayrağı’nın yanına eşit düzeyde asılmasının başlı başına bir suç oluşturduğu iddia edilen dilekçede şu ifadeler yer aldı: “Türkiye’nin ve dünyanın hiçbir devletinin tanımadığı bu bölge temsilcisi, uluslararası diplomatik kurallar, uluslararası antlaşmalar ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasa ve kanunlarına rağmen, bir devlet başkanı gibi Cumhurbaşkanı ve Başbakan düzeyinde ağırlanmaktadır. Oysaki devlet başkanı düzeyinde ancak Irak Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ağırlanabilir. TC Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ile eşit statüde olmayan bir kişinin devlet başkanı statüsünde ağırlanması suretiyle TCK 301. Maddesinde tanımlanan suç işlenmiştir.” Barzani’nin liderliğini yaptığı örgütün ırk esasına dayalı bir devlet kurmaya çalıştığı ifade edilen dilekçede, bu örgütün çeşitli terör unsurlarına da yardım ettiği iddia edilerek, “Irak’ın, Suriye’nin, İran’ın bütünlüğü Türkiye’nin bütünlüğüdür. Gerek o flamanın çekilmesi, gerekse bir bölge temsilcisine devlet töreni uygulanması, Türk Bayrağı uğruna şehit düşen Mehmetçiklerimizin ruhunu acıtmıştır.” denildi. TCK’nin 215, 220, 257, 266, 301, 302, 340, 341. maddeleri ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2. Maddesinin ihlal edildiği belirtilen dilekçede, Başbakan ve tüm ilgililer hakkında “Beyan ettiğimiz suçlar ile Re’sen araştırılarak tespit edilecek sair suçlar nedeniyle; başbakan, ilgili bakanlar ve tüm ilgili kamu görevlileri hakkında soruşturma ve kovuşturma açılmasını, dokunulmazlıkları olanlar hakkında TBMM’ne tezkere yazılarak usulün tamamlanmasını, sorumlular hakkında en ağır cezanın verilmesi için dava açılmasını saygılarımızla talep ediyoruz” denilerek suç duyurusunda bulunuldu.