Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Türkiye ekonomisinin iflas etme noktasına geldiğini belirtti. Demirtaş şöyle dedi: “Türkiye, 17 yıllık AK Parti iktidarı döneminde yanlış ekonomik politikalarla yönetildi. Netice itibarıyla 17 yılın sonunda geldiğimiz nokta, Türkiye bir iflasa sürüklenmiş durumda. 460 milyar dolar dış borç var, devletin elindeki bir çok işletme satılmış durumda. Hem içte hem de dışta ciddi bir borç yükü altında devletimiz eziliyor. Özel sektör de borç batağı içine sürüklenmiş durumda, bireyler de borç batağına sürüklenmiş durumda. Türkiye’de yaşayan birçok vatandaşımız borç batağı içerisinde. Bu ekonomik tablo maalesef iç açıcı değil. Türkiye’de şu anda büyük bir ekonomik kriz var. Ve ekonomik kriz derinleşerek devam ediyor.”
Ülkede kuvvetler ayrılığının, yargı bağımsızlığının ve demokrasinin tam anlamıyla tesis edilmesinin ekonomi açısından da son derece önemli olduğuna vurgu yapan Demirtaş, şu görüşlere yer verdi: “Bu ekonomik krizin derinleşmesinde 17 yıllık AKP iktidarı sorumlu olduğu kadar, bir buçuk yıldır yürürlükte olan tek adam rejimi de bu ekonomik krizin en önemli sebeplerinden birisi. Yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirmiş olması, yasamanın by-pass edilerek tek adamın kararnamelerle Türkiye’yi yönetiyor olması, dışarıda çok olumsuz bir tablo oluşturuyor. Türkiye ekonomisi 17 yıldır dış borçla büyüdü, gelişti ve dış borç batağına saplandı. Şimdi bu dış borcu çevirebilmesi için yeni kaynak girişine ihtiyaç var. Yeni kaynak girişinin olabilmesi için de yabancı sermaye hukuk güvenliği, bağımsız ve tarafsız yargı istiyor. Yürütme organından ayrı bir yasama istiyor, kuvvetler ayrılığı istiyor. Tek adam rejimiyle ekonomik kriz derinleşerek devam ediyor. Ve Türkiye büyük bir borç batağının içine sürükleniyor. Bunun faturasını da vatandaşlarımız ödemeye başladılar. Doğalgaza bir yılda yüzde 56 zam yapılmış, elektriğe bir yılda yüzde 50’ye yakın zam yapılmış. Temel gıda fiyatlarında yüzde 60’ın üzerinde artışlar var. Memur zammına bakıyoruz, yüzde 4 memur zammı yapılmış. Kamu işçilerine yüzde 6 zam yapılmış. Açlık sınırının, yoksulluk sınırının altında bir asgari ücret var. Çiftçinin durumu perişan, emeklinin durumu perişan. Esnafımız da çok büyük sıkıntı içinde. Konkordatolar, iflaslar patlamış durumda. Vatandaşlarımız tek adam rejiminin faturasını ağır bir şekilde ödemeye başladılar. İşsizlik de patlamış durumda. Türkiye’de yaklaşık 8 milyon vatandaşımız işsiz durumda. Ekonomi şu anda iflas etme noktasına gelmiş ve ekonominin sürdürülebilir bir tarafı kalmamış durumdadır. Türkiye’nin yeni bir ekonomik modele ihtiyacı var. Tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine geçmeye ihtiyacı var.”
“ZONGULDAK ÇİFTE KRİZ YAŞIYOR” Zonguldak ve Ereğli’nin çifte kriz yaşadığını da vurgulayan Demirtaş, Türkiye Taş Kömürü Kurumu’nun küçülmesi, Ereğli’deki tersanelerin kapanması ve fındık üreticilerinin fındıklarını umdukları fiyattan satamamaları nedeniyle Zonguldak ve ilçelerinde ekonomik bir daralma yaşandığını söyledi. Demirtaş, Zonguldak’ın teşvik derecesinin de dördüncü ya da beşinci dereceye çıkması gerektiğine işaret ederek şunları kaydetti: “Maalesef Zonguldak ve Ereğli çifte kriz yaşıyor. Hem Türkiye’deki genel ekonomik krizin bir yansıması var hem de Ereğli ve Zonguldak ekonomisinin kendi içinde ürettiği bir kriz var. Dolayısıyla bir çifte kriz söz konusu. Ereğli’deki tersaneler kapandı; 5 bin işçiden yüzde on seviyelerine düştü, 400-500 işçi çalışıyor. Ereğli tersanelerine sipariş alınamıyor. HEMA’nın özel maden ocağı kapandı, çalışan bin işçi işsiz kaldı. Zonguldak’ta yine özel maden ocakları, rödovanslı sahalar kapanmış durumda. TTK gitgide küçülüyor. Zonguldak ekonomisi de can çekişiyor şu anda. Zonguldak ve ilçelerindeki bu daralmaya yönelik alternatif iş alanları da üretilememiş durumda. Çünkü Zonguldak’ın teşvik derecesi, civardaki Bartın, Düzce gibi illerden daha yüksek. Üçüncü derecede bir teşvik derecesi var. Halbuki Zonguldak’ın dördüncü, beşinci derecelere çıkması lazım. Bu şekilde Zonguldak’a yatırımcı gelmez. İş adamı da daha avantajlı, teşvik derecesi daha iyi koşullarda olan bir ile yatırım yapıyor doğal olarak. Fındık fiyatları da Ereğli ve Alaplı ekonomisini olumsuz yönde etkilemiş durumda. Dünyada fındık fiyatları 3,5-4 dolar seviyesinde olmasına rağmen fındıktaki tekelleşme nedeniyle, hükümetin İtalyan Ferrero şirketine fındığı teslim etmesi nedeniyle Türkiye’deki fındık piyasasının yüzde 75’ini dünyadaki en büyük alıcı olan Ferrero şirketi kontrol ediyor. Dolayısıyla fiyatları da Ferrero şirketi belirliyor. Bugün Alaplı ekonomisi, Ereğli ekonomisinin, köylümüzün, üreticimizin aslında en önemli destek girdisi diyebileceğimiz bir üründür fındık. Fiyatlardaki gerileme ve hak ettiği değeri bulamaması da fındık üreticimizi çok derinden etkiliyor. Bu durum da doğal olarak Ereğli, Alaplı ve Zonguldak ekonomisini etkiliyor.
Erdemir’in özelleştirilmesiyle başlayan süreç, Filyos Projesi’nin yaşama geçirilememesi, yolların bitirilememesi, TTK’nın küçülmeye gitmesi ve yeni iş imkanları da açılamaması nedeniyle Zonguldak ekonomisi şu anda can çekişiyor, çifte kriz yaşıyor. Hükümetin de Zonguldak’ı üvey evlat görmesi nedeniyle olumlu bir adım da maalesef atılamıyor. Önümüzdeki dönemde de maalesef ekonomik kriz hem Türkiye’de hem de Zonguldak’ta derinleşerek devam edecektir. Türkiye’de güçlendirilmiş parlamenter rejiminin tekrar geri getirilmesi gerekiyor. Tek adam rejiminin bitirilmesi gerekiyor. Yeniden Türkiye’de hukuk devletinin, temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alınacağı, demokrasinin tam anlamıyla yerleşeceği güçlendirilmiş parlamenter rejimin geri getirilmesi gerekiyor.”
30 Eylül 2019 18:24
Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Türkiye ekonomisinin iflas etme noktasına geldiğini belirtti. Demirtaş şöyle dedi: “Türkiye, 17 yıllık AK Parti iktidarı döneminde yanlış ekonomik politikalarla yönetildi. Netice itibarıyla 17 yılın sonunda geldiğimiz nokta, Türkiye bir iflasa sürüklenmiş durumda. 460 milyar dolar dış borç var, devletin elindeki bir çok işletme satılmış durumda. Hem içte hem de dışta ciddi bir borç yükü altında devletimiz eziliyor. Özel sektör de borç batağı içine sürüklenmiş durumda, bireyler de borç batağına sürüklenmiş durumda. Türkiye’de yaşayan birçok vatandaşımız borç batağı içerisinde. Bu ekonomik tablo maalesef iç açıcı değil. Türkiye’de şu anda büyük bir ekonomik kriz var. Ve ekonomik kriz derinleşerek devam ediyor.”
Ülkede kuvvetler ayrılığının, yargı bağımsızlığının ve demokrasinin tam anlamıyla tesis edilmesinin ekonomi açısından da son derece önemli olduğuna vurgu yapan Demirtaş, şu görüşlere yer verdi: “Bu ekonomik krizin derinleşmesinde 17 yıllık AKP iktidarı sorumlu olduğu kadar, bir buçuk yıldır yürürlükte olan tek adam rejimi de bu ekonomik krizin en önemli sebeplerinden birisi. Yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirmiş olması, yasamanın by-pass edilerek tek adamın kararnamelerle Türkiye’yi yönetiyor olması, dışarıda çok olumsuz bir tablo oluşturuyor. Türkiye ekonomisi 17 yıldır dış borçla büyüdü, gelişti ve dış borç batağına saplandı. Şimdi bu dış borcu çevirebilmesi için yeni kaynak girişine ihtiyaç var. Yeni kaynak girişinin olabilmesi için de yabancı sermaye hukuk güvenliği, bağımsız ve tarafsız yargı istiyor. Yürütme organından ayrı bir yasama istiyor, kuvvetler ayrılığı istiyor. Tek adam rejimiyle ekonomik kriz derinleşerek devam ediyor. Ve Türkiye büyük bir borç batağının içine sürükleniyor. Bunun faturasını da vatandaşlarımız ödemeye başladılar. Doğalgaza bir yılda yüzde 56 zam yapılmış, elektriğe bir yılda yüzde 50’ye yakın zam yapılmış. Temel gıda fiyatlarında yüzde 60’ın üzerinde artışlar var. Memur zammına bakıyoruz, yüzde 4 memur zammı yapılmış. Kamu işçilerine yüzde 6 zam yapılmış. Açlık sınırının, yoksulluk sınırının altında bir asgari ücret var. Çiftçinin durumu perişan, emeklinin durumu perişan. Esnafımız da çok büyük sıkıntı içinde. Konkordatolar, iflaslar patlamış durumda. Vatandaşlarımız tek adam rejiminin faturasını ağır bir şekilde ödemeye başladılar. İşsizlik de patlamış durumda. Türkiye’de yaklaşık 8 milyon vatandaşımız işsiz durumda. Ekonomi şu anda iflas etme noktasına gelmiş ve ekonominin sürdürülebilir bir tarafı kalmamış durumdadır. Türkiye’nin yeni bir ekonomik modele ihtiyacı var. Tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine geçmeye ihtiyacı var.”
“ZONGULDAK ÇİFTE KRİZ YAŞIYOR” Zonguldak ve Ereğli’nin çifte kriz yaşadığını da vurgulayan Demirtaş, Türkiye Taş Kömürü Kurumu’nun küçülmesi, Ereğli’deki tersanelerin kapanması ve fındık üreticilerinin fındıklarını umdukları fiyattan satamamaları nedeniyle Zonguldak ve ilçelerinde ekonomik bir daralma yaşandığını söyledi. Demirtaş, Zonguldak’ın teşvik derecesinin de dördüncü ya da beşinci dereceye çıkması gerektiğine işaret ederek şunları kaydetti: “Maalesef Zonguldak ve Ereğli çifte kriz yaşıyor. Hem Türkiye’deki genel ekonomik krizin bir yansıması var hem de Ereğli ve Zonguldak ekonomisinin kendi içinde ürettiği bir kriz var. Dolayısıyla bir çifte kriz söz konusu. Ereğli’deki tersaneler kapandı; 5 bin işçiden yüzde on seviyelerine düştü, 400-500 işçi çalışıyor. Ereğli tersanelerine sipariş alınamıyor. HEMA’nın özel maden ocağı kapandı, çalışan bin işçi işsiz kaldı. Zonguldak’ta yine özel maden ocakları, rödovanslı sahalar kapanmış durumda. TTK gitgide küçülüyor. Zonguldak ekonomisi de can çekişiyor şu anda. Zonguldak ve ilçelerindeki bu daralmaya yönelik alternatif iş alanları da üretilememiş durumda. Çünkü Zonguldak’ın teşvik derecesi, civardaki Bartın, Düzce gibi illerden daha yüksek. Üçüncü derecede bir teşvik derecesi var. Halbuki Zonguldak’ın dördüncü, beşinci derecelere çıkması lazım. Bu şekilde Zonguldak’a yatırımcı gelmez. İş adamı da daha avantajlı, teşvik derecesi daha iyi koşullarda olan bir ile yatırım yapıyor doğal olarak. Fındık fiyatları da Ereğli ve Alaplı ekonomisini olumsuz yönde etkilemiş durumda. Dünyada fındık fiyatları 3,5-4 dolar seviyesinde olmasına rağmen fındıktaki tekelleşme nedeniyle, hükümetin İtalyan Ferrero şirketine fındığı teslim etmesi nedeniyle Türkiye’deki fındık piyasasının yüzde 75’ini dünyadaki en büyük alıcı olan Ferrero şirketi kontrol ediyor. Dolayısıyla fiyatları da Ferrero şirketi belirliyor. Bugün Alaplı ekonomisi, Ereğli ekonomisinin, köylümüzün, üreticimizin aslında en önemli destek girdisi diyebileceğimiz bir üründür fındık. Fiyatlardaki gerileme ve hak ettiği değeri bulamaması da fındık üreticimizi çok derinden etkiliyor. Bu durum da doğal olarak Ereğli, Alaplı ve Zonguldak ekonomisini etkiliyor.
Erdemir’in özelleştirilmesiyle başlayan süreç, Filyos Projesi’nin yaşama geçirilememesi, yolların bitirilememesi, TTK’nın küçülmeye gitmesi ve yeni iş imkanları da açılamaması nedeniyle Zonguldak ekonomisi şu anda can çekişiyor, çifte kriz yaşıyor. Hükümetin de Zonguldak’ı üvey evlat görmesi nedeniyle olumlu bir adım da maalesef atılamıyor. Önümüzdeki dönemde de maalesef ekonomik kriz hem Türkiye’de hem de Zonguldak’ta derinleşerek devam edecektir. Türkiye’de güçlendirilmiş parlamenter rejiminin tekrar geri getirilmesi gerekiyor. Tek adam rejiminin bitirilmesi gerekiyor. Yeniden Türkiye’de hukuk devletinin, temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alınacağı, demokrasinin tam anlamıyla yerleşeceği güçlendirilmiş parlamenter rejimin geri getirilmesi gerekiyor.”