Güler: Cumhuriyetimize yönelik tehdit ve tehlikeler daha da büyüdü
Zonguldak’a gelen CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, parti teşkilatında düzenlediği basın toplantısında, Cumhuriyet’e yönelik tehditlerin daha da büyüdüğünü belirtti. Güler, “Cumhuriyet, temel ilkeleriyle gerçekten büyük çöküş sürecine girdi. Yıllardır bunu engellemek için mücadele ettik. Tehlike ve tehditler daha da büyüdü. Daha geçen gün gencecik silahsız asker çocuklarımızın şehir ortasında eşkıyaca vurulması var. Böyle günler yaşayacağımızı hiçbirimiz hayal etmezken ne yazık ki başımıza geldi. Bu ölümler Türkiye’nin bölünmesi anlamına gelen ölümler. Hem çocuklarımızın acısı çok büyük hem ülkemizin başına gelebilecek kötülükler çok büyük.” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet Bayramı’nı, “mahvettiği Atatürk Orman Çiftliği’ndeki ak sarayında kutlayamayacağını” ifade eden Güler, şunları ekledi: “Onların sahte dekorlarının içine hapsolmayacağız. Ve söyleyeceğiz ‘sen Çankaya’yı boşaltırsın ama Çankaya’yı yok edemezsin’. Bizim cumhurbaşkanlarımız hep oradan seslenecekler. Doğayı ve her türlü kuralı yıkarak Atatürk Orman Çiftliği’nde yaptıkları işi hem yasalara hem tarihimize saygısızlık olarak görüyoruz. Bu saygısızlığı hiçbir zaman cevapsız bırakmayacağımızı görev biliyorum.”
CHP’li Güler, gazetecilerin, ‘Cumhurbaşkanı’nın üslubunu nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna, şu cevabı verdi: “Sayın Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanımız değildir. Sayın Cumhurbaşkanı kendisini devlet başkanı gibi görüyor. Böyle gördüğü için örneğin Amerika’daki muadilini Obama olarak kabul ediyor. Hoş, Anayasa henüz başkanlık anayasası değil ama 2015 seçimlerinden sonra anayasayı da değiştirme hayalinde. Daha anayasayı değiştirmeden kendini fiilen cumhurbaşkanı olmaktan ziyade devlet başkanı gibi gördüğü için Anayasa’ya aykırı açıklamalar yapmakta bir beis görmüyor. Sanıyorum bir siyasi parti başkanıymış gibi konuşması, kendisini cumhurbaşkanı olarak değil devlet başkanı olarak görmesinden ileri geliyor. Ama bu, Anayasa’ya ve hukuka aykırı bir durum. Anayasa böyle oldukça cumhurbaşkanın bir siyasi parti lideri gibi konuşma hakkı ve yetkisi yoktur. Dolayısıyla anayasayı ihlal suçu işliyor. Nasıl bir hedef peşinde olduğu bellidir. Türkiye’nin parlamenter rejimini ortadan kaldırma ve ülkeyi başkanlık sistemine götürme peşindedir. O böyle bir davanın yolcusu olarak yürüyor. O nedenle böyle davranması bizi şaşırtmadı.”
Zonguldak’a gelen CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, parti teşkilatında düzenlediği basın toplantısında, Cumhuriyet’e yönelik tehditlerin daha da büyüdüğünü belirtti. Güler, “Cumhuriyet, temel ilkeleriyle gerçekten büyük çöküş sürecine girdi. Yıllardır bunu engellemek için mücadele ettik. Tehlike ve tehditler daha da büyüdü. Daha geçen gün gencecik silahsız asker çocuklarımızın şehir ortasında eşkıyaca vurulması var. Böyle günler yaşayacağımızı hiçbirimiz hayal etmezken ne yazık ki başımıza geldi. Bu ölümler Türkiye’nin bölünmesi anlamına gelen ölümler. Hem çocuklarımızın acısı çok büyük hem ülkemizin başına gelebilecek kötülükler çok büyük.” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet Bayramı’nı, “mahvettiği Atatürk Orman Çiftliği’ndeki ak sarayında kutlayamayacağını” ifade eden Güler, şunları ekledi: “Onların sahte dekorlarının içine hapsolmayacağız. Ve söyleyeceğiz ‘sen Çankaya’yı boşaltırsın ama Çankaya’yı yok edemezsin’. Bizim cumhurbaşkanlarımız hep oradan seslenecekler. Doğayı ve her türlü kuralı yıkarak Atatürk Orman Çiftliği’nde yaptıkları işi hem yasalara hem tarihimize saygısızlık olarak görüyoruz. Bu saygısızlığı hiçbir zaman cevapsız bırakmayacağımızı görev biliyorum.”
CHP’li Güler, gazetecilerin, ‘Cumhurbaşkanı’nın üslubunu nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna, şu cevabı verdi: “Sayın Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanımız değildir. Sayın Cumhurbaşkanı kendisini devlet başkanı gibi görüyor. Böyle gördüğü için örneğin Amerika’daki muadilini Obama olarak kabul ediyor. Hoş, Anayasa henüz başkanlık anayasası değil ama 2015 seçimlerinden sonra anayasayı da değiştirme hayalinde. Daha anayasayı değiştirmeden kendini fiilen cumhurbaşkanı olmaktan ziyade devlet başkanı gibi gördüğü için Anayasa’ya aykırı açıklamalar yapmakta bir beis görmüyor. Sanıyorum bir siyasi parti başkanıymış gibi konuşması, kendisini cumhurbaşkanı olarak değil devlet başkanı olarak görmesinden ileri geliyor. Ama bu, Anayasa’ya ve hukuka aykırı bir durum. Anayasa böyle oldukça cumhurbaşkanın bir siyasi parti lideri gibi konuşma hakkı ve yetkisi yoktur. Dolayısıyla anayasayı ihlal suçu işliyor. Nasıl bir hedef peşinde olduğu bellidir. Türkiye’nin parlamenter rejimini ortadan kaldırma ve ülkeyi başkanlık sistemine götürme peşindedir. O böyle bir davanın yolcusu olarak yürüyor. O nedenle böyle davranması bizi şaşırtmadı.”